- Neden insanlar sürekli konuşmak zorunda? Belki de bu kadar çok konuşmamalı, hayatı sessizce yaşamalıyız. Ne kadar çok konuşursak, kelimeler de anlamlarını o kadar yitiriyor.
- Belki. Ama bu mümkün mü?
- Bilmiyorum.
-Bence konuşmadan yaşayamazdık.
- Ben konuşmadan yaşamak isterdim.
- Evet, güzel olurdu, değil mi? İnsanların birbirlerini daha çok sevmeleri gibi.
- Ama maalesef mümkün değil.
- Ama neden? Sözcükler sadece insanların düşüncelerini ifade etmeli. Bize ihanet etmemeli.
- Doğru ama biz de onlara ihanet ediyoruz. İnsan kendini ifade etmeliydi. Ve o bunu, yazarak yaptı. Düşün, Platon gibi biri hâlâ anlaşılıyor, anlaşılabiliyor.O, Eski Yunan’da yaşamıştı, 2500 yıl önce. Şu an kimse o dili bilmiyor, en azından tam olarak. Buna rağmen, hâlâ bizlere ulaşıyor. İşte bu yüzden kendimizi ifade ediyoruz. Ve etmek zorundayız.
-Neden? Birbirimizi anlamak için mi?
-Düşünmek zorundayız ve düşünmek için de sözcüklere ihtiyacımız var. Çünkü düşünmenin başka bir yolu yok. İletişim kurabilmek için konuşmalıyız; hayatın gereklerinden biri de bu.