Rudyard
@ImRud
Zamanda Yolculuk Diye Bir Şey Var..
Baba
1983
416 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Bana bir masal anlat baba ...
“Onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım için de kendimden nefret ediyorum! Ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev.”
Evet..Babam ve Oğlum filminden efsane bir replik ile bu tarz bir kitabın incelemesine başlamak çok sıradışı gelebilir .
Fakat beyindeki 86 milyar nöronu harekete geçirmek için bazen ters yöne girmek gerekiyor.
Kitaba gelecek olursak.Kitap 3 seriden oluşan takımın birincisi. Diğer kitaplar da 
Evet - Beyinli Çocuk ve 
Otuz Milyon Kelime.
Kitap çocuk yetiştirme uzun bir zamana ışık tutacak olan tam bir başucu kitabı. Ebeveynlerin çocuk yetişirme aşamasında yol gösterici bilgilerin nasıl ve ne zaman kullanılacağını anlatan 12 tane strateji içeren bir eser.
Yeri gelince ebeveynlere kapı açarak biz büyüklere de ince dokunuş yapabilen bir içeriğe sahip.
Çocuklara ait bir oda bırakmak gerekiyor. O odada sahip oldukları beyinleri.
Eğer o oda ne kadar dikkatli işlenir ve değer verilirse çocuklar da hayat denilen yolculukta adımlarını daha sağlam ve güçlü atabiliyor..
Kitap çok fazla teknik terim ile sıkmayarak verilen örnekler ile çocukların beyinlerine bir bütün olarak bakmamızı ve puzzle parçası gibi beynin her bölümüne değer vermemizi istiyor.
Kitabı okuyan anne-babaların oldukça faydanalacağını, çocukların ve bebeklerin beyinlerine kıymetli tohumlar ekeceğini düşünüyorum..
Onlara bir oda verin.. Ve o odanın içinde hep yanlarında olun..
“Benim de sana diyemediğim şeylee vaa. Ben gonuşmayı bilemem..Sen benim oğlumsun, canımdan öte cansın. Bu gaderr diycem, gerisini sen anlayıver gaari”..
Keyifli okumalar...
Kal Gitme Dedim...
Eğer kazanırsanız, açıklama yapmanız gerekmez. Eğer kaybederseniz, açıklamanız olmayacaktır!
_Adolf Hitler_
Öncelikle dergiyi elinize aldığınızda Führer(Führer Almanca bir terimdir yol gösterici anlamındadır..Almanların neden Hitleri yol gösterici ilan ettikleri tarihte gizlidir.) yüzünden sert bir dergi kapağın altında kalbinize dokunamayacak yazıların olamayacağını düşünebilirsiniz...
Chaplin ve Hitler arasındaki benzerlikler ile başlayan okuma yolculuğu bir yerden sonra bitmesini istemeyeceğiniz bir yolculuk halini alıyor..
Dünyadan tiksinen Teoman'ın ruhunu zor da olsa anlamaya çalışmak ve Başar Başarın'ın Senarist Kafasında ki cümlelerinin tümünün altını çizmek istemek pencere kenarı yolculukta çok fazla hayrete düşüren manzaralar açıyor..
"Her sözümüz dudaklarda gülüş oldu.. Dönmek ihtimali yok artık, o gülüşler düş oldu.. " diyen Zeki Kayhan Çoşkun'un o Sarı Ülkeye olan özlemi ile karşılaşmak da eskiye dair günlere mesaj gönderiyor..
Ve derginin bu sayısı için inceleme yapmama vesile olan 
Bedia Ceylan Güzelce'nin "Duruyor Öyle"si, kalpte bir ağrı, gözde yoğun bir sis bırakıp derginin en unutulmaz yazısı oluyor..
Dergideki diğer yazarlara ait kafa köşelerinin keşiflerini de size bırakırken, Celil Nalçakan'ın "Dinlersin değil mi ? dediği şarkının sözlerini de kalbimde raptiye izleriyle buraya saçıyorum..
İsyan etmedim pişman değilim..
Taş bastım kan ağlayan bağrıma..
İstemem kimse gelmesin yanıma
Dertliyim dertli dertliyim dertli..
Taş bastım kan ağlayan bağrıma..
İstemem kimse gelmesin yanıma..
Dertliyim dertli dertliyim dertli..
