“Beni hemen anlamasın, çünkü ben bir kitap değilim çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum. Ben Van Gogh’un resmi değilim, öldükten sonra beni müzeye koyamazsınız.”
“Ne var ki, dünyada ‘sizi anlıyorum’ gözlerinin sahteleri türemişti; gerçeği sahteden ayırmak çok zordu. ‘Sizi-anlıyorum-konuşmanıza-ihtiyaç-yok’ ya da ‘Siz-onlara-bakmayın-yalnız-gözlerime-inanın’ bakışlarının çoğu aslında ‘Bugünü-geçirmek-için-birine-ihtiyacım-var’ kalıbından ibaretti.