Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Haşim Aytunç

Sabitlenmiş gönderi
Beşer beşerin kurdu olabilir, ancak insan insanın ümididir.
Reklam
Boşnakların İslâm telakkisine yabancı savaşçıların nasıl tesir ettiğini anlamak itibarıyla da ehemmiyetli. Araplar onları nasıl ürküttü? İranlılar nasıl satın aldı? Türkler nasıl dejenere etti? Bosna'da bizler ne yaptık?
Benim en çok bulunduğum Zenitsa, Travnik, Visoko şehirleri yani Orta Bosna, harbin şerrinin en az ulaştığı havzaydı. Harp, buralarda ancak cephe gerisinde hissedilebileceği kadar, çok zaman ondan da az hissediliyordu. Bir senede Zenitsa'ya yirmi top düşmemiştir. O da sonlara doğru. Sarayova sıcak bir sahaydı, evet yıkım vardı ama dehşet verici olduğu söylenemezdi. Fakirlik ve gıda maddelerinin temininde yaşanan zorluklar, arada bir düşen havan ve toplardan daha mühim bir sorundu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaralılara bakıyordum, garip bir istatistikle karşılaşıyordum. Cephede vurulanlar arasında bir tane bile hâli vakti yerinde adam mevcut değildi. Zeki de yoktu. Zenginler ve zekiler harpten kaytarmanın bir yolunu bulmuşlardı. Kumandanlık ederek harpten kaytaranlar, Armia BİH'in belkemiğini oluşturuyordu. Harbin hamalları arasında ateşpare-i zekâ da olsa fakir olanlar vardı ama alık da olsa zengin olanlar yoktu. Zenginlik harpteki en sağlam bunkerdi.
Boşnakların en büyük düşmanı Sırplar, Hırvatlar değildir. Laikliktir. Diğerlerinin kılıçlarını bileyip onları kalkansız bırakan laiklik.
Reklam
İki taraftan da bu suale takilip kalan olduğunu Biyolabuçi'de öğrendim. Eskiden bu köyde iç içe, dostça yaşadıkları ve şu an karşı siperlere düştükleri için eski dostların kahırlandıkları söyleniyordu. İki tarafta içip içip düşman dostlarına seslenirmiş, saatler süren sarhoş muhabbeti böyle başlarmış. Arada şakacıktan birbirlerini tarayıp gülerlermiş. Kâh ortada bir yerlerde buluşup içki ve sigara trampaları da gerçekleştirir, çoluk çocuk, eski günler ve harbin ettikleri hakkında çene çaldıktan sonra siperlerine dönerler, kâh oracıkta çöküp birlikte demlenirlermiş. Köylülere kalsa harp bu cephede bugün bitermiş ama dışarıdan gelen Çetnikler (Sırp Faşistler) harp yanlısıymış, onlar bırakmıyormuş...
Harp zamanında yürümesi bu kadar hoş olan ormanın yolu sulh zamanında nasıldı acaba? Bu kadar güzel olduğu için mi paylaşılamamıştı? Neyi paylaşamamışlardı? Önceki gün uğradığım Armia BİH (Bosna ve Hersek Ordusu) mevzisindeki askerlerle Sırpların ne alıp veremediği olabilirdi ki? Dört duvara kadın posterleri asmışlardı. Oynadıkları kâğıt destelerinin iç yüzü kadın resimleriyle kaplıydı. Boş kovan sayısına yaklaşan içki şişeleri etrafa saçılmıştı, içip içmediğizi soracak kadar da misafirperverdiler. Resimlerle alâkalı serzenişlerimizi anlayamamışlardı, Boşnakça günah nasıl deniyordu? Böyle bir mefhumu kullanmayalı kaç zaman olmuştu? Burada ne fikre binaen bulunduğumuzu bir Sırp kadar kavrayamıyorlardı.
%65 (100/152)
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus
7.7/10 · 4.797 okunma
Yaşananları unutmak aptalların işidir
Derdi çok olan Allah'a daha yakın olur
Reklam
395 syf.
·
Puan vermedi
·
196 günde okudu
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka
7.4/10 · 54,5bin okunma
Küçükler oyuna gelir, büyükler oyun kurar
İnsanoğlu farkında olmadan esaret altında...
Mezarlıklar insana nereden geldiğini, nereye gideceğini anlatır.
Mezarlıklar sakin olan insanlarla dolu...
Şartlı özgürlük, özgürlük değil...
1.062 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.