Aşk nedir?
Kitabın başından beri bu soruyu sordum kendime…
Aşk, bir insana duyulan veya heyecan ile sınırlı tutulamayacak kadar karışık ve devrimsel bir olgu. Aşk, beşere hissedilemeyecek kadar büyük bir duygu…
O yüzden bu dünya da “Aşıklara yer yok…”
Tarık abi yine, günlük hayattan kesitlerle okurun kendisi için alması gereken mesajları bir derviş edasıyla yerleştirmiş kitabın içine… Bütün kitaplarını okuyan birisi olarak bende en çok iz bırakan eseri oldu…
“İnan bana Orhan, öğrenmemiz gereken bir hakikat varsa muhakkak öğreniyoruz. Zaman meselesi bu. Hazır olduğunda seni buluyor. İnsana ilk anda ağır gelsede sonrasında iyi hissediyorsun…”
“Gerçeklikle düş arasındaki çizgi bir kez koptuğunda içine düştüğümüz kısır döngü sonsuza dek sürebilir. Her an kendini tekrar eden yanılgı yeni bir hakikat kurar ve bütün anlamlar yer değiştirir.”
“Kalbe inen üç yol vardır. Kur’an da insanın kalbine bu yoldan iner. Birincisi dildir; Kur’an dilden kalbe tilavet ile iner. İkincisi akıldır; akıldan kalbe tefekkürle iner. Üçüncüsü de davranışlardır; Kur’an davranışlardan kalbe güzel ahlak ile iner.”
“Kur’an mümininde kalbine inmeli. Kalbine inmeli çünkü kalp beden ülkesinin sultanıdır. İnsanın özü, ilahi nefhanın makarrı, mü’min şahsiyetinin, karakterinin, benliğinin merkezi ve başkentidir kalp.”