Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Caner Sezer

Caner Sezer
@II_Richard
Altı gün içinde yarattığım dünyayla ölümsüz bir hayat bırakabilirim. Söz yedinci günü olunca artık dinleneceğim.
Psikoloji
Eskişehir
Eskişehir
3 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Savaşım I
Vaz mı geçiyorum sevdiklerimden, Yoksa Tanrı’ya mı emanet ediyorum onları. Bataklıktan kaçıyorum, Kötü anıların simalarını burada bırakırken Acılarını ruhuma harmanlayıp yol arkadaşı ediyorum kendime. Savaşımdan kaçmıyorum, Cephemi değiştiriyorum, Silahlarımı, üniformamı, düşmanlarımı. Buradaki savaşımı kazandım, Aldığım yaralarla rütbemi kazanırken, Kaybettiklerimle gazi oldum. Yaşam bırakıyorum ardımda hayatlarına dokunduğum. Kimi lanetler yağdırırken ardımdan, Kimi özlemlerini haykırıyor olacak. Kimi gittiğime sevinirken, Kimi yalnız bıraktığımı düşünecek. Kimi aptallık yaptığımı düşünürken, Ben yarım kalan menkıbeme bir adım daha yaklaşacağım. Ben hedefime yaklaşırken, Gidişime atıf edilen sahte üzüntülerin pişmanlığı olacağım. Siz benimle ilgili bir şeyler karalamaya devam ederken, Ben beyaz bir sayfada mucizelerimi yazıyor olacağım.
Reklam
Savaşım II
Heyecanla beklediğimiz koca bir senenin ardından, Bir öncekinden farkı olmayacak. Yeni heyecanlara kucak açmışken, Yeni acılara sarılırken bulacağız kendimizi. Yeni hasretimizi haykırırken, Yeni kayıplar için çığlıklar atıyor olacağız. Arınma gecem artık, Kendimle hesaplaşmam olacak. Yeni umutlarım acılarıma çare arayışı, Yeni savaşıma cephane olacak. Gaziyken savaşa çağırılan asker misali, Geldiğim yerdeki gazabıma boğuyor olacağım. Cephanem duygularım, cephem bu şehir. Savaşım kanlı, zaferim huzur dolu. Hamlelerim bencil, hırsım sonsuz olacak. Hedefime doğru giden bu yolda, Değneğim ise merhametim olacak. Öfkem ise merhametime sığınacak.
YARATILIŞIM
Küçüklüğümdeki ezilmenin bıraktığı, Morluklar var sırtımda, Söylenen hakaretlerin bıraktığı çınlamalar, Hala kulaklarımda. Sığdıramadım küçük bedenimi asla, Kocaman dedikleri bu Dünya’ya. Ait olamadım hiç bir yere, Tanıdık hissetmedim kimsenin yanında. Her arkadaşlığımı çıkarlarını bilerek kurdum. Sonrasında terkedileceğimi unutmuşcasına. Yalan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Anlat bana
Sevgiyi anlat bana anne, En sevdiğim yemeği yapmak mı sevgi? Misafirlikte öveceğin bir çocuk olmam mı, Ya da senin istediğin gibi biri olup, takdirini kazanmak mı? Sakız için para vermen, Ya da kıyafetlerimi yıkaman mı? Sevgiyi anlat bana baba, Senin gibi davranıp öyle giyinmek mi? Eve geldiğinde hiç konuşmamak, Biri bana hakaret ettiğinde, birde
Özür Dilerim
Umudum tükeniyor yanan kibrit çöpü misali Ağır geliyor kabullendiğim yalnızlığım. Korkuyla değil umutla sevmek istiyorum Toprağın tüküreceğini bilirken bedenimi İnanmak istiyorum birinin seveceğine beni. Hayaller kurmak istiyorum yarınlara, Kendimi sevdirmek için planlar değil. Taçlandırmak istiyorum bana olan sevgisini, Düşünmek istemiyorum
Reklam
İNSANLIK VASİYETİM
Huzurlu olmak için erken Onurlandırmak istemiyorum sizleri hala nefes alabiliyorken. Bedenim değil var olmak isteyen Düşüncelerim henüz özgür ve sizler için değerli değilken. Elinizi tutabiliyor olmamın bir anlamı yok. Fikirlerim ile zihinlerinize ışık olamazken. Çürümüş bir et parçasından daha fazlası değilim hayattayken. Lakin değerli hissediyorum cesaret veren sözlerimi sizler tekrar ederken. Değerleniyor bu et parçası ruhlarınıza, düşüncelerinize dokunduğunda. Büyüyor ruhum, sığmıyor bu et parçasına, Bedenim toprağı, ruhum gökyüzünü arzuluyor. Verdiğim bütün sözleri tuttum. Huzurluyum ve artık hepinizin zihinlerindeyim. Fikirlerim bu et parçasından daha somut, daha gerçek. Zamanı geldi, bedenim artık toprağın altında, Bedenim toprağı beslerken, fikirlerim zihinlerinize besin oluyor. Ruhum ise her birinize cesaret kırıntısı serpmek için göğe yükseliyor. Artık varlığımla sizleri onurlandırmak istemezken, Yokluğumla; bedenim toprağı, fikirlerim zihinlerinizi, ruhum yüreklerinizi onurlandırıyor. Onurlandırdığım her bir zihin ise yokluğumu daha değerli kılıyor.
-Partne Gülüyorum, eğleniyorum. Yeri geliyor kahkahalar atıyorum. Yüzümde morluklar ya da kollarımda çizikler yok. Aldığın her darbe, her bıçak yarası iz bırakır mı? Anlat sıkıntılarını dedi. Anlattım bende. Kadavram nefes alırken yapılan bir otopsi misali. Anlattım ancak kendi dikişimi attım sadece yaralarıma. Bir başkasının gelip parmağıyla yarama basmasını ve tekrar canımı yakmasını bekliyorum. Kim bilir belki yine aynı kişi olacak. Kollarımda, sırtımda çizikler yok evet. Arada sırada gelir biri hafif örtecek kadar umut, sevgi serpiştirir sırtımdaki yarıklara, kolumdaki çiziklere. Sonra gider ve başka birini beklerim dertlerimle bana canlı canlı otopsi yapması için. Enga sorar neden bu kadar mutsuzsun ve katlanıyorsun bunlara diye. -Onun mutlu olduğu koşullar beni mutsuz ediyor. Bırak o mutluluğu bilsin ben mutsuzluğu evlat edinirim.