Bazen düşünmeden bir şeyler söyler veya yaparız ve insanlar bunu sevmez Çünkü insanlar etiketi sever seni bir kutuya koymayı, onların istediği gibi biri olmanı isterler insanlar dağınık olanı sevmezler ya da farklı olanı onun, bunun ne düşündüğü umurunuzda olmamalı aslında umrumuzda olan tek şey nasıl davranmaktan mutluysak neyi yaparken zevk alıp eğleniyorsak ona devam etmeliyiz
Herşeyden mutlu olabiliriz mesela dağa tırmanış dünyanın en tepesine çıkıp etrafa bakıp huzur bulmak hayalidir çoğu kişinin ama dünyanın en tepesinde olmak için dağlada gerek ki aslında sen neyi nasıl görmek istersen öyle görürsün bakmaya zaman ayırırsan en çirkin yerlerin bile güzel olduğunu anlayacaksın yeter ki bakmaya zaman ayır
Gizem Lokmann.
Çocuklar, kedi, köpek ve diğer hayvanların ehlileştirdiği gibi aynı yolla ehlileştirilir. köpeği ehlileştirmek için ceza-ödül yöntemini kullanırız. Çok sevdiğimiz çocuklarımızı da aynı şekilde eğitiriz; Ceza-ödül sistemiyle. Anne ve babamızın istediği gibi davrandığımızda bize 'iyi kızsın', 'iyi oğlansın' denildi. onların istdiklerini yapmadığımızda 'kötü kız', 'kötü çocuk' olduk. Kurallara aykırı davrandığımızda cezalandırıldık, kurallara uyduğumuzda ödüllendirildik. Her gün defalarca ödüllendirildik defalarca cezalandırıldık. Bir süre sonra hem cezalandırılmaktan hem ödül alamamaktan korkmaya başladık. Ödülümüz, ebeveynlerimizin, kardeşlerimizin, öğretmen ve arkadaşlarımızın bize gösterecekleri ilgi ve dikkatti.
Bir süre sonra ödül alabilmeye, insanların ilgisini üzerimizde toplamaya ihtiyaç duyar hale geldik.
Ve sonunda olmadığımız biri haline geliriz...