Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yasemin ÇAKIR

Reklam
Biz düşüncelerimizi çok defa omuzlarımızda taşırız. Onun için onları kımıldatmamız bu düşüncenin ağırlığı nispetinde güç olur.
Hayır, hayat her çağda insanı zehirleyebilirdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilmiyor musun ki, kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.
Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir.
Reklam
İşte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerse hâlâ, Geçti, gitti, gösteri bitti, yine aynı hikâye, diye homurdanıp dururuz.
Bu, dünyanın en basit, adeta bir cebir muadelesini hatırlatacak kadar basit bir aşk hikâyesidir.
Ne ölüm var, ne de hayat var. Biz varız. İkisi de bizde. Onlar ötekiler sadece zaman aynasından geçen küçük büyük ârızalardı.
Acaba hep böyle mi düşünürüz; ölümün mü, hayatın mı çocuğuyuz?
Hayır, insan sade ölürken ayrılmıyor, arkada bırakmıyordu. Belki bütün ömrünce her an birçok şeyler onu arkada bırakıyordu. Sonra olduğu yerde birdenbire kabuklaşıyor, çok ince, görünmez bir şeyle o anda etrafında olanlardan ayrılıyordu. “Biz mi gidiyoruz, onlar mı?..” Sual buydu…
Reklam
“Her cins hadise bir başka türlüsünü davet eder. Demek ki sade ıstıraplarımız, üzüntülerimiz değil, tesellileri, mukavemet çareleri de miraslarımızın arasında…”
Bir şairin en büyük keşfi, kendi muharririni, iç âlemine doğru kendisini götürecek olanları bulmaktır.
Her şey değişebilir, hatta kendi irademizle değiştiririz. Değişmeyecek olan, hayata şekil veren, ona bizim damgamızı basan şeylerdir.
798 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.