Tarih boyunca devletlerin yükselişini ve zirveyi gördükten sonra yıkılışını okuduk. Yükselirken ki olayları ne kadar gurur ile okuduysak da yıkılışını okurken o derece hüzünlendik.
Tarih sayfalarının genel özeti Emîr Malik'in izlediği fıskiye gibiydi. Yükseliş ve yıkılış.
Bu kitapta Endülüs Devleti'nin yükselme döneminden sonra parçalara ayrıldığını ve her bir parçayı Haçlı ordusunun kendi toprağına kattığını anlatıyor.
Kendi nefsimize yenik düşünce parçalanıp, düşmanın birliğiyle yok oluyoruz.
Tarih; her şey çok farklı olabilirdi ile dolu benim için. Nefis, aklın önüne geçince neler kaybettik, saymaya kalksan bitmez.
Ve kitabı okurken fark ettiğim bir şey var.
Gırnata sultanı Ebu'l Hasan Ali yıllar önce bir zafer kazanmış. Ve her yıl onu kutlayıp, o zaferle övünür ve sarayından hiç çıkmazmış. Dünyanın eğlencesine dalmış. Halkından bi habermiş. Önceden sultanlar zafer meydanında sevinirken şimdiki sultanlar sarayda eğlenirlermiş. Bu onların yıkılışına zemin hazırlamış.
Bu beni fazlasıyla etkilemişti :(