Ne olurdu benim de kelimelerim olsaydı; bana ait bir cümle, bir düşünce olsaydı. Binlerce yldır söylenen milyonlarca sözden hiç olmazsa biri, beni içine alsaydı!
Hem az sayıda zenginin yönettiği, diğer insanların adeta bir robot gibi zenginelere hizmet ettiği dönemin kapitalizmine bir hiciv, hem de gelecekte yaşanabilecek ütopik bir hayal ürünü dünyanın tahminlerini içeren 1932'de yayımlanmış çok meşhur bir eser hakkındaki incelemelerimi sizlerle paylaşacağım.
* Kitabımız yazıldığı dönemden 6 asır
* Epeydir böyle etkileyici bir roman okumamıştım. Bittikten sonra uzun uzun düşüncelere sevk edecek türden harika bir eser. Tahminimden çok daha güzeldi.
* Küçük yaşta anne ve babası tarafından terk edilip, uğultulu tepelerdeki çiftliğin sahibi tarafından ölmekten kurtarılan, ancak eve getirdikten sonra oğlunun, ve ileride büyük bir aşkla bağlanacağı kızının eşi tarafından aşağılanmaktan kurtulamayan Heathcliff'in intikam dolu hayat hikayesi... Küçük yaşta yaşadığı aşağılanmalar, hor görülmeler ve küçümsenmelerin bir bünyede yaşatabileceği tahribat ancak bu kadar güzel yazılabilirdi. Bu kitabı okurken, bir taraftan Heathcliff'in intikam ile yaptığı, efendisinin oğlu ile Catherina'yı elinden alan Edgar'a ve hatta içindeki intikam ateşinin sönmemesiyle onların çocuklarına yaptığı akıl almaz işkencelere öfkelenirken, diğer yandan onun küçük yaşta geçirdiği travmaların nelere mal olabileceğini üzüntüyle okuyacaksınız.
* Bu muhteşem intikam ve aşk hikayesini her kitapseverin okuması gerektiği kanısındayım. Öfke, umut, üzüntü, korku ve bir çok duygu yaşayacağınız bu kitap benim 'en'lerim arasında çoktan yerini aldı
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,2bin okunma
* En sevdiğim, fikirleriyle ve dünya görüşü ile kendime en yakın hissettiğim Voltaire'in okuduğum 4.kitabı hakkındaki incelemelerimi sizlerle paylaşacağım.
* Kitabın ana teması dini bağnazlık, batıl inançlar ve "herkes benim gibi inanmak zorunda" fikrinin getirdiği kötülüklerin son bulması üzerine kurulmuş. Öncelikle binlerce insanın katledilmesi ve işkence görmesi ile sonuçlanan Hristiyan mezhepleri savaşlarının artık bitmesi gerektiği ve bu mezheplerin birbirlerine hoşgörülü olmaları gerektiğini savunarak, konuyu evrensel barışa ve tüm dinlerin birbirine hoşgörülü olmasına kadar getirmiş. Her ne kadar (doğal olarak) Hristiyanlık açısından konuyu anlatmaya çalışmış olsa da, ne yazık ki benzer hoşgörüsüzlükler halen daha diğer dinler içerisinde de devam etmekte. Bu açıdan baktığımızda kitabın yazılmasından 300 sene geçmesine rağmen güncelliğinin halen koruyor olması düşündürücü..
* Protestan bir ailenin bir oğlunun intihar etmesi sebebiyle Katolikler tarafından yargılanıp (oğul güya Katolik mezhebine geçeceği için ailesi onu katletmiş denilerek) kanıtsız olmalarına rağmen babayı işkenceyle ölüme ve diğerlerinin hapse mahkum edilmesi ile başlayan kitap, yine bu yargılama sürecinin seneler sonra yeniden ele alınmasıyla ve harika bir şekilde sona eriyor. Onlarca altı çizilesi bölümlerden oluşan bu kitabı herkesin okumasını çok isterdim.
Çoğunlukla Aşk-ı Memnu'dan tanıdığımız roman türünde Türk edebiyatının öncülerinden olan Halid Ziya'nın Cumhuriyet öncesi kaleme aldığı öykülerden oluşan kitabımızı inceleyelim..
* Eser, onsekiz kadar hikayenin yer aldığı ve benim dönem itibarıyle dilini ve üslubunu ayrıca çok sevdiğim bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Gerçekten o dönem yazılan hemen tüm eserlerde ayrı bir güzellik ve lezzet olduğu asla yadsınamaz. Kitap okurken 19.yüzyıla gitmek beni ayrıca heyecanlandırıyor. Atlı tramvaylar, mum ışıkları...
* Hikayelerin neredeyse tamamının çok melankolik ve üzücü bir şekilde sonlanması sebebiyle insanı hüzne sürüklemesini bir kenara bırakırsak, hepsi de oldukça dokunaklı ve anlamlı hikayelerdi. Hikayeler genelde üçüncü kişiler tarafından aktarılıyor olsa da yazarın ustalığı sayesinde akış hiçbir yerde bozulmuyor. Hikaye bittikten sonra bir süre durup düşünmeden edemiyor ve hikayenin güzel bir şekilde sonlanması için neler olabileceğini kafanızda kurgulamadan ve hayal etmeden kendinizi alamıyorsunuz.
* Kitabı okurken ne kadar hüzünlensem de çok keyif aldım. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve beni çok etkiledi. Diğer kitaplarını da okuma listeme aldım.
Solgun DemetHalid Ziya Uşaklıgil · Karbon Kitaplar · 202371 okunma