Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayrunisa ALTAY

Hayrunisa ALTAY
@Henritte
8 Kasım
8 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Emma öyle sanıyordu ki, özel topraklarda biten, başka yerde yetişmeyen bir bitki gibi yeryüzünün Bazı yerleri de mutluluk iletirdi.
Reklam
Selamette olmak selamette olduğunu bilmektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dost neden aşırı menfaatçidir ? Midesi iyi hazım ettiğinden. Delikanlı ne için zevke düşkündür? Asabi sistemin canlılığından. Ihtiyar neden merhametlidir? Merhamete muhtaç olduğundan. Beriki niçin zalimdir? Zulüm görmek için içi gıcıklandığından.
Hepimiz bazı şeyler biliyoruz ve en çok bilenler, insanlar hakkında çok tecrübesi olan diplomatlarla insan münasebetlerinin her türlüsüne vakıf olan tüccarlardır.
Reklam
Yalnız bir ihtiras tahrik insan ruhunun bütün diğer bölgelerine felç yaratıyor. İskender ölürken büyük istilâların bulutu altında bunamıştır. Sezar, saadet temennimi ile ölmedi. Napolyon Yena'da değil filozof Volney'i tokatladığı sırada yenildi.
Takma adlar, arkadaşları tarafından serserilere takılan ve bir kere takılınca sahibi tarafından benimsenen ya da kabul edilen demiryolu adlarıdır. Örneğin" Yabani Joe " çekingen yaradılışlı olduğundan kendisine yabani denilmişti. Onur sahibi hiçbir serseri kendi kendine tutup da "Demi Geçmiş Ayyaş " takma adını seçmez. Serserilerin pek azı geçmişlerini, tiksinerek çalışmak zorunda kaldıkları dönemi hatırlamak ister. Işte o yüzden meslek, zanaat ve ile ilişkili takma adları az rastlanır; Bununla birlikte su takma adları rastladığımız hatırlarım: Kalıpçı Biackey, Ressam Red, Chi Muslukçu, Kazancı Gemici, Matbaacı. Bu arada şunu da belirtmeliyim "Chi" serseriler arasında " shy" gibi telaffuz edilir, " Chiacago", Chicagolu anlamına kullanılır
Gençlik, daima ve daima gençti, güçten kuvvetten kesilen ise hep yaşlı olanlardır.
Gençlik... Hiç durmaksızın yaşlıları yeniyorlardı ama kendileri de yaşlanıyor, güçleri giderek azalıyor, en üst noktada duyamıyorlardı; onların peşinde de kendilerini iterek tepeden uzaklaştırmaya çabalayan Gençlik vardı. Birbirlerinin peşi sıra bebekler büyüyor, eskileri yok ediyorlardı; sonra başka bebekler geliyor, bu devran sonsuza dek sürüyordu... Bu, istediğini her zaman lede edecek olan ve sonsuza dek yaşayacak Genclik'ti.
Sabahı Beklemeyin
Sabahı beklemeyiniz dostum, geceden yola çıkınız. Olur ki uygulamasınız. Sırtınızdaki çıkında ebedi gayenin düşürülmüş aşıkları varsa ne mutlu size. Gece serindir, yapraklardan süzülen yel gözünüzdeki yaşları kuruturken ruhumuzdaki kainatın derin sessizliğini taşıyan sabaha doğru yürüyüp fecri başlatınız. Cemiyetin vahşi, zehirli bitkilerle dolu, her dalında uğursuz baykuşların manasız telkinler yaptığı sık ağaçlı ormanlarda çetin yolculukların başlangıcı için sabahı bellemeyiniz sabahı beklemek öğleni, öğleni beklemek akşamı beklemek gibi bir ruh gevşekliğini doğurur.
Reklam
..insan resimden anlamayan birinin tabloları eleştirmesine kızmaz veya muziktan hoşlanmayan birinin eleştirileri onu alakadar etmez."
Sayfa 131Kitabı okudu
" Anlıyorum Gaspard ama biraz sakin ol! Ölmesi yaşamasından daha iyi olmadı mı? Yaşasa ne olacaktı? Acı çekmeden öldü işte. Eğer yasasa acısız tek bir gün bile geçirmeyecekti."
Sayfa 104Kitabı okudu