Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazal Varol

Boşluğu bomboş, karanlık geceleri kapkara, yağmurlu geceleri sırılsıklam yapsa bile, nasıl vazgeçebiliriz istediğimiz şeylerin ta kendisinden?
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Freud kastrasyon korkusunun mekanizmasını keşfetmiştir: "Medusa'nın başını görünce korkudan donakalır, taşa dönüşür; yani kadın cinsel organını görünce taşlaşır. Taşlaşmak ereksiyonu simgeler."
Sayfa 190Kitabı okudu
Toplumun daha alt tabakalarında aşk, ekmek parası için satılıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Aşkta olduğu gibi sanatta da iki kişi gerekir."
Bu aynı zamanda kederlendirdi de beni; gecikmiş ve harcanmış hayatına kederlendim; hayattaki tüm gecikmelere, tüm harcanmışlıklara kederlendim. Doğru zaman kaçırılmışsa, diye düşündüm, eğer insan bir şeyi kendinden bunca zaman esirgemişse; bir şey ondan bunca zaman esirgenmişse eğer, büyük bir güçle başlasa ve coşkuyla desteklense bile, artık çok geç kalınmış demektir. Yoksa "çok geç" kalınmaz mı hiçbir zaman; yalnızca "geç" mi kalınır ve "geç" olması, her şeye karşın "hiç" olmamasından daha mı iyidir? Bilemiyorum.
Reklam
Söylediklerinizin hakikati yaptıklarınız olduğuna göre konuşmanın ne gereği var?
Diğerinin muradı olmayı başaramamışsa insan, diye düşünüyordum, neden istesin ki onun eski ilişkilerini dinlemeyi?
Ama ebeveyne karşı beslenen sevgi, insanın sorumluluğunu taşımadığı tek sevgidir.
Suçlulara yönelecek o işaret parmağı bizi utançtan kurtarmıyordu. Ama utancın acısını dindiriyordu.
Hanna'nın anısıyla vedalaştığımı, ama hesaplaşamadığımı biliyorum. Hanna'dan sonra kendimi asla alçaltmayacak ve alçalmayacaktım; kendimi bir daha asla suçlamayacak ve suçlu hissetmeyecektim; bir daha yitirmekten acı duyacak kadar sevmeyecektim hiç kimseyi: O zamanlar bunu böylesine açık düşünmemiş, ama kararlılıkla hissetmiştim.
Reklam
Açılırsak birbirimize sen bana, ben de sana dalarsak bana sen ve ben sana erirsek sen bende ve sende ben. İşte o zaman ben olurum ben ve sen de sen
Bazen sonu acı verdiği için bile mutluluğa sadık kalmaz bellek. Gerçek mutluluğun yalnızca sonsuza kadar sürmesi beklendiği için mi? Bilincine ve farkına varılmamış bile olsa, ancak daima acı vermiş bir şeyin acıyla sona erebileceğine inanıldığı için mi? Ama bilincine ve farkına varılmamış acı nedir ki?
Eğer arzuyla dolmuş bakış, arzunun doyurulması kadar kötüyse; eğer isteyerek hayal kurmak, hayal edilen edim kadar kötüyse - o halde neden doyurulmasın o arzu ve neden hayal edilmesin o edim? Günahkâr düşüncelerimden kurtulamadığımı her geçen gün görüyordum. O zaman günahkâr edimi de arzular oldum.
Mogor haklıydı. İnsanlığın laneti birbirimizden çok farklı olmamız değil, birbirimize çok benziyor olmamızdır.
Ama diğer yandan onun Okyanus Denizi’nin ötesine yaptığı yolculuğun bir tür ölüm, bir çeşit ölüm öncesi ölüm olduğundan emindi, çünkü ölüm de bilinenden bilinmeyene doğru yelken açmak demekti.
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.