Oturup ağlamaktan başka bir iş kalmamış gibiydi. Kendi içine kapanıp bir sınırsız vicdan azabını, vicdan azabı olduğundan bile habersiz çekmek, mini mini, değersiz, gülünç, dertlere öfkelenip, mini mini, değersiz gülünç sevinçlerle mutluluğuna kendini kandırarak sürünmek "ve artık ölmek, ölebilmek" Kalmıştı.
Sayfa 187