Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hâki / yani topraktan

Dâne taşıyan bir karıncayı bile incitme. Bir Dava Adamının Notları 1 - 12
Reklam
İyi olmanızı istiyorsanız, evvelâ kötülüğünüze inanınız. Bir Dava Adamının Notları 1 - 10
Ezcümle; meslek ve meşrebimin dört esasından en mühimi olan şefkat etmek ve Risale-i Nur'un da en büyük hakikatı olan acımak ve merhamet etmeyi, o vâlidemin şefkatlı fiil ve halinden ve o manevî derslerinden aldığımı yakînen görüyorum. Evet bu hakikî ihlas ile hakikî bir fedakârlık taşıyan vâlidelik şefkati sû'-i istimal edilip, masum çocuğunun elmas hazinesi hükmünde olan âhiretini düşünmeyerek, muvakkat fâni şişeler hükmünde olan dünyaya o çocuğun masum yüzünü çevirmek ve bu şekilde ona şefkat göstermek, o şefkatı sû'-i istimal etmektir. Lem'alar - 200

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Evet insanın en birinci üstadı ve tesirli muallimi, onun vâlidesidir. Bu münasebetle ben kendi şahsımda kat'î ve daima hissettiğim bu manayı beyan ediyorum: Ben bu seksen sene ömrümde, seksen bin zâtlardan ders aldığım halde, kasem ediyorum ki; en esaslı ve sarsılmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi merhum vâlidemden aldığım telkinat ve manevî derslerdir ki; o dersler fıtratımda, âdeta maddî vücudumda çekirdekler hükmünde yerleşmiş. Sair derslerimin o çekirdekler üzerine bina edildiğini, aynen görüyorum. Demek bir yaşımdaki fıtratıma ve ruhuma, merhum vâlidemin ders ve telkinatını, şimdi bu seksen yaşımdaki gördüğüm büyük hakikatler içinde birer çekirdek-i esasiye müşahede ediyorum. Lem'alar - 200
Evet Cenab-ı Hak senin ibadetine, belki hiçbir şeye muhtaç değil. Fakat sen ibadete muhtaçsın, manen hastasın. İbadet ise, manevî yaralarına tiryaklar hükmünde olduğunu çok risalelerde isbat etmişiz. Acaba bir hasta, o hastalık hakkında, şefkatli bir hekimin ona nâfi' ilâçları içirmek hususunda ettiği ısrara mukabil, hekime dese: "Senin ne ihtiyacın var, bana böyle ısrar ediyorsun?" Ne kadar manasız olduğunu anlarsın. Lem'alar - 190
Reklam
Öyle ise; işte ey kardeşlerim! Siz de, size ait olmayan vazifeye harekâtınızı bina etmekle karışmayınız ve Hâlık'ınıza karşı tecrübe vaziyetini almayınız! Lem'alar - 131
Eğer aklın varsa; uhrevî inkılabatında, berzahî etvarında ve dünyevî inkılabatının müsadematı altında ezilen, bozulan ve ebedî seferde sana arkadaşlığa muktedir olmayan işleri bırak, ehemmiyet verme, onların zevalinden kederlenme. Sen kendi mahiyetine bak ki: Senin latifelerin içinde öyle bir latife var ki, ebedden ve ebedî zâttan başkasına razı olamaz. Ondan başkasına teveccüh edemiyor, masivasına tenezzül etmez. Bütün dünyayı ona versen, o fıtrî ihtiyacı tatmin edemez. O şey ise, senin duygularının ve latifelerinin sultanıdır. Fâtır-ı Hakîm'in emrine muti' olan o sultanına itaat et, kurtul!.. Lem'alar - 114
Hizmette hâlisen çalışanlara fütur geldiği vakit, şefkatli bir tokat yerler, intibaha gelerek yine o hizmete girerler. Lem'alar - 40
Bu yolda mühim olan vazife nefsi gafletten muhafaza etmekte. Şöyle ki: Bu mühim vazifeden naşi ne geçmişi ne de geleceği düşünmek ve bunlarla meşgul olmaktan gönlü saklamaktır.
Aziz kardeşlerim! Evvel âhir tavsiyemiz: Tesanüdünüzü muhafaza; enaniyet, benlik, rekabetten tahaffuz ve itidal-i dem ve ihtiyattır. Tarihçe-i Hayat - 432
Reklam
Çünki Risale-i Nur'un meslek-i esası; ihlas-ı tam ve terk-i enaniyet ve zahmetlerde rahmeti ve elemlerde bâki lezzetleri hissedip aramak ve fâni ayn-ı lezzet-i sefihanede elîm elemleri göstermek ve imanın bu dünyada dahi hadsiz lezzetlere medar olmasını ve hiçbir felsefenin eli yetişmediği noktaları ve hakikatları ders vermek olduğundan, onların plânlarını inşâallah tam akîm bırakacak ve meslek-i Risale-i Nur ise tarîkatlara kıyas edilmez diye onları susturacak. Tarihçe-i Hayat - 428
"Sabreyle! Başına gelen kaza-yı Rabbaniyeye teslim ol! Sen inayet gözü altındasın, merak etme! Gecelerde tesbihat ve tahmidata devam eyle!" Tarihçe-i Hayat - 421
Allah(cc) söz verdiğinde benim gözlerimle gördüğümün bir kıymeti yoktur. Kalbimle gördüğüm, gözlerimle gördüğüme ağır basar. Allah(cc) ‘Gevşemeyin, üzülmeyin eğer gerçekten inanırsanız, en üst mevkide olacaksınız!’ derken ümmetin yenilgi üstüne yenilgi almasının bir önemi yoktur.
Modern öğretim koşullarında her soru güzel kabul edilir. Hatta öğrenci soru sormaya teşvik edilir hangi konuda olursa olsun her soru hoş karşılanır. Kuranın eğitim metodu ise öğrenciyi faydalı ve faydasız sorular arasındaki farkı öğrenmeye zorlar. Size faydası olacak sorular sorun. Eğer Allah(c.c) Kur’an’da size bir şeyin manasını özellikle söylemediyse bu bilmemenizin sizin için daha faydalı olduğu içindir.
Ve bazı insanlar için Kur’an, “Kalplerinde bir kayma olanlar ve olmadık yorumlar yapmak için ondan müteşâbih olanına uyarlar.” (Ali İmran,7) der. Halbuki öğretmenin size bir şeyleri öğretmesi gibi belli şeyleri öğretmeme rolü de eşit derecede önemlidir. Bu da öğrenme sürecinin bir parçasıdır. “Bunu sana söylemeyeceğim. Bazı soruları soramazsın. Belli meraklardan uzak durman lazım. Her merak iyi değildir.”
268 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.