FEY

FEY
Yeryüzünün öğretmeni olmak için Gökyüzünün öğrencisi
Lisans - ODÜ
34-55-54-02-53-52 (61)
Ten İstanbul’da - Rûh Kitaplarda, 11 Eylül 1997
2031 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
FEY bir yorumu yanıtladı.
Aslhn

Aslhn

, bir kitap okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Anne Terliği
Anıl Basılı
8.4/10 · 147 okunma
FEY okurunun profil resmi
İpek Makarnası
1 önceki yanıtı göster
FEY okurunun profil resmi
Aslhn
Aslhn
Iğıığhım miis miss
Reklam
FEY bir yorumu yanıtladı.
Bir kısmı ise ramazan kandillerini gördüğünde Müslüman olduğunu hatırlayan Müslümanlardandı. Kandiller yanar yanmaz tespihlerini ellerine alır, dinlememek ve anlamamak şartıyla camileri dolaşarak Kur'ân ve vaaz dinler, ikindi vakti uyanmak şartıyla oruç bile tutarlardı. Oruç tuttuğu için namaz kılmaya gerek duymayanları da vardı. Uzun bir namaz olan teraviye ise hiçbiri yanaşmazdı. Ramazan biter bitmez de dinî duygularıyla vedalaşıp ayrılırlardı. Mevsimlik elbise giyme türünden bu cins dindarlığı her yıl şaşarak izlerdim.
Sayfa 15
zeynep okurunun profil resmi
kısa günün özeti
FEY okurunun profil resmi
İbâdet edişimiz de kısa günün kârı. "Kıl beşi kurtar başı". Tut orucu, kurtar borcu.
FEY yorumladı.
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Kendini birçok alanda geliştirmiş, yeniliklere açık olmuş fakat köklerinden ayrılmamış; başka kültürlere özenip de özünden utanmamış insanlara karşı sevgim hep ayrı olmuştur. Onların engin bilgileri, hayat görüşleri ve görgüleri üzerimde derin bir etki bırakmıştır. İbrahim Kalın da benim için bu kişilerden biri. Zira kendisi o kadar donanımlı bir şahsiyet ki düşüncelerini okurken hayran kaldım. Sonra kendime şu soruları sordum: İnsan hayatında nasıl bu kadar güzel bir yol alabilir? Nasıl bu kadar incelikli olabilir? Nitekim hayat hep aynı düzeyde ilerlemiyor; inişler ve çıkışlar oluyor, hüzünler ve mutluluklar yaşanıyor. Kimimiz bu imtihan anlarında pes ediyoruz. Fakat İbrahim Bey'in hayatına baktığımda, bırakın pes etmeyi, tam tersine daha da azimle yoluna devam ediyor. Aynı zamanda hayatının merkezine sadece siyaseti almamış; edebiyat, felsefe, tasavvuf, müzik, tarih, spor ve fotoğrafçılık gibi pek çok alanı ömrüne sığdırmış. Benim en çok beğendiğim yönü de bu oldu. Zira tek bir noktaya takılıp kalmamış; kendi kültürünü ve özünü benimserken başkalarını eleştirip kötülememiş. Aksine, onları farklı bir perspektiften ele alıp değerlendirmiş. Özellikle Rainer Maria Rilke hakkındaki görüşlerini büyük bir dikkatle okudum. Şiirleriyle ilgili yorumları harikuladeydi. Kitabın sonunda yer alan Narsisus'tan Nergis’e yazısı ise bambaşkaydı. Tüm okurların üzerine düşünmesi gereken çok önemli noktalar içeriyordu. Sözün özü, belki bu kadar övgü dolu sözler yazmamı fazla bulabilirsiniz. Ama kitabı okuduğunuzda eminim ki bana hak vereceksiniz. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
Öze Yolculuk
Öze Yolculukİbrahim Kalın · İnsan Yayınları · 2023445 okunma
FEY okurunun profil resmi
‘Son tahlilde’ güzel kitaptı. (:
Biz, matbaa öncesine ait dönemlerle ilgili bu derece erken kaydedilmiş bir esere sahip değiliz. Bu eserlerin 500-600 ve hatta 1000 yıl sonra yazılmaları dahi oldukça normaldir. Ayrıca sözlü kültürde metin, icra sırasında ortama ve muhataplara göre değişir. "Metnin orijinali" diye bir mefhum yoktur ve kimse metnin icra esnasında değişiyor olmasını garipsemez. Metnin nispetinin doğruluğu esas unsur değildir. Önemli olan onun icrası ve dinleyicinin duygularıdır. Oysa Kur'ân ve hadîslerin derlenme şekli, İslâm medeniyeti ile beraber sözlü kültürün bitişini temsil eder. Bazı kimseler hadîsleri sözlü kültür ürünü zannetse dahi, sonunda, "fî mâ kâl ev kemâ kâl" denilen bir metin artık sözlü kültüre ait değilidir. Zira orada metni korumak önemlidir ve bozulmaması için çaba harcanıyor demektir.
Sayfa 24 - 25Kitabı okuyacak
FEY okurunun profil resmi
Örneğin, Homeros'un İlyada'sı yüzyıllarca Rhapsody'lar tarafından icra edilirken önemli olan "metnin aslı"nı korumak değildi. Zaten metnin tam olarak bir aslı da yoktu. Yüzyıllarca icra edilirken ortama, muhatabın ve icra edenin duygularına göre ufak ufak revizyonlara uğrayan ve dolayısıyla değişen bir metin vardı. Ne icra eden ne de dinleyici, "Metnin aslı ne oldu?" diye düşünmüyordu. Bununla hadislerin nakli arasındaki fark oldukça açıktır. Sözlü kültür, modern tarih okuma algımız açısından problemli olmasına rağmen tarihî kaynak olarak kullanılırken Kur'ân ve hadîs metinlerinin veri kaynağı olarak kabul edilmemesi, çok ciddî bir tutarsızlık olacaktır.
1.804 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.