Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
Hakan Yıldırım
Hakan Yıldırım
@HakanYildirim27
Kağan'ın Günlüğü Bizim Çocuklar / Kağan'ın Günlüğü Attar Ali Efendi'nin Sırrı /
Bir Hitit Macerası NİNDA (Gökhan Özsoy ile) kitaplarının yazarıyım.
Eğitimci Yazar
32 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
GÖĞÜ YERE İNDİRELİM
Yazarı: Özgür Balpınar
Türü: Öykü/Roman
Sayfa Sayısı: 150
Yaş Grubu: 10+
Yayınevi: TİMAŞ
ESER HAKKINDA
Eser, yazarımızın üniversite yıllarında yazdığı ilk romanı. İlk eseri olmasına rağmen çok çok güzel bir kitap. Okurken merak ve heyecan içinde diğer sayfaya geçtim hatta ders aralarında okuyup çok kısa bir sürede
SÜPER BAŞKAN - ZAMANI DURDURAN SAAT-
Yazarı: Yaşar Bayraktar
Türü: Öykü/Roman
Sayfa Sayısı: 144
Yaş Grubu: 10+
Yayınevi: TİMAŞ
ESER HAKKINDA
Fatih; küçük bir şehirde, yatılı bir okulda okuyan küçük bir çocuktur. Orta hâlli bir öğrencidir ve sınıftaki tek rolü, sınıf arkadaşlarına saati söylemektir. Bir gün okula yeni bir öğretmen gelir, daha kimseyle tanışmadan ders anlatmaya başlar. Garip biridir. Ders sonrasında Fatih'in saati kaybolur ve bu garip öğretmen, kendi saatini geri almak üzere Fatih'e verir. O süreçte 23 Nisan yaklaşmıştır ve belediye başkanının koltuğuna oturma görevi Fatih'e verilir. Aileden izin alınır. Makam arabası Fatih'i okuldan alır ve Fatih bir otele yerleştirilir. Sıradan bir 23 Nisan sabahında Fatih önemsiz biri gibi koltuğa oturur. Gün biter, Fatih gece, takvimindeki 23 Nisan tarihine çarpı atar. İlginç bir şekilde ertesi gün yine aynı şeyleri yaşar. Fatih olayı anlamlandırmaya çalışır ama koltuk artık kendisinindir. İlk icraat olarak trafik sorununu çözmek için kocaman bir otopark yaptırıp otomobil kullanmayı yasaklar. Buna bağlı olarak birçok sorun ortaya çıkar. Bakalım başkanımız bu sorunlarla baş edebilecek midir? Fatih başkanın bu ilginç serüvenine eşlik etmek sizi de mutlu edecek, var mısınız?
Değerli hocam Yaşar Bayraktar'ın bu güzel kitabını zevkle okudum, size de öneririm. Şimdiden iyi okumalar.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ÜTÜSÜZ AYAKKABILAR
Yazarı: Mevlana İdris
Türü: Öykü/Masal
Sayfa Sayısı: 120
Yaş Grubu: 11+
Yayınevi: Vakvak Yayınları
ESER HAKKINDA
Yazarımız Mevlana İdris Zengin, 1966 Kahramanmaraş doğumlu ve maalesef 2022 yılının Haziran ayında hayata gözlerini yummuş. Bu kitabın yazarını tanımayı çok isterdim hâlbuki. Keşke bu eserdeki gibi zamanda geriye gitsem de onu tanısam dedim kendi kendime.
Esere gelecek olursak çok derin anlamlar taşıyan, mükemmel mesajlar veren bir kitap. Bir defa kesinlikle yürekten...
Kitapta 7 özgün hikâye var ve hepsi de çok güzel. Kötü sözcüklerle mücadele eden bir çocuk, herkese para dağıtıp dünyayı paraya doyuran ve paranın anlamsız olduğunu anlatan bir adam, 60 yaşında doğup tersine yaşayan biri, insanlara zarar vermek istemeyen bir atom bombası, gömleğinin her düğmesini açılında parktaki çocukların hayallerine şekil veren harika bir adam, ekmek almaya giderken zamanın tersine gidip geri gelen temiz yürekli bir çocuk, insanları mutlu eden esrarengiz bir doktor var eserde. Ve bu güzel hasletleri esere nakşeden bir yazar, erken kaybettiğimiz bir güzel yürek. Hiç tanımadım ama kitabı okurken onun yüreğine konuk oldum ve onu çok sevdim. Eseeindeki dokuz düğmeli adam ya da zamanda gezen Behram gibi olsam onu ziyaret ederdim ve tebrik ederdim. Okumanız dileğiyle...
Mekânın cennet olsun usta.
Okur Takip Önerileri
"Sen böyle çağırmasan ben böyle gelmezdim."
Biraz seyahatname, biraz biyografi, biraz roman; çokça acı, çokça aşk... Ama en güzeli Nazan Hanım'ın yüreğine konuk olmak.
Uzun zamandır çocuk kitaplarına yoğunlaşmıştım. Bir de geceleri tashih yaptığım, henüz basılmamış kitaplara... Bu kitap, okumaya fırsatım olmadığı için hep sona sakladığım bir kitaptı. Peki, değdi mi? Evet, elbette...
Kitap; Nazan Hanım'ın, Tebriz/Tahtı Süleymanlı dedesi Settarhan ile Trabzonlu ninesi Zehra Hanım'ın buluşmasını konu alıyor. Peki kitapta neler var?
Birleşmesi imkânsız gibi görünen fırtınalı iki yaşamın birleşmesi... Fotoğraflar üzerinden zamanda yapılan yolculuklar... Balkan Harbi'nde yaşanan acılar... Tebriz, Isfahan, Bakü, Tiflis... Bu coğrafyada yaşayan bir halı tüccarı... Trabzon'da bir aile... Rusların Trabzon'u işgali... Yarım kalan aşklar...
Dimağımda tadı kalacak bir eserdi. Yazarın kalemine, kelamına sağlık.
ALTIN POST MACERASI
Yazarı: Alev&Volkan Dönmez
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 112
Yaş Grubu 9-12
Yayınevi: Girişim Ajans
ESER HAKKINDA
Türkçe öğretmeni olan ve daha önce birçok kıymetli esere imza atmış değerli Alev ve Volkan Dönmez'in bu güzel eserinden bahsedeceğim: Altın Post Macerası'ndan...
Eserde "Efsane Dörtlü" olarak adlandırılan Bora, Selim, Eylül, Nida ve sevimli köpekleri Zeytin' in maceraları anlatılıyor. Tabii bir de onlara destek olan emekli tarih hocası Kenan Hoca var. Olayın geçtiği yer Ordu ili, Perşembe ilçesindeki Yason Burnu.
Kahramanlarımız, Yason Burnu'nda yaşanan esrarengiz bir olayın peşine düşerler ve bu olayın sonucunda bir efsaneye ulaşırlar: Argonot Efsanesi'ne.
Efsanenin geçtiği bölgeye keşfe giderler ve buldukları ipuçları neticesinde gizli bir geçide ulaşırlar. Burada şifreli olan yedi kapıyı, Gürcü alfabesiyle yazılmış şifreleri çözerek geçmek zorunda kalırlar. Tabii her kapıda onları sürprizler beklemektedir. Bakalım, kahramanlarımız bu sorunları nasıl aşacaklar?
Dostluk, heyecan, macera, hayvansevgisi gibi güzel ögeler barındıran bu kitap mutlaka okunmalı.
ALMANCI
Yazarı: Yılmaz Ali
Türü: Roman
Sayfa Sayısı: 240
Yaş Grubu: 15 yaş ve üzeri
Yayınevi: Düş Kurguları
ESER HAKKINDA
Eserimizin kahramanı Cevdet Bey, Anadolu'nun bir köyünden ekmek parası uğruna yurdunu, ailesini terk eden bir işçi emeklisi. Emekli olup bir apartman alır ve Akçay'a yerleşir. Bugüne kadar Almanya'da bir makine
ZAMAN TÜNELİYLE SUMER'E YOLCULUK
Yazarı: Muazzez İlmiye ÇIĞ
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 60
Yaş Grubu: 11+
Yayınevi: Kaynak Yayınları
ESER HAKKINDA
Eser iki bölümden oluşuyor.
1. BÖLÜM: ZAMAN TÜNELİYLE SUMER'E YOLCULUK
Eserin kahramanı, 14 yaşında olan Sumerli bir çocuk Ludingirra.
Ludingirra, günümüz çocuklarına bazen mukayeseler yaparak
YÜRÜYEN BAHÇE
Yazarı: Sultan SERDAR DOKSÖZ
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 87
Yaş Grubu: 9+
Yayınevi: Parmak Çocuk Yayınları
ESER HAKKINDA
Eserin kahramanı Yiğit, insanların mutlu olmadığı bir kasabada -annesi vefat ettiği için- eczacı olan babasıyla ve köpeği Karamel ile yaşamaktadır.
Hastalık hastası, dedikoducu insanlarla dolu bu kasabaya bir gün bir yabancı gelir. Gelen; tek başına yaşayan, ellili yaşlarda, bitkilerle ve ağaçlarla konuşan bir kadındır ve bu kadın kasaba halkına çok farklı gelir. Zaten gizemli bir eve de taşınmıştır. Ayrıca geceleri de mezarlıkta görülmüştür. Kahramanımız Yiğit, onu ilk gördüğünde başındaki fesleğen taçtan ve üzerindeki elbiseden dolayı "Yürüyen Bahçe"ye benzetir.
Okuldaki ve mahalledeki herkes bu yabancıyı konuşur ve onun bir büyücü olduğunu düşünür. Bahçıvan olmayı düşünen Yiğit de, Sevim adındaki bu esrarengiz kadının gizemini çözmeye çalışır. Bir süre onu gözlemler ve olayı çözmek ister. Bakalım Yiğit, Sevim Hanım ile ilgili gizemi çözecek midir?
*Şiir gibi akıcı bir kitap
*İçinde güzel dersler var
*Olay kurgusu merak uyandırıcı
Çocuklarımızın zevkle okuyacağını düşündüğün bu güzel kitabı herkese tavsiye ederim.
HAYALET KÖY
Yazarı: Alev Dönmez & Volkan Dönmez
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 90
Yaş Grubu: 9 yaş ve üzeri
Yayınevi: Girişim Ajans Yayınları
ESER HAKKINDA
Değerli yazarlarımız Alev ve Volkan Dönmez, Şehir Efsaneleri serisinin ikinci kitabıyla çıkıyor bu kez karşımıza. Yine sürükleyici, yine harika bir kurguyla...
Fethiye'nin Kayaköy adlı terk edilmiş köyünde garip olaylar yaşanıyor. Çocuklar kayboluyor, sular kuruyor, toprak verimsizleşiyor. Bunun sebebi ise bereket sembolünü yerinden çıkaran açgözlü defineciler. Tabii bu olumsuzlukları bertaraf edecek birileri var. Bu da Efsane Dörtlü adıyla daha önceden tanıdığımız Kerem, Yusuf, Sıla ve Ela.
Yaz tatilinde Fethiye'deki yazlığa giden ekibimiz, korkmadan sorunun üstüne gidiyor. Doğa sevgisi ve çevre bilinciyle maceradan maceraya atılıyorlar. Peki, kahramanlarımız bu sorunun üstesinden gelebilecek mi? Doğa yeniden eski hâline dönecek mi? Hayalet Köy'de onları neler bekliyor?
Siz de merak ediyorsanız mutlaka okuyun.
KRALİÇEYİ KURTARMAK
Yazarı: Vladimir Tumanov
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 176
Yaş Grubu: 11 yaş ve üzeri
Yayınevi: Günışığı Kitaplığı
ESER HAKKINDA
Yazarımız, 1961 Moskova doğumlu ve şu an Kanada'da bir üniversitede öğretim görevlisi. Kraliçeyi Kurtarmak ise 2004 yılında yayımlanan bir eser ve yazarımızın ilk çocuk romanı.
Eserimize gelecek olursak oldukça güzel bir kitap. 161 baskı yapmayı hak ediyor.
Eserin kahramanı Aleks Isaac Fog, bir gün ayağının dibinde gümüş renkli, üzerinde sayılar ve silgi yerinde bir şato olan bir kurşun kalem bulur. Kalemi inceler ve bunun matematik sorularını çözen sihirli bir kalem olduğunu anlar. Aleks'in matematik ile arası olmadığından aradığı şeyi bulmuştur, sınavda tüm soruları çözer. Bunu, arkadaşı Sam ile paylaşırken yanlarından geçen Vanessa da bu heyecan verici sırra ortak olur ve macera başlar ama kalem esrarengiz bir şekilde kaybolur.
Kitaplığında daha önce görmediği bir kitapla karşılaşan Aleks, kitapta anlatılan bir olayı okur ve orada Jayden adındaki bir kraliçenin, kötü kral Rechner tarafından rehin alındığını öğrenir. Onu kurtarmak için 400 zindan kapısında bulunan değişik tipli zebanilerin sorduğu matematik işlemlerini çözmesi gerekir. Üç arkadaş, maceradan maceraya atılarak bilmece gibi sorulan işlemleri çözmeye çalışır. Bakalım Kraliçeyi kurtarabilecekler midir?
Son kısımlar beni tatmin etmese de güzel ve maceralı bir eser okudum. Matematik ile sorunu olan öğrencilerin soruları zevkle çözeceğine inanıyorum. Tavsiye olunur efendim.
AYNALI BABA İLE RÂCİ
Yazarı: Abdullah Harmancı
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 104
Yaş Grubu: 10 yaş ve üzeri
Yayınevi: TİMAŞ
ESER HAKKINDA
Eser hakkında bilgi vermeden önce onun kıymetli yazarı hakkında bilgi vereyim. Abdullah Harmancı hocamız ödüllü bir öykü yazarı ve bu alanda önemli araştırmaları, eserleri olan bir akademisyen. Kitabın kapağında
BİDUR DURMAZGİL'İN MACERALARI
"HATIRA AVCISI"
Yazarı: Alaaddin Beken
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 144
Yaş Grubu: 9 yaş ve üzeri
Yayınevi: TİMAŞ Yayınları
ESER HAKKINDA
Alaaddin Beken hocamın daha önce iki eserini daha tanımıştım. Bu gidişle daha çok eserini tanıtacakmışız gibi geliyor. Çünkü hayal gücü mükemmel olan, üretken bir yazar.
İşte, bu üretkenliğin yansıması olan, harika bir eser bu Hatıra Avcısı.
Yerinde duramayan kahramanımız Bidur'un, gece yarısı ziyaretine gelen kırmızı gözlü gölgelerle başı dertte. 140 yıl sonrasından gelen bu kırmızı gözlü gölgeler bir şeyin peşinde ama neyin? Yoksa evin karşısındaki çınar ağacına bu fırtınalı günde konan araçtan inenler, onu uzaya mı kaçıracak? Bidur, 140 yıl sonrasında neler görecek? Sorular, sorular, sorular...
Yazarımız yine güzel ve esrarengiz bir kurgu ile nükteli bir şekilde olayları anlatmış. Çocuklarımıza iyi insan olmaları yönünde satır aralarında çok güzel mesajlar verilmiş. Gerçekten çok güzel bir eser olmuş. Mutlaka okuyun.
MAVİ KUŞ
Yazarı: Mustafa Kutlu
Türü: Öykü/Roman
Sayfa Sayısı: 210
Yaş Grubu: 14+
Yayınevi: Dergâh Yayınları
ESER HAKKINDA
Usta öykücü, değerli hocamız Mustafa Kutlu; tadına doyum olmaz bir kasaba tasviriyle başlamış kitaba. Sıradan bir kasabadaki sıradan insanları muhteşem bir şekilde, bazen de işe mizah katarak betimlemiş. Ardından külüstür ama zamana direnen bir otobüs olan "Mavi Kuş"u ve onun delimsek şoförü Kenan ve saf, aklı kıt muavini Seyfi'yi tanıtmış bize.
Sonra da - yol boyunca birçok hâline ortak olacağımız- tren istasyonuna giden yolcuları aktarmış. O yolcular ki her biri evlere şenlik... Kimler mi var bu otobüste?
Amerikalı bir çift ve onlara rehberlik eden bir genç kız, bir mühendis, alkolik bir doktor, arka koltuğa sıralanan jandarmalar ve bir mahkûm, ölmek üzere olan bir kadın ve eşi, devri geçmiş bir ağa ve kâhyası, köylüler, bir avcı, birkaç koyun-keçi ve onları takip eden iki eşkıya... Ha bir de otobüsün üstündeki kaçak yolcu çocuk Erol.
Şimdi bu yolcularla deli bir şoförün yolculuğunu siz düşünün... Acaba bu hurda otobüs menzile varabilecek mi? Bol bol hıyar, zerzevat yiyen; kedisi olmadan yola çıkmayan bir deli şoförle başlarına neler gelecek, bu yol bitecek mi?
Kendine özgü üslubuyla bir Mustafa Kutlu eseri okumak doyulmaz bir keyifti.
Hele bir de eser şaşırtıcı bir sonla biterse...
Öyle mi oldu? Evet, öyle oldu. Şaşırdım.
İyi okumalar dilerim.
BİR SENDEN GİDEMEDİM
HABERİN YOK
Yazarı: Yusuf Asal
Türü: Şiir
Sayfa Sayısı: 157
Yaş Grubu: Şiir seven herkes
Yayınevi: Nesil Yayınları
ESER HAKKINDA
Yusuf hocam, yazdığı harika çocuk kitaplarıyla tanınan; çocukları güldüren, düşündüren eserleriyle gönüllerde taht kurmuş çok değerli bir yazarımız.
Ama bu kitap başka türden... Çocuk kitaplarıyla çocukları güldüren yazarımız, bu kitabıyla yetişkinlerin yüreğinde kabuk bağlayan yaraları kaldırıyor. Şiirleriyle aşk kuyusunda bir Yusuf olup sesleniyor bizlere...
Kitapta bulunan şiirlerin bir kısmını değerli hocamın sunduğu radyo programlarından biliyordum zaten ama onlar buz dağının görünen kısmı gibi kalıyor. Kitapta, onların haricinde çok kıymetli şiirler var.
İşin en güzel yanı ise şiirleri okurken hocamın sesiyle okumak. Her dizeyi o seslendiriyor sanki...
Şiirlerde aşk, şiirlerde sevgi, şiirlerde dua...
Bir de onulmaz sevda...
Bitmeyen hasret, koşulsuz teslimiyet...
Bir sufî nefesi dolaşıyor dizelerde. Demli çaylar eşliğinde hüznü yudumluyorsunuz satırlarda. İstanbul sokaklarında yağan yağmurla ıslanıyorsunuz. Leyla'dan Mevla'ya giden yolda onun o güzel, mütevazı yüreğine eşlik ediyorsunuz.
Şiir ve gönül ehli dostlara tavsiyemizdir. Mutlaka okuyun.
Aslında bu kitabı yarıyıl tatilinde okudum fakat kitap hakkında ne yazabileceğime bir türlü karar veremedim. Çünkü hayatımda okuduğum en gerçekçi, en dobra, en açık sözlü üslupla yazılmış kitaptı. Adıyaman tütünü gibi sert derler ya aynen öyle... Bu kitap; yarası ayazda kalmışların, ezilmişlerin kitabı... Bu kitap, kimsenin dillendirmediği/dillendiremediği gerçekliklerin kitabı... Acı gerçekleri suratımıza bir tokat gibi çarpan bir kitap... Kitabı okurken olaylara hiç bakmadığım açıdan bakma fırsatı buldum. Gösterilen gerçeklikleri -anlatılan değil gösterilen çünkü anlatım o kadar betimleyici- okurken kimi zaman şaşırdım kimi zaman üzüldüm kimi zaman bazı insanlardan tiksindim... Kitabın etkisini uzun zaman üstümden atamadım.
Kitap toplam 13 öyküde oluşuyor. Her biri bir düğerinden etkileyici. Tavsiyemdir.
Son zamanların en büyük sorunları olarak görülen iki mesele var: biri yavaş yavaş azalan Korona salgını, diğeri Suriyeli meselesi. Yazarımız bu iki meseleye, Akif ve Ammar'ın dostluğuyla yeni bir bakış açısıyla yaklaşmış. Salgında annesini ve dedesini kaybettikten sonra İstanbul'a taşınan Akif, yeni bir hayata merhaba der. Burada Suriyeli bir çocuk olan Ammar ile tanışır. Dostlukları güzel bir şekilde ilerlerken Ammar, Suriye'ye döner. Tabii Akif de arkadaşını aramaya koyulur. Bakalım, Akif'i nasıl bir serüven beklemektedir?
Bu güzel eseri herkese öneririm.
Eserde Toprak, dedesinin vefatının ardından köyüne gidiyor ve orada dedesinin saati vesileyle onun çocukluğuna gidiyor. Muhteşem bir kurgu ve sürükleyici bir dille yazılmış bu eseri herkese öneririm.
Bu millet evlatlarına tarihini doğru anlatmalıdır. Değerli öğretmenim de bunu amaçlayarak güzel bir eser kaleme almış. Maddi ögelerin geri planda kaldığı, adaletin vurgulandığı harika bir eser olmuş. Samimi, macera dolu, akıcı... Tavsiyemdir.
Halk şiirinin parlayan yıldızı Serdar Çakıroğlu. Taşlama ve aşk şiirlerinin üstadı. Her şiir bir birinden güzel. İnşallah hak ettiği değeri görür. Tebrik ederim.
Merhaba sevgili kitapseverler. Bugün sizlere okuduğum çok güzel bir şiir kitabından bahsedeceğim.
Kitaptan önce onun şairinden de bahsetmek gerekiyor elbette. Kitabımızın şairi Konya'da Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapan İbrahim Eşmeli Hoca'mız.
İbrahim Hoca'mız; birbirinden güzel şiirler yazmış ve bu şiirleri kitaplaştırmış. Ocak 2021'de basılan kitap kısa sürede 2. baskısını da yapmış. Bu da çok güzel bir başarı. Şiirlerin kalitesi de bunu hak ediyor zaten.
Kitapta sevgi, aşk (ilahi, beşeri) şiiirleri başta olmak üzere bir çok tema işlenmiş.
Toplumu ilgilendiren birçok konuya değinilmiş.
(Filistin, Sarıkamış, Çanakkale, Afrin, Mescidi Aksa...)
Şiirlerin büyük bir çoğunluğu 6+5: 11'li ve 7+7:14'lü hece vezni ile yazılmış. Gazel tarzında yazılmış şiirler de çok var. Şairimiz edebiyat öğretmeni olunca şiir bilgisini dizelerde konuşturmuş.
Dizeler çok akıcı.
Samimi duygularla kaleme alınmış.
OLMADI
Yakından baktıkça yaktı cemalin
Hasretle uzaktan baktım olmadı
Erirken mum gibi masum hayalin
Hicran kitabını yaktım olmadı
Yakındım, ürperdim güzelliğinden
Korktum, kaçtım, bıraktım olmadı
Bir gözyaşı gibi saf ve derinden
Geçtiğin yollara aktım olmadı
Yoksa siz hâlâ Bidur ile tanışmadınız mı?
"Bu nasıl isimmiş?" diyorsanız tanışmamışsınızdır. Yok eğer "Aaa, Bidur tanınmaz mı? Harika bir karakter." diyorsanız tamam...
Bidur'un aslında adı "Bidur" değildir. Bebekken hiç yerinde durmayıp oda oda gezdiği için ailesi ona sürekli "Bi dur!" yani çok hareket etme demektedir. Bidur ise sürekli tekrarlanan bu sözcüğü adı sanmaktadır.
Zaten Bidur'un ailesi de bir acayiptir. Ablası olacak Çenenaz'ın çenesi hiç durmaz, annesi zaten süper anne... Her zaman Bidur'un yanında hazır ve nazır.
Bidur'a gelince çok ince bir çocuk. Çok iyi bir gözlemci, bir de çok hızlı ve tatlı...
Kitabın yazarı Alaaddin Beken'e gelince o bir Türkçe öğretmeni. Hem de onlarca yarışmada ödülü olan, müzik ve sanatla ilgili, hayvansever bir öğretmen. Yani on parmağında on marifet.
Gelelim kitabımıza...
Eser, Bidur'un ağzından anlatılmış. Yazar, Bidur'un bebeklikten itibaren gözlemlerini esprili bir dille anlatmış. Ailesi ve mahalledekiler hakkında güzel gözlemlere yer vermiş.
Değerler eğitimi ile ilgili unsurlar komik ve eğlenceli bir dille anlatılmış, mesajlar olayların içinde ince bir şekilde aktarılmış.
Tüm bunlar bir sohbet havasında anlatıldığı için bir solukta okunan bir eser olmuş.
Değerli yazarımızı canı gönülden kutluyorum.
Eserin Adı: Hermitler Büyülü Taş
Yazar: Alev Dönmez
Yayınevi: Dorlion
Sayfa Sayısı: 110
Türü: Fantastik Roman
Yaş Grubu: 4. sınıftan itibaren her yaş
ESER HAKKINDA
Eser, Efe'nin kardeşi Bersu'nun, okul çıkışı geçirdiği bir kaza sonucunda sakat kalmasıyla başlıyor. Bersu bu elim kaza sonucunda tekerlekli sandalyeye mahkum oluyor. Bu sürede Efe, arkadaşı Serkan ile daha da yakınlaşıyor. Bir gün arkadaşlarıyla top oynayan Efe, daha önce orada olmayan bir çınar ağacına denk geliyor. Bu ağacın üzerinde küçük mor yaratıklar görüyor. (Halbuki bu yaratıkları Serkan daha önce görmüştür.) Yaşadıklarını arkadaşlarına anlatsa inanmayacaklarını düşünüyor fakat kardeşi Bersu olanları günlüğünden öğreniyor. Aynı yaratıkları Bersu ve Serkan'ın da gördüğünü öğrenen Efe, bu gizemli olayı çözmeye çalışıyor ve büyük macera başlıyor. Kitabın devamında Hermitler'in peşinden giden kahramanlarımız soluksuz okuyacağınız bir maceranın kapısını aralıyor. Heyecanlı yolculuklar ve türlü türlü gizemler... Ayrıca ilginç yaratıklar sizi bekliyor. Bakalım, kahramanlarımız Maginda Şeytanı'nı alt edip büyülü taşa ulaşabilecek mi?
Siz de devamını merak ettiyseniz mutlaka okuyun, kesinlikle tavsiye ederim.
BİDUR DURMAZGİL'İN MACERALARI
GECE YARISI ZİYARETÇİSİ
Yazarı: Alaaddin Beken
Türü: Öykü
Sayfa Sayısı: 160
Yaş Grubu 8-12
Yayınevi: TİMAŞ
ESER HAKKINDA
Eserimizin kahramanını daha önce de tanıtmıştım. Hani şu yerinde duramayan, afacan çocuk. Hiç yerinde duramadığı için kendine sürekli "Bi DUR!" denildiği için adını BİDUR zanneden yaramaz.
Bidur, ikinci kitapla yine karşımıza bomba gibi çıkıyor. Hem de ne bomba...
Geceleri saat 02.30'da yer sarsılıyor, ampuller patlıyor, her yer yeşile boyanıyor. Bidur ve ilginç ailesi bu olayın sırrını çözmeye çalışıyor. Bu olaya bir de mahalleli dahil olunca macera zirveye ulaşıyor. Komşu Meliha teyze (Tabii bu idifadeyi kullanmamalıydım! Kafama çantayı yerim yoksa.) gibi güzel karakterlerle eser hep canlı tutulmuş. Hele bir karasinek tarifi var ki bayıldım. Merak duygusu ve gülmece her sayfada var. Azıcık da gerilim... Resimler zaten harika. 160 sayfa ifadesini görünce korkmayın lütfen. Su gibi bir kitap, zevkle okuyacağınızdan eminim.
Özellikle gülmeyi seven, maceracı çocuklara tavsiyemdir.
Yazarımızı bu güzel eserinden dolayı tebrik ederim.
Bidur Durmazgilin Maceraları - Gece Yarısı ZiyaretçisiAlaaddin Beken · TİMAŞ ÇOCUK YAYINLARI · 20219 okunma
ENGİN OL GÖNÜL
Bir öğretmen çocuğu olan ben, okumuş olduğum bu kitapta "bizden" birçok şey buldum. Hayatı mücadele ile geçmiş bir öğretmen olan Enver Satılma'nın hayatını okurken hep babam canlandı gözlerimde.
Kendisi de öğretmen olan Uğur Satılma Hoca'mın kaleminden babası Enver Satılma'yı okumak bana gurur verdi,
ZERDALİ
-Dedemle Bir Yıl-
Daha önce Pelerinsiz Kahraman eseriyle tanıdığımız değerli yazarımız Yaşar Bayraktar, harika bir kitapla karşımıza çıkıyor.
Eserimizin kahramanı Yağız'ın anne ve babası en büyük hayalleri olan daha güzel ve geniş bir ev almak için sürekli çalışmakta ve mesaiye kalmaktadır. Bu süre içinde ona bakıcı bakmakta ve Yağız da sürekli tabletle oynamaktadır.
Ailesi Yağız'ı daha iyi bir okulda okutmak için başka bir okula yazdırır. Okul, büyük apartmanların arasında, güzel bir okuldur ama bir sorun vardır: Yağız, okul çıkışında çocukluğundan beri çok az ziyaret ettiği hatta adını, ne iş yaptığını bile bilmediği dedesiyle kalmak zorundadır.
Okuldaki çocuklar tarafından "Huysuz İhtiyar" olarak bilinen dedesine önceleri önyargı ile yaklaşır. Kocaman binaların arasında bahçeli bir müstakil evde yaşayan dedeyi yavaş yavaş tanımaya başlar ve içten içe sever.
Bu arada Yağız'ın en büyük hayali de son model bir tablet aldırmaktır ve bunu dedesinden umar.
Bakalım Yağız'ı nasıl bir sürpriz beklemektedir?
Muhakkak okunması gereken bir kitap. Özellikle akrabalık ilişkileri ve çevre hassasiyeti bulunan evlatlarımıza tavsiyemdir.
KEHRİBAR
-Bir Eğitimcinin Kaleminden-
Eserimizin kahramanı bir kedi. Evet, bir gözü mavi, bir gözü kehribar renginde olan bir Van kedisi...
Bu kedicik, boğazındaki şiddetli acıyla beraber gözlerini bir veteriner kliniğinde açıyor. O kadar acı içinde ki çevresinde olan bitenleri zor anlıyor. Biraz kendine geldiğinde ise baş ucunda tedavisini yapan ve yaptıran kişilerle karşılaşıyor. Bunlardan biri de Yasin.
Yasin, babasıyla ve ailesiyle güzel ilişkileri olan merhamet ve sevgi dolu bir çocuk. Bu zavallı kediyi boğazında bir ip varken ve ölmek üzereyken bulan da o.
Kedicik, bu merhametli insanlarla karşılaşınca çok mutlu oluyor ve bu süre içinde geçmişini düşünüyor.
Kaybettiği annesini, kazada ölen ve zalim çocuklar tarafından köpeğe atılan diğer kardeşini anımsıyor; insanlara olan güvensizliğini hatırlıyor.
Ama her şey bitmiş değil!
Yasin ve ailesi onu sahipleniyor, bakımını yapıyor ve adını Kehribar koyduktan sonra sitelerindeki bir kulübeye yerleştiriyor. Kehribar buradaki çocuklarla ve bir kaplumbağa ile arkadaş oluyor.
Peki, sonra neler oluyor? Annesini bulabiliyor mu? Yasin'in başına gelen üzücü durum ne?
Siz de merak ettiyseniz her satırında güzel erdemlerin olduğu bu kıymetli eseri kesinlikle edinin.
Bir kedinin gözünden, bir eğitimcinin kaleminden ayakta bakmaya var mısınız?
(Hayvanları seven, sevgi dolu nesiller için mutlaka okunmalı.)
MASAL MASAL İÇİNDE
Yazarımız, hemşehrim Ahmet Ümit'in ilk olarak 1995 yılında bastırdığı kitap, defalarca baskı yapmış bir eser. Hemen hemen her okuma listesinde de bulunuyor ve bunu hak ediyor.
Eserimizde etrafı dalkavuklarla çevrili, yardım yapmayı seven ama bununla övünen bir padişah ve onun doğruları söyleyen ve çocukluk arkadaşı olan bir veziri vardır.
Bir gün vezir, padişahın "Benden daha cömert kimse var mı?" sorusunu "Evet, var." şeklinde yanıtlar. Padişah buna çok bozulur ve ona bunu kanıtlamasını söyler. O da ilerideki bir şehirde kör bir adamın, ensesine tokat atan herkese bir kese altın verdiğini söyler ve macera başlar. Padişah ve veziri bu işin sırrını çözmek ister ve masallara özgü sırların peşinde bir şapkacıyı, bir müezzini, bir demirciyi, bir kuyumcuyu ve kör adamı dinlerler. Hepsi sırrını söylemek için diğerinin sırrını öğrenmek istediklerini, sırlarını ancak o zaman açıklayacaklarını belirtir.
Padişah ve vezir, her biri birbirinden ilginç olayları şaşkınlık ve ibret içinde dinler. Bakalım kahramanlarımızın merak uyandıran sırları ne?
(Eserin çocuklar açısından tek olumsuz yönü Kuyumcu masalındaki kendini asma - ölümle sonuçlanmasa da- ve şarap içme bölümüdür.)
Yazarımızı tebrik ederim, merak uyandıran güzel bir eser.
MEYDAN
Kitabın yazarı "Dedemin Saati" eseriyle tanıdığımız Mehmet Tuna, gerçekten usta bir kalem. Eseri okurken olaylar ve kişiler arasındaki sağlam ve şaşırtıcı bağlantılarla beni çok etkiledi.
Dönemin siyasi olayları ile sıradan insanları da çok etkileyici şekilde işlemiş.
Eserimize gelecek olursak kahramanımız Bedirhan, 11 yaşında bir çocuktur. Ailesi ile Iğdır'dan göç ederek büyük bir şehre yerleşmiştir ve ailesine destek olmak amacıyla şehrin en bilindik meydanında simit satar. Bu sırada çevresini, bir çocuk bakış açısıyla gözlemler. Çevresinde çok renkli kişiler bulunur. Bunların arasında Berduş Salih adında bir kitapçı, bir çiçekçi, kağıt helva satan ve adı Veyso olan bir çocuk, meydanın müdavimlerinden Ömer amca ve zihin engelli torunu vardır. Geri kalan kişiler ise o gün orada bulunan rastgele kişilerdir. Ya da okuyucu öyle düşünür.
Bedirhan hem simit satar hem meydanda olup bitenleri gözlemler. O sırada meydana siyah bir araçtan inen, siyah giyimli, siyah gözlüklü; elinde bazı parmakları eksik ve bir ayağı aksayan bir adam gelir. Çocuk, bu esrarengiz adamdan işkillenir ve gün boyu onu gözlemler. Bu sırada yazar, meydanda bulunan kişileri ustalıkla tasvir eder ve birbiri ile hiç ilişkisi olmadığını düşündüğümüz insanları geri planda birbirine şaşırtıcı bir şekilde bağlar.
Berduş Salih aslında kimdir?
Ömer amca göründüğü kadar masum mudur?
Meydandaki sarışın bayanların geçmişte yaşadıkları nelerdir?
Ve en önemlisi Bedirhan, siyah giyili adamın sırrını çözebilecek midir?
Mutlaka okumanızı öneririm.
Tavsiyemdir
KURTADAM TUZAĞI
Eserimiz, 1357 yılında Çepni Boyu'nun Karadeniz'e yerleşme çabalarını ve yapılan mücadeleyi anlatarak başlıyor. Tuğra Bey'e haber getiren Dursun Ali'nin şehit edilmesiyle Kotyora Kalesi'nde hareketli dakikalar baş gösterirken
Türkleri Karadeniz'den kovmak isteyen Rum Kralı Aleksios, kurtadamlarla anlaşma yapıyor.
Kurtadamlar, Lut Kavmi'ne Tanrı'nın lanet edip Lupus adı verilen virüsü musallat etmesiyle ortaya çıkıyor ve uzun yıllar insanlardan uzak dağlarda yaşıyor ve yeniden dünyaya hakim olmak için Kral Aleksios ile anlaşıyorlar.
Tuğra Bey ise Dursun Ali'nin intikamını almak için Şevket Reis'i görevlendiriyor. Şevket Reis bin seçme erle olayı araştırırken bir kurtadamla karşılaşıyor ve olaylar hız kazanıyor ve amansız macera başlıyor.
Şevket Reis ve adamları, kurtadamların tuzağından kurtulabilecek mi?
Kurtadam saldırısında yaralanan Şevket Reis'i bekleyen sürpriz ne?
Şevket Reis ve adamlarına yardım eden, Türk milletinin zor durumda yanında olan gizli ve güçlü yaratıklar kimler?
Taceddin Bey, Kadı Burhaneddin ve Hacıemiroğulları Beyi Süleyman, Çepni yiğitlerinin yardım çağrısına nasıl karşılık verecek?
Tüm bu soruların yanıtını merak ediyorsanız buyurun, "Kurtadam Tuzağı" sizleri bekliyor.
Harika bir kitap
JOSEPH'İN YAKARIŞI
ESER HAKKINDA
Öncelikle şunu belirterek söze başlayayım, okuduğum en güzel Çanakkale romanıydı.
Dil, anlatım ve kurgu harikaydı. Yunus Hoca'mı yürekten kutluyorum.
Eserimize gelince...
Eserin kahramanı bir İngiliz gönüllü askeri Joseph. Joseph, 21 yaşındadır ve Tanrı'ya gönülden bağlı samimi bir Hristiyan'dır. Din sevdasıyla Çanakkale Savaşı'na katılan Joseph, çıkarma gemisinden iner ve daha bir kurşun atamadan kalbinin üzerinden vurulur. Ruhu bedeninden yükselir ve ölümü ve yaşadıkları ile ilgili bir nefis muhasebesine girişir. Tanrı'ya öyle bir yakarır ki ruhu diğer dünyaya göç etmez ve dünyada kalır. Bu işte, Tanrı'nın bir muradı olduğunu düşünür.
Ruhu, ailesini düşünürken kendini ailesinin yanında bulur. Ailesini ve sevdiğinin içinde bulunduğu durumu görür. Ardından savaş alanındaki arkadaşının ölümüne şahit olur ve onun ailesinin yanına, Londra'ya gider ve ailesinin yokluklar içindeki haline şahit olur.
Sonunda savaşı sorgular. İngiliz gemilerinde neler yaşandığına, Nusret Mayın Gemisi'nde yaşananlara tanıklık eder. Türk siperlerinde gezer, Seyyit Onbaşı ve Türk askerlerinin vatan sevgisine hayran kalır.
İngiliz ve Fransız ordusundaki siyahilerin ve Hintli askerlerin savaşı sorguladığını görür.
Anadolu insanının savaşa bakışına imrenir, onların gözünden hayata bakar.
Bakalım eserin sonu nasıl bitecek?
Kimi zaman ibretle, kimi zaman gözlerim dolarak okudum. Ama en çok hissettiğim duygu empatiydi.
Yazarımız harika betimlemeleri ve samimi diliyle yüreklerde ve zihinlerde taht kuracak harika bir eser kaleme almış. Tebrik ederim.
Okuyun, okutun...
