Ben, kırk sekiz yaşındaki Türkan, bütün yaşamımı durarak geçirmiştim.
Bütün yaşamımı birilerinin yanında durarak geçirmiştim. Birilerinin bana açtığı boşluklara silmiş, takmamış, yükselmemiş bile ama kurumamış da, orada eski bir göl gibi durup beklemiştim.