Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Ay

Önyargılar
İlk bakışta gördüğüm her şey - yaşlılıktan titreyen çenesiyle yetmiş yaşındaki buruşuk yüzü; seyrelmiş, rengi atmış, bakımsız sarı saçları;bir deri bir kemik kalmış mavi damarlı elleri - bana onun yanılıyor olması gerektiğini, aşık olamayacağını söylüyordu. Nasıl olurdu da aşk bu sarsak, çelimsiz, kocamış bedeni harap etmeyi ya da o şekilsiz polyester eşofmanın içinde barınmayı seçebilirdi?
Reklam
Gerçekte Rustin’in irdeleyip araştırdığı bütün araştırma raporlarına göre, “ABD ve Britanya gibi ülkelerde yaşam standartlarında görülen ilerlemeler öznel mutlulukta ilerleme olduğunu göstermiyor.”
Versus YayınlarıKitabı okudu
Mutluluğun ardından koşan milyonlarca erkek ve kadının devindirdiği bizimkisi gibi toplumlar daha da zenginleşiyorlar, ancak daha mutlu olup olmadıkları hiç de kesin değil.
Versus YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutlu Yaşamak
Mutlu bir şekilde yaşamak bütün insanların dileğidir. Ancak sıra yaşamı mutlu kılanın ne olduğunu açıkça görmeye geldiğinde,ışık el yordamıyla aranır: Aslında mutlu yaşamı elde etme güçlüğünün bir ölçüsü şudur:Şayet insan yolda yanlış bir dönemece girmişse onu elde etmek için ne kadar didinirse ondan o kadar uzaklaşır.
Versus YayınlarıKitabı okudu
"Normallik"
Normallik fikir birliğinden başka bir şey değildir. Yani, çoğunluk bir şeyin doğru olduğunu düşünür, dolayısıyla o şey doğru -normal- olur.
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kapalı Kurumların Etkisi Üzerine
Tıpkı hapishanelerin hiçbir mahkümu düzeltemedikleri -yalnızca onlara yeni yeni suç yöntemleri öğretebildikleri- gibi, hastaneler de hastaları tümüyle gerçekdışı bir dünyaya alıştırırlardı, çünkü buralarda her şeyi yapabilir, davranışlarının sorumluluğunu almak zorunda kalmazlardı.
Can YayınlarıKitabı okudu
Zedka bir an ona her şeyi anlatabileceğini düşündü, ama sonra vazgeçti; insanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.
Can YayınlarıKitabı okudu
Başkalarının Acılarına Bakıp Kendi Hayatına Şükretmek
Yaşamı boyunca pek çok kez fark etmişti Veronika, tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyorlarmış gibi söz ederlerdi, ama işin gerçeği başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı.
Can YayınlarıKitabı okudu
Deli kimdir?
Ailenin herhangi bir üyesinden miras kavgası (ya da kişinin uygunsuz davranışları) yüzünden kurtulmak isteyen, büyük paralar vererek sorunlu çocuklarını ya da büyüklerini hastaneye kapatmaya kalkışan insanların sayısı hiç de az değildi. Daha başkaları, borçlarından kaçmak ya da normalde uzun hapis cezaları gerektirecek kimi davranışlarına gerekçe uydurmak amacıyla tımarhanede bir süre kalıp hiçbir ceza ödemeden ya da mahkeme karşısına çıkmadan çekip gidiyorlardı.
Can YayınlarıKitabı okudu
Asfalt Yol
Maarif müdürü bana kızgınmış. Ben köylülere Teşkilatı Esasiye Kanunu'nu okumuş, anlatmıştım. Kadastro'da işi olan bir köylü bir istida vermiş, bir müddet sonra da cevap istemiş. Ne cevabı, denince: "Basbayağı cevap vereceksiniz! Mecbursunuz! Kanun var!" diye dayatmış. Sormuşlar, araştırmışlar, kanunu benden öğrendiğini anlayınca maarif müdürüne şikayet etmişler.
Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Ey saçma ve cani rekabet!
Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Günde on iki saat çalışmak; işte, 18. yüzyıl insanseverlerinin ve ahlakçılarının ideali!
Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Kapitalist uygarlığın hüküm sürdüğü ulusların işçi sınıfları tuhaf bir deliliğin esiri olmuşlar. Kederli insanlığa yüzyıllardır işkence eden bireysel ve toplumsal sefaletler de bu deliliğin peşinden geliyor. Bu delilik, çalışma aşkıdır; bireyin ve evlatlarının yaşamsal güçlerini tüketmeye dek varan çalışmanın can çekişen tutkusudur.
Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Zamansal ve mekansal olarak ne kadar farklı örnekler ararsak arayalım, insanların sürdürdükleri hayat ve faaliyetler ortak özellikler gösteren çerçevelerde yer alır.
Metis YayınlarıKitabı okudu
Üretim tüketimi, o da daha çok üretimi zorunlu kılıyor. Sanayinin dolaylı ya da dolaysız ihtiyaçları yüzünden, gitgide daha büyük insan toplulukları arzulanıyor adeta Bu topluluklar devasa kentsel yerleşim yerlerinde toplanıyor, bu yerlerde yapay ve insanlık dışı bir varoluş dayatıyor insanlara. Demokratik kurumların işleyişi ve sosyal güvenlik ihtiyaçları, her yeri istila eden, toplumsal yapıya sülük gibi yapışıp onu felç eden bir bürokrasiye yol açıyor. Bu modele göre inşa edilen modem toplumların çok geçmeden yönetilemez hale gelip gelmeyeceğini sorgulamaya başladık artık.
Metis YayınlarıKitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.