“Kaç kıvrım kaç vaha kaç yeşil kaç mavi? En kimsesiz halini, en kadim zamanlardan getirdiği uğultuyu, şelaleyi. Uzaktan görmekle olmaz, yanına varmak lazım. Bir haliyle eksik kalır, her halini görmek lâzım. Bir kere üç kere beş kere yetmez, orada kalmak lazım. Kalmak yetmez, ölmek lazım…”