Kafa Dergi Nisan sayısı benim hayatıma yeni bir dergi eklememe sebep oldu.
Rahmetli babam ve halam sayesinde çok erken yaşta kitap, gazete ve dergi alışkanlığı edinmistim, sayelerinde 5 yaşımda okuyup yazabiliyordum.
Ben çocukken ve ergenken çok kaliteli ve keyifli dergiler vardı, kimi aylık kimi haftalık çıkardı, ilçemizin tek gazete bayisinden alırdık ve çıkacağı gün gelsin diye dört gözle beklerdik, o arada da sayfa sayfa her kelimesini sindirirdik.
İnternet yoktu, haber almak ya da bilgi edinmek için dergi, gazete, radyo ve televizyona muhtaçtık.
Bu yayınlar ise şimdiki çoğu yayın gibi değildi, gerçekten kaliteli içerikler sunarlardı.
Zamanla bozulan yayıncılık anlayışı sonucu bazıları kapandı bazıları içerik değiştirdi bazıları da yeni çıktı ve içerikleri bizleri tatmin etmeyecek kadar boştu, bu sebeple dergi ve gazete alışkanlığım şahsen kalmadı, televizyonda yerli kanal izlemez oldum, radyo desen kendi çalıştığım dönemden sonra pek uğramadığım bir mecra haline geldi.
Sadece kitaplar kaldı geriye, onlardan hiç vazgeçmedim.
İnternet ile dergi eksikliği açığını kapamaya çalıştığım yılların ardından sonunda birkaç dergi deneyerek eski alışkanlıklarımdan birini yeniden kazanmış oldum.
Bunlardan biri de Kafa Dergisi oldu.
İçerik her sayfada, her satırda o kadar dolu dolu ki.
Kitap eklerini de çok beğendim.
Derginin içeriğine girmiyorum çünkü buraya yazmama yetmez, ayrı bir hatta birkaç paylaşım çıkar her sayıdan, o derece dolu dolu ve doyurucu bir yayın.
Aynı kafadan olan herkese tavsiye ederim, rafta görünce mutlaka sayfaları inceleyin, almadan bırakıp geçmeyeceğinizden eminim.