Siyah lale asla sıkmayan akıcı bir klasiktir. Daha çok çocuk edebiyatına yakıştırılan bu güzide eserle bende çocukken tanıştım. İlk okuduğumda elli altmış sayfa bir kitaptı. Beni çok etkilemişti bir söz vardır bir şeyi unutabilirsiniz ama size nasıl hissettirdiğini unutmanız pekte mümkün değil gibi bir sözdü galiba o söz haklı çıktı kitabı tamamen unutmuşum ama hissettirdiği duyguyu unutmadım kitabı Instagramda gezinirken önüme çıkan bir reklamda gördüm ve satın aldım elimde okuduğum bir kitap vardı onu bıraktım siyah laleyi okumaya başladım bir kaç gün içerisinde de bitirdim. Çok şahsi bir inceleme oldu farkındayım kitap gerçekten çok iyi yazılmış üslubu hiç yormuyor akıcı ve anlaşılır, çetrefilli cümleler yok. Belki de bu yüzden çocuk edebiyatına yakıştırılıyor olabilir. Kitap baş karakter Cornelis'in babası öldükten sonra lale yetiştiriciliği yapmasıyla ve yan komşusu boxtelin onu kıskanıp kendi içinde rekabete tutuşması ve onu sürekli penceresinden izlemesiyle girişini yapar. Gelişme ise Haarlem 'deki çiçek yetiştirme ve üretme derneğinin iri, lekesiz, siyah bir lale üretene yüz bin Gulden ödül vereceğini duyurması üzerine baş karakter Cornelis siyah lale yetiştirmeye çalışır ve başarır. Komşusu onu kıskanmaya devam eder ve cornelise her kötülük yaptığında onun hayatını daha olumlu etkiler. Çok büyük bir keyifle okudum. Sizlerede keyifli okumalar diliyorum:))
"Niyet insanın ne yapacağını gösterir, bizi
kurtarmak istedin ve Tanrının gözünde
bunu yapmış sayılırsın."