Tolstoy diyor ki: “Belki de her şeyi kabullenip hayatı akışına bırakmak lazım. Zorlamak bazen çözüm değildir. Ve zorla olan hiçbir şey güzel değildir.”
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Cemal Süreya'nın da dediği gibi
Rastgele yürürken birden aklına geleyim sızlasın için!
Boğazın düğüm düğüm olsun.
Ama ağlama,
Ağlayamayacak kadar yansın için…
Istırabın verdiği intibah zamanlarında , Kendi kendini aldatmak, başkalarını kandırmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar.
Gel gidelim, yolları bana sorma, ne bileyim
Gidelim buradan, pusulam rüzgâr
Kendimi yediğim yılları bana sor, var mı hevesin?
Gidelim buradan, pusulam rüzgâr...
Bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, âdete bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.