Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ezgi kayar

Ezgi kayar
@Gulezgi
Sıkı Okur
Öyle ki ' insan onurunu bir toplama kampında bile koruyabilir '
Yürüyüşe çıktı.Sokakta gülen insanlar vardı.Aydan'ın öldüğünü bilmiyorlardı.Çocuklar oynuyor,bağırıyor,çığlık atıyordu.Onlar da Aydan'ın öldüğünü bilmiyorlardı.Aleşya herkesten, her şeyden uzak olmak istiyordu ama yapamıyordu, bu yüzden yürüdü, yürüdü.
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
Zac,'En iyi arkadaşım da intihar etmişti.Kendini astı.Ailesi onu buldu.Üniversiteye başlamadan bir hafta önceydi' dedi Aleyşa ona baktı, ne diyeceğini bilemedi, 'çok üzgünüm' dedi ama bu sözlerin artık ne anlama geldiğini bilemiyordu. Onun da birilerini kaybetmiş olmasına, başka birinin daha kendini böyle çaresiz hissetmesine üzüldüama elinden ne gelirdi ki? Aydan'ı geri getiremezdi ' O tanıdığım en nazik insandı.Çok espriliydi.Böyle olacağını hiç düşünmemiştim.Kimse düşünmemişti'
Sayfa 252Kitabı okudu
Mukeş, telefon hala kulağındayken ayağa kalktı.Rohini ne yaptığını göremese de Vritti ve Deepali bunun haklı bir hareket olduğunu görebiliyordu. Mukeş, Vritti ve Deepali'nin gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı: 'Ben yalnızım Rohini.Benim eşim öldü.Karım artık yok.Hatırası hala burada ve burada...' Bu sırada kalbine ve alnına dokundu. 'Ama o gitti.Hepinizin kendine ait bir hayatı var, hepiniz meşgulsünüz.Bana ayıracak zamanınız yok Ve zaman ayırdığınızda da tek yaptığınız söylenip durmak.Beni dinlemiyorsunuz bile.Benimle sohbet etmiyorsunuz.Annenizle konuşuyordunuz, onu umursuyordunuz.Ama eğer beni de umursuyorsanız, bir arkadaşa ihtiyacım olduğunu anlarsınız.Nilakşi bana çok iyi davranıyor'
Sayfa 218Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Lego'lara benzeyen apartmanların altına yeni açılan kafelerden birine oturuyor, kendine şeker hastalığı beslenme düzenine ters düşen çikolatalı bir muffin alıyor ve okuyordu.Artık hiç yalnız hissetmiyordu.
Sayfa 122Kitabı okudu
Zaman,artık onu düşünmek zorunda kalmamak için sonsuza dek yaşamayı arzulayan insanın en büyük endişelerinden biri olmaya devam ediyor.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Son birkaç yılda kaydedilen teknolojik gelişmelerin zaman kazanmamıza yardımcı olması gerektiği halde,hep daha fazla zaman kaybediyormuşuz gibi geliyor.
Gerçeklik özneldir Emma,her şey benimsediğimiz bakış açısına bağlıdır
Lily , geleceğini nasıl gördüğünü sorduklarında cevap vermiyordu.Geleceğini uzun zaman önce gözden kaybetmisti.Uçup giymişti.Geleceği geçmişte kalmıştı.
Sayfa 175Kitabı okudu
'Tanrı bana savaştan korkmamayı bahşetti'
Sayfa 157Kitabı okudu
Saray'ın duvarları arasında bir zamanlar bir bankta bırakmış olduğu onurunu geri kazanıyordu
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Bizim Renée üç ayrı hayat yaşamıştı.Zorluklardan önce yaşadığı ve asla bahsetmediği bir hayatı vardı.Sonra birinci hayatını silip âdeta kendisini yutan sokaktaki hayatı gelmişti.O acımasız yıllar boyunca çektiği yokluktan, soğuktan, vurdumduymazliktan ve şiddetten bahsediyordu. "Sokakta her şeyinizi elinden alıyorlar" diyordu, "paranızı, kağıtlarınızı, telefonunuzu,iç çamaşırlarınızı...."Hatta takma dişlerini bile calmışlardı.Ayrıca tecavüzde etmişlerdi.Tam elli dört kere.Bizim Renée saymıştı. Elli dört tecavüz.Bu yıpranmış,bu yorgun bedene yapılmış elli dört saldırı.Tibbi muayenelerce kanıtlanmış bir durum olmasına rağmen insanın bu gerçeğe inanası gelmiyordu.Evsiz kadınların maruz kaldıkları tecavüz olayları hoş bir konu olmadığından medyada pek yer almıyordu.Bütün Fransa'nın yemek saatine denk gelen akşam haberlerinde yer alabilecek kadar şık bir konu değildi.İnsanlar akşam yemeklerinden sonra yatağa girdiklerinde pencerelerinin hemen altında,sokakta neler olup bittiğini bilmek istemiyorlardı.Gözlerini kapatmayı tercih ediyorlardı
Sayfa 151Kitabı okudu
William Booth'un sözünü hatırlıyordu: 'Bir acıya şahit olduğumda kendime şu iki soruyu sorarım; Bu acının kaynağı nedir ve bu acıya çare bulmak için ne yapabilirim?'
Sayfa 131Kitabı okudu
Bir anda bütün kuşkuları dağıldı.Artık biliyordu:Projesini gerçekleştiriceği yer burasıydı.Burası kadınlara aitti.Kadınlardan çalınmış olanı onlara geri verecekti.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bir oğula mektup yazmak, İngiltere Kraliçesi'ne mektup yazmaktan daha zor olsa gerek
Mareşal Glascow'daki o salonda davetlilerle sohbet ederken birden Blanche'a dönüp "peki ya siz? Hayatınıza nasıl bir yön vermeyi düşünüyorsunuz" diye sordu. Genç kız ne cevap vereceğini bilemedi.Mareşal'in sözleri içinde,tıpkı katedrallerden yankılanan bir ses gibi yankılanmıştı.Tıpkı bir silkiniş, bir çağrı gibi Bir gün tapınakta dinlediği bir metinde yer alan ve onu çok etkileyen bir cümleyi hatırladı 'her şeyi terk ettiğinde her şeyi bulacaksın'
183 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.