İki sade kahve siparişini alan tombul garson, çay ocağındaki kamburu çıkmış ocakçıya ya yönelirken Anadolu'da görev yaptığım zamanları hatırladım. İstanbul'un göbeğindeki bu bakımsız bu gelişigüzel düzenlenmiş alan, Anadolu'nun unutmuş kasabalarında ki meydanlarını andırıyordu. Bir market, mallarını dükkânının önünde sergilemekten çekinmeyen bir nalbur, ucuz mobilyalar üreten bir marangoz, adı sanı duyulmamış şehirlerarası otobüs şirketleri, bir berber, elbette erkeklerin olmasa olmaz pinekleme mekânı büyükçe bir kahveanenin bulunduğu küçük bir merkezdi burası.
Sayfa 152Kitabı okudu
Gösteri manyağı dediği, oturdukları evlerini kaybetmekle yüz yüze kalmış, buradan ayrılırsak nereye giderseniz,başımızı nereye sokarız diye çaresizlik içinde kıvranan zavallı insanlardı.
Sayfa 136Kitabı okudu
Gece, yaşlı şehirlerin kusurlarını örten siyah bir kadifeden bir örtüdür.
Sayfa 109Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Evgenia konuştukça onun neşesi bana da geçiyor,kendimi daha iyi hissediyorum. Büyülü bir şey vardı bu kadında . Dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu hissettiren bir şey. İster onun yeşil gözlerine bakarken, ister yüzünü bile görmeden böyle telefonda konuşurken ne zaman onun sesini duysam içim mutlulukla dolar, karamsar düşünceler çıkıp giderdi gönlümden.
Sayfa 106Kitabı okudu
Beni unutmuş olmasına hiç alınmadım ,aşk dünyanın en iyi mazeretiydi.
Sayfa 75Kitabı okudu
Ancak barbarlara yakışır bir açgözlülükle , yüzyıllık binalarını yıkmış, zarif sokaklarının canına okumuş, zaten küçük olan meydanlarını iğrenç apartmanlarla doldurmuşlardı.Hâlâ cazibesini korumasını , bırakın korunmasını , ayakta durması bile mucizeydi.
Sayfa 66Kitabı okudu
Çoktan unutmuştu anlamayı, ne söylerlerse söylesinler ,ne yaparlarsa yapsınlar, umrunda bile değildi. Öylesine kanıksamıştı ki yaşadığı dünyayı,her şeyi itirazsız kabul etmişti.
Sayfa 49Kitabı okudu
“Kadınlar,onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın,asıl oyuncak sen olmuşsun.”
Sayfa 11Kitabı okudu
Kaç yaşında olursa olsun, herkes kendi yanlışıyla yüzleşmeli . Kendi zayıflığını, alçaklığını, kendi rezilliğini bilmeli.İnsan bundan anlar.Çünkü doğası böyle
Sayfa 391Kitabı okudu
“Dediğiniz gibi olsaydı,kutsal kitaplar bir işe yarardı.İnsanlar kötülükten vazgeçirirdi.Ama cehennem korkusu bile düzeltemiyor insanı.Daha çok sevgi lazım, daha çok sevgi, daha çok hakikat..."
Sayfa 391Kitabı okudu
Evet,Başkomserim,bu dünyada haklı olmak,ahlaklı olmak hiçbir işe yaramaz . Güçlü, cesur ve acımasız olacaksın.Başka türlü ayakta kalamazsın.Başaramazsın...
Sayfa 390Kitabı okudu
“Çıkar için her türlü kötülüğü yapmaya yatkın bir ruha sahiptirler.”
Sayfa 357Kitabı okudu
‘Cehennem boşalmış, şeytanlar aramızda. ’
Sayfa 337Kitabı okudu
İşin enteresanı beton, çelik ve plastik yığınından oluşan bu ucube binalara tonlarca para ödenmesiydi.
Sayfa 258Kitabı okudu