Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Helin Göneş

Helin Göneş
@Helingoness
2 okur puanı
Şubat 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
4. Geçmişte değiştirebileceğiniz hiç ama hiçbir şey yoktur. Temel fizik kuralıdır bu. 7. Konuştuğunuzdan fazla dinleyin. 10.Nerede olursanız olun, her an güzel bir şeyler bulmaya çabalayın. Bir yüz, bir dize, pencereden görünen bulutlar, bir grafiti, bir rüzgâr çiftliği... Güzellik zihninizi temizler. 11. İçinizde nefret taşımak anlamsızdır.
Reklam
Helin Göneş
Bir kitabı okumaya başladı
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot
8.1/10 · 28,7bin okunma
Ben senim ve sen bensin. Hem yalnızız hem de değil. Zamanın içinde tutsak, bir o kadar da sonsuzuz. Hem etten var olmuşuz hem de yıldızlardan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yıllar sonra farkındalık ve meditasyon üzerine kitaplar okurken mutluluğa -ya da daha çok arzulanan sükünete- giden yolun her zaman mutlu düşüncelerden geçmediğini öğrenecektim. Hayır. İmkânsız o. İçinde akıl barındıran hiçbir zihin, bütün bir hayatı sadece mutlu düşüncelerin keyfini sürerek geçiremez. Mesele, tüm kötü anlarla birlikte bütün düşüncelerinizi kabullenmektedir. Düşüncelerinizi kabullenin ama düşüncelerinize dönüşmeyin.
Acı zamanı uzatır. Ama bunun tek nedeni, acının bizi zamanı fark etmeye zorlamasıdır.
Reklam
Ama bir şeyi anladığıma eminim; daha çok demek daha iyi demek değil. Budist değilim ben. Kesin sınırları ve katı kuralları olan her kılavuzdan korkuyorum. Yaşam muğlaklığıyla güzel. Fakat umut ve korku tahterevallisinde yaşamaktansa, evrensel olana bağlanma ve kendimizin bilincinde olma fikrini seviyorum.
“Kendimizi ancak kendimiz kurtarabiliriz, başkası kurtaramaz ve kurtaramayacaktır.” Budizm'de kurtuluş dışarıdan gelmez. Huzur ve mutluluk için benliğin bilincinde ve uyanık olmak gerekir. Bilişsel farkındalığa (mindfulness) sahip olmak. “Sazdan çatısı düzgün döşenmemiş bir damın sızdırması gibi, acı çekme tutkusu da derin düşünmeyen zihne sızar.”
Arthur Schopenhauer'a göre yaşam, beyhude amaçların peşinde koşmaktan ibarettir: “Olabildiğince büyük bir sabun baloncuğunu durmaksızın şişiriyoruz; sonunda patlayacağından tamamen emin olduğumuz halde.” Bu açıdan bakınca koyduğumuz bütün hedefler mutluluğu imkânsız kılar. Sefaletimizin kaynağı hedeflerimizdir. Ulaşılamayan hedefler acıya neden olur; o hedeflere ulaşmaksa sadece kısa bir an için tatmin olmamızı sağlar.
Yaşamak istiyorum. Hayatı yazmak, okumak, hissetmek; yaşamak istiyorum. Göz açıp kapayıncaya dek geçen ömrümüz süresince hissedilebilecek her şeyi hissetmek istiyorum. Depresyondan nefret ediyorum. Ondan korkuyorum. Hatta düşündükçe dehşete düşüyorum. Ama diğer yandan beni ben yapan şey de o. Ve eğer benim için yaşamı hissetmenin bedeli buysa, ödemeye değer. Yalnızca “var olmak” bile benim için yeterli.
Hassasiyetlerimi köreltsin diye duygularımı ve algılarımı kapatan sihirli bir tedavi yolu arayacak falan değilim. Yaşamın harika yanlarını hissedebilmek için dehşetlerini de hissedebilmeniz gerekir.
Reklam
"Yaşamın kaygısına galip gelebilmek için ânı yaşayın. Nefesinizde yaşayın." ~Amit Ray
Sakin kalabilmek devrimci bir eylemdir adeta. Kendimize özgü, yeni modeliyle değiştirilmemiş varlığımızla mutlu olmak; karmakarışık, insani halimizle barışık olmak piyasa için hiç de iyi değildir. Fakat yaşayabileceğimiz tek yer bu dünya. Gerçekten etrafımıza yakından baktığımızda, bütün ıvır zıvır şeylerin ve onları pazarlayan reklam dünyasının yaşamın kendisiyle uzaktan yakından alakası olmadığını görürüz. Yaşam, bütün bu ıvır zıvırlardan kurtulduğunuz ya da en azından bunları bir süreliğine başınızdan def ettiğinizde elinizde kalan şeydir.
ŞİMDİKİ BEN: Gördün mü? Her şeyin aynı şekilde sürmeyeceğini biliyorsun o halde. Bugün her şey aynı değildi. ÖNCEKİ BEN: Ama hepsi hâlâ çok yoğun. ŞİMDİKİ BEN: Her zaman öyle olacak. Her daim her şeyi oldukça yoğun hissedeceksin ve depresyon da her zaman pusuda, senin düşmeni bekliyor olacak. Ama yaşamda seni bekleyen o kadar çok şey var ki. Depresyonun da öğrettiği gibi, bir gün, genişleyerek uzun ve yoğun bir zaman dilimine dönüşebilir. ÖNCEKİ BEN: Of, evet. ŞİMDİKİ BEN: Tamam o vakit, zamanın geçmesi üstüne fazla kafa yorma. Bir güne bile sığabilir sonsuzluk. ÖNCEKİ BEN: Ceviz kabuğunun içine hapsolsam da bütün âlemlerin kralı gibi görebilirdim kendimi. ŞİMDİKİ BEN: Hamlet mi? Güzel. Bütün o dizeleri unutmuştum. Üniversitenin üstünden hayli zaman geçti. ÖNCEKİ BEN: Sana inanmaya başlıyorum. ŞİMDİKİ BEN: Teşekkür ederim.
Depresyon ayrıca...
Sizden büyük değildir. Sonsuzmuş gibi göründüğü anlarda bile, her zaman sizden daha küçüktür. Depresyon sizin içinizde şekillenir, siz onun içinde değil. Gökyüzünü kaplayan karanlık bir bulut olabilir ama bu benzetmedeki gökyüzü sizsinizdir. O başınıza gelmeden önce de buradaydınız. Bulut gökyüzü olmadan var olmazken, gökyüzü buluta muhtaç değildir.
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.