Evet, her şeyden önce ses vardı. Ses, kelam oldu; kelam, uyumlu ifade; ifade, ölçülü anlatım; anlatım, tarih; tarih de kimlik, kültür ve uygarlık oldu. Kelam, dili yarattı; dil de dünyayı, dünyanın bilinmesini, yorumunu. Kelam, insanı, insanoğlunu öteki her şeyden ayırdı, insana öteki her türlü varlıktan daha fazla bir güç verdi. Kelam, belleği yarattı, belleğin çağlar boyu, insanlık tarihi boyunca bir nehir gibi akmasını sağladı.