Yazarın diğer eserlerinden biraz farklı görünse de Atsız'ın İslâmiyet öncesi Türk tarihi hayranlığını tespit etmek zor değil. Bu kötü bir şey mi tabii ki hayır. Şiirle iç iç, destan ve efsanelerle sarmaş dolaş bir kitap. Türk destanlarındaki ağaç, ışık, silah gibi motifleri görmek hiç de zor değil. Destan ve efsane söz konusu olduğunda orada mistik öğeleri de buluyorsunuz doğal olarak. Eserin bu yönünü özellikle sevdim. Elime iki kez aldım. İlk seferinde 240 sayfa okudum, çok yavaş okumayı seven benim için bu oldukça iyi bir miktar diyebiliriz. Bu kadar hızlı okumada bahsettiğim destan motiflerini ve esfsaneleri tanımamın şüphesiz etkisi var. Kitap, onu lise çağında okuyacak birini şüphesiz Türk tarihine, askerlik kavram, olgu ve duygusuna hayran bırakacaktır. Gençleri hayal alemine de sürükleyebilir tabii. Bunu yaparken milli kültür bakımından da her yaştaki okuyucuyu besleyecektir. Ben okurken keyif aldım.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,9bin okunma
Dilsiz Mavi, bir hikâye kitabı. İçindeki karakterler hepimizin gün içinde rastladığı belki yanından kayıtsızca geçip gittiği gerçek insanlar. Komşunuz, arkadaşınız, akrabanız ya da çalışanınız... Kırılgan, çalışkan, hayalci, sanatkâr, sıradan... Tanıdığımız birileri, sevdiğimiz ya da sevmediğim, belki çoğunlukla es geçtiğimiz birileri.
Hikâyeler tek tek bittiğinde, içinizde yaşamaya devam edecek nitelikte. Sizi yormadan, zihninizi zorlamadan, sakince...
Dili, anlatımı tertemiz. Türkçesi, gerçekten Türkçe. Süslü cümleler kurmak uğruna feda edilmiş bir dilinin olmaması ayrıca mutluluk verici. Kelimeler yerli yerinde.
Başka yazarların hikâye kitaplarında olduğu gibi benim için biraz daha önde olan hikâyeler de var tabii ki Dilsiz Mavi'de. İlk sırayı da 'Hiç' Bir Baba alıyor benim için. Sizin için acaba hangisi olacak ilk sırada.