Yedi güzel adam'ı izlerken yeri gelmişken paylaşalım sevdiğimiz şiirleri...
Bu Yağmur
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Tenimde acısız yatan bir bıçak
Bu yağmur yerde taş ve bende kemik
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
Bu yağmur delilik vehminden üstün;
Karanlık kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün
Sulardan, seslerden ve gecelerden.
N.F.K.
Yol mu yordu, yol mu uzadı?
Varamadık bir türlü istediğimiz yere.
Arafta kaldı her yanımız,
Ne eskisi gibi olabiliyoruz,
Ne kendimizi tamamlayabiliyoruz!..
Durmaksızın ve saatlerce etrafımın farkına varmadan yazdım. Farklı biri gibi hissediyordum. Artık mutsuz değildim. Hayal kırklığına uğramış veya içine kapanık hissetmiyordum, özgürdüm, konuşabiliyordum, yaşayabiliyordum, yaratabiliyordum...
Başarmıştım! Zihnime, kendini ifade etme şansını veren şey başlamıştı. Doğruydu, dudaklarımla konuşamıyordum, ama şimdi söylenenlerden daha kalıcı bir şeylerle konuşacaktım, yazılı kelimelerle...
Artık bir çocuk olmadığımı biliyordum, ama bir 'yetişkin' de değildim.
Çocukluğun neşe dolu kayıtsızlığı ve yetişkinliğin bilinçlendirici acısı ve hayal kırıklığı arasında asılı duruyordum. Daha önceki gibi umursamaz ve mutlu olmak istiyordum. Ama çocukluğun bittiğini biliyordum.