Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsmail ünsal

108 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İnsanlık hali öyküleri
Yazar ilk öyküsünün sonunda "Hikayeler hep böyle kötü mü bitmeli?" diye yazıyor. Bu kitap için de geçerli. Bu kitap kötü değil de "karamsar" mı bitmeli? diyorum. Zevkle okunan, kimi zaman karamsarlığa vuran, günlük yaşamın içinden, alışılagelmiş insanların öyküleri. İnsanlık hali öyküler, diyebiliriz. Öyküler hoş bir anlatımla keyifle okunuyor, karamsarlık sanki öykü boyunca yavaş yavaş oluşuyor. Kitabın ilk 3 öyküsü belirleyici. Sonraki öyküler sanki onların gölgesinde kalıyor. Son öykülerde kazalar, yaralar, günümüz deyimiyle travmalar, ölüm izleği yani karamsarlık daha baskın. Bütün bu karamsarlığa, günlük izlenimlere rağmen öyküleri okumak keyifli. İyi bir öykü kitabı vesselam. Öyküler keyifle okunsa da çabuk unutuluyor. Ancak yeniden başa dönüldüğünde yine aynı hoş duyguyla okunuyor. Bazı öyküleri iki kez okudum. Yeniden okumak hoşuma gitti.
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,4bin okunma
Reklam
199 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Rastlantı ile alıp okunacak bir roman
Metin'i Berlin'de kitapçı olarak ve göçmenlerin yaşadığı sosyal çevreden tanıyordum, ama roman yazarı olduğunu bilmiyordum. Kitabın yayınlandığını ve okuma akşamı olduğunu duyunca ilgilendim. Okuma akşamında kitabın konusu ve Metin'in yazma serüveni beni bu romanı okumaya daha da heveslendirdi. Romanın konusu, kısaca bir kitapçının yolculukta 'rastlantıyla' karşılaştığı bir kadının bir cinayet haberiyle ilgisini çekmesi. Roman kahramanı Serpil, çocukluğunda yaşadığı cinsel taciz nedeniyle yaşamı boyunca, ailesiyle bu travmanın sonuçlarına katlanan ve bir yerden sonra taciz edeni öldürmeye karar veren bir kadının hikayesi. Ancak olay roman kahramanının kitapçı Metin'in 'rastlantı' sonucu karşılaşmaları ile biz okuyucuya her ikisinin yaşamlarından kesitlerle anlatılıyor. Roman 'rastlantı' ile gelişip mektuplarla anlatılan, olayın dramatikliğini böyle bir yabancılaşma ile neredeyse nesnelleştiren, rastlantı, adalet, suçluluk duygusu, travma vs. gibi konuları işleyerek gelişiyor. Romanı roman yapan olayın ilginçliği değil, olayın bir olgu olarak roman kahramanlarını nasıl etkilediği, nasıl değiştirdiği, onların nasıl geliştikleri. Romanın dili sade, anlatımı içten, olayın bütün dramatikliğine karşın içkonuşmalar dingin. Metin'in kitapçı dertleri ve Serpil'in hapisane yaşamı yaşanan travmanın anlatımıyla uygun bir çerçevede, ne az ne de fazla. Bu romanı adı sanı ünlü bir edebiyatçımız da böyle yazabilirdi. İlk kitap olarak başarılı bir roman.
Rastlantının Böylesi
Rastlantının BöylesiMetin Ağaçgözgü · Gri Yayınevi · 20242 okunma
155 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Karayiplerde sıradışı aşk(ın bunalımı)
Beyaz kadının Karayiplerdeki siyahi yerli erkekle yaz aşkı mı? Yoksa Avrupa'nın mağdur akdeniz ülkesinden gelen esmer tenli, bilimsel çalıştayı kaytaracak kadar sıradışı bir kadının siyahi bir yerli ile macerası mı (cinselliğin çekiciliğinde ama korkularıyla ondan kaçan)? Bu romanı pembe dizilerden ayıran özellik ne? Ateşli gecelerde cinsel birleşmenin olmaması mı? Kimi zaman akdenizli kimliğiyle Avrupalılardan kopup kendini yerlilerle özdeşleştirmesi mi? Romanın kahramanı üniversite şehrinde yaşadığı kimlik arayışını Karayiplerin bıçkın fakir işsiz ve kimliksiz aşklarında da sürdürüyor. Fizik bölümünde seçkin bir projede çalışan bir bilimkadını mı, yoksa sıradışı azınlık kültürlerine ilgi duyan, macera arayan, ama korkudan onlara da katılamayan küçükburjuva bir bunalım kişiliği mi? Romanın sonunda kahramanına kızıyorum. Ne o, ne de öbürü olamayan, arada derede bir kişilikle azınlıkların güçsüzlüğüne sığınan bir roman kahramanı. Pembe dizilerdeki karayip aşklarını okusaydım daha da keyifli olmaz mıydı? Ya da Betty Mahmudi nin 'kızım olmadan asla' gibi başka kültüre aşkık olarak katılan ve oradaki yetersizliğiyle geri dönemeye çabalayan bir başarısızlık kahramanı daha cesur değil mi? Bu roman beni kızdırdı. Batılılarla rahat bir ortamda turist olarak gelip, yerlilerle sıradışı özdeşleşme özentisinin bunalımı, beni kızdırıyor... Bunalım turisti.... Romanın yazılışı, kurgusu, kişilerin ilişkileri kitabı ilgiyle okutuyor. Kadınlar bu romanı nasıl değerlendirir acaba?
Kabuk Adam
Kabuk AdamAslı Erdoğan · Everest Yayınları · 20184,343 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
164 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Anjel ve Hayk Açıksöz ile Nazım Hikmet'in anıları
Nazım Hikmet ile dostluk bağı olan Anjel Açıksöz ve eşi Hayk Açıksöz'ün yaşantılarına dair belgesel nitelikte bir kitap. İlk bölümde Açıksöz ve doslarının anıları anlatılıyor, ikinci bölümde ise rahat bir söyleşiyle, daldan dala atlayarak sohbet olduğu gibi yazıya geçirilmiş izlenimi veriyor. Nazım Hikmet'in ilişkileri hakkında yüzeysel bilgiler, söylentiler konu ediliyor. 1950-60 arası Rusya'da, Polonya ve Doğu Almanya'daki Parti işleyişi bu çerçevede konu ediniliyor. Nazım Hikmet'in birçok devletteki etkisi, iş olanakları açabilmesi, bazı insanlara yardım edebilmesi konu ediniliyor. Nazım Hikmet belgeleri için değerli bir kitap. Türkiye'de az rastlanılan Kaynakça ve Dizin bölümü, ayrıca M. Melih Güneş'in belge toplamadaki özverili çabaları dikkate değer.
Suyun Şavkı
Suyun ŞavkıM. Melih Güneş · Yapı Kredi Yayınları · 201721 okunma
432 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ölüm karşısında acı çeken tanrıtanımaz yoldaşlara hangi tedavi gerek?
Bugünü yaşama arzusu Yalom Öğretici roman katagorisi varsa bu kitap alanında başarılı bir örnektir. Yalom, romanı bir hikaye anlatmak için değil, terapi yapanlara ya da kişisel gelişim için terapiye ilgi duyanlara yardımcı olacak didaktik bir roman olarak yazıyor. 1-3 Bölümlerde terapist Julius'un ölümcül hastalığı ile tanışmasını ve yıllar
Bugünü Yaşama Arzusu
Bugünü Yaşama ArzusuIrvin D. Yalom · Kabalcı Yayınevi · 20053,319 okunma
Reklam
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Osmanlının kafes iktidarı
Efendisine en yakın hizmeti götüren efendisinin parçası olur. Efendisiyle yükselen efendisi battıkça onunla düşer. Ve düşen efendinin kölesi onun eline muktaç kalabilir. Efendi köle, iktidar, iktidarsızlık, güçsüzlüğün korkusu, güçlü olmanın duygusuz gaddarlığı... Gibi izleğin kısa romanı. Aslında yazık olmuş konuya buradan daha geniş bir roman çıkardı. Zülfü Livaneli Osmanlı saray yaşamından çok efendi köle ilşkisine odaklanır. Deli İbrahim olduğu sanılan padişahın trajik yaşamına kapılmamak için ne onun, ne de validesinin adı anılıyor. Romanda osmanlı padişahlarının şehrazede katliamlarının durdurulduğu dönemde, yaşamasına izin verilen çocuğun korkularıyla, iktidar düşlerinin karabasanlara dönüşümünü okuyoruz. Kitabın sonunda Z. L. İle yapılan söyleşide de bunu belirtiyor. İktidar alevinin çekimine kapılanların tehlikeli yaşamı. Ateşe yaklaştıkça onunla yanma tehlikesi de kaçınılmaz. Okuyucu olarak bu ateşi hissediyor ve trajediye kapılmak istiyorum. Z. L. Bilerek okuyucuyu bu trajediden koruyor. Kendini kaptırma, iktidar ve iktidarsızlığa seyirci kalmama bile izin vermiyor. Bu dönem Hürrem dizisinde büyün trajedisiyle sergileniyor. Neyse, Z. L. nin okuma keyfini taddırmadığı, tadı damağımızda kalan bir romanı.
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · İnkılâp Kitabevi · 202116,3bin okunma
504 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kelebek ve Kuğu Devrimi
Bu kitaba bir ara başlamış, ancak bırakmıştım. Nedenini hatırlamıyorum. Sanırım özel bir okuma olmasını istedim, belki de benim için karın ağrısı, hoş olmayan zamanları hatırlattığı için kendimi kandırdım. Ama sonunda yine de elime düştü. Demek ki romanın benim için zamanı gelmiş. Roman 8-9 yaşlarında Ali (gecekondu çocuğu) ile Ayşe (orta sınıf
Devir
DevirEce Temelkuran · Can Yayınları · 20162,514 okunma
374 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Afrikalı Hasan'ın maceraları
Afrikalı Leo veya Afrikalı Hasan'ın maceraları Granada' da Müslüman varlıklı esnaf ailesinde 1489 yılında doğup, İspanya katolik krallığının baskısıyla (Reconquista) kaçmak zorunda kalan bir kahramanın, Hasan'ın yaşam öyküsünü okuyoruz. Yazar, gerçekten de yaşadığı iddia edilen bir gezginin ağzından oğluna yaşamını anlatır. Düz
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,3bin okunma
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hızlı büyülü bir roman...
40 yıl önce okuduğum kitabı yeniden elime aldım ve sanki ilk kez okuyormuş gibi büyülendim. Köy ve şehirde gecekondu yaşamının ritminde, olayları insanların kavrayış ve dile getiriş biçimiyle anlatan bir roman. İlk tümcesinden son tümcesine dolu dizgin giden, bazen okuyucuyu bile yoran bir hız. Sözcükler, deyimler, söyleyişler, dünyayı kavrayış, değişimler, saplantı halini alan alışkanlıklar, aile bireylerinin birbiriyle ilişkisi... sanki bir lunapark hız treninde gidiyoruz. Evet Türkçe edebiyatın ilk onuna girebilecek bir eser. Yazarda olağanüstü özgün bir anlatım, birikim... Kuşkusuz bu roman hakkında yüzlerce inceleme makale araştırma yapılabilir. Elimde olsaydı bu romanın bir sözlüğünü yapardım. Deyimler, tekerlemeler, lakap takmalar, gelenek ve göreneklerin alışkanlıklardan oluşması, aşırı saplantıların ortaya çıkışı, saplantı haline gelişi, çözülüşü, kalıntısı... İnançların korkulardan, duygulardan ortaya çıkışı, öykülerle bezenişi, ve diğer aile bireylerine yansıması... Ve romanı okurken yazarın romandaki tipleri nezaketle dillendirişi... Romanda tek yer, zaman, izleği var, gidişler gelişler, zaman atlamaları vs yok. Sanki yazarla birlikte yukardan ailenin köydeki halinden şehirdeki haline geçişini aileyi bir arada tutan Atiye'nin ölümüne kadar izliyoruz. Soluk soluğa bir anlatım. Tümceler kısa. Konuşma ritminde bir anlatış, Kullanılan sözcükler özgün, otantik. Bu romanı yeniden okunanın keyfiyle, eline sağlık demek gerekiyor. Bu roman ne zaman okunursa okunsun o anın romanıdır. Yersiz, zamansız...
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187,1bin okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"yazmak hayatı deşmektir"
HAT bin hüzünlü haz Yazmanın hazzı Bu roman tipik roman okuyucusunun beklentilerini karşılamayan, onu beklentilerini bırakıp dolambaçlı fantastik yollardan götürüp, sürükleyip, umut verip, düşkırıklığında, harika imgeler, resimler, düşlerle avutan bir kitap. Hani sanki enstrümantal bir müzik parçası gibi. Tanıdık ezgilerin olduğu ama onların da
Bin Hüzünlü Haz
Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20194,464 okunma
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kaybolanlar neden kaybolur.... Kaybolanlar neden suskun...
Hasan Ali Toptaş'ın romanlarını okumaya 'Beni kör kuyularda' (2019) ile başladım. Daha sonra Bin Hüzünlü Haz'ı (1998) okudum. Sıra, geri geri giderken, Gölgesizlere (1995) geldi. 'Beni kör kuyularda' ile 'Gölgesizler' ortak bir izin peşinde gibi. İkisi de kayboluşlar, belirsizlikler, çevrenin buna
Gölgesizler
GölgesizlerHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202012,7bin okunma
408 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Kıbrıs romanı
Kayıp ağaçlar adası Kıbrıs'a ilişkin bir roman. Üç zaman diliminde üç + bir farklı kişinin çevresinde anlatılıyor. Kostas Kazantzakis, İngiltere'de yaşayan Kıbrıslı rum bilimadamı, kaybettiği eşinin yasını tutuyor. Tek tesellisi Adadan getirdiği İncir ağacına dedini anlatmak. Defne, kıbrıslı Türk ailenin delidolu kızı. Kostas'a
Kayıp Ağaçlar Adası
Kayıp Ağaçlar AdasıElif Şafak · Doğan Kitap · 20231,549 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
Uzakdoguda bir gazetecinin espirili notları.
Gazeticilik uzak doğuda zor zanaat... vesselam. Kitap japonya ve uzak doğunun diğer ülkelerinde gazetecilik yapan Erdal Güven'in anılarından, kısa hikayelerinden oluşuyor. Sohbet havasında, hoş anekdotlar. İlk başta E. Güven'in Hürriyet gazetesinde stajerlik dönemini espirili öykülerinde okuyoruz. Sonra da nasıl Japonyaya gittiğini ve oradaki şaşkın ördek gibi haber peşinde koştuğunu gülerek izliyoruz. Kısacık anılar, kimi zaman fıkra havasında. Hoşca vakit geçirilebilecek bir kitap. Kısa öykülerin toplandığı birçok kitapta olduğu gibi arada benzer öyküleri okumak bayıyor. Hele şaşkınlık anları gücünü yitirdikce, kitaba bir süre ara vermek iyi geldi. Gezide, tatilde, okunacak bir kitap. Bir kez muayenehanede beklerken okudum, aksi gibi oldukça espirili bir hikayeye denk geldim... işte o zaman iş yaş... hem kıkırdayıp hem sessiz kalmak zor oluyor... güldüğünüz zaman garip kaçmayacak yerlerde okuyun.... "Ya şu sıralar pek okuyamıyorum", diyen dostlarınıza verebilirsiniz.... Burada en çok hoşuma giden öykülerin başlığını yazmayayım.. aradaki sıkıcı öykülerden sonra gelen bombiş öykülerin şaşkınlığını siz de yaşayın... ama kıllı erkekler, baskonsolosluk arayanlar, vs. dikkat.
Gazetecilik Zor Zanaat Vesselam!
Gazetecilik Zor Zanaat Vesselam!Erdal Güven · Pegasus Yayıncılık · 20077 okunma
260 syf.
6/10 puan verdi
Pandemi zamanında Sadık Adil Öcal'ın üç muammayı çözüşü!
Daha önceki iki romanının, 'iyi adam Sadık' daha sonra 'kötü adam Adil', şimdi de 'meraklı adam Öcal'ın' daha önceki kahramanlarla birlikte çözdüğü bir dedektif romanı. Romanda da söz edildiği gibi, yazar ve roman kahramanı, gönderdiği metni geri çeviren editörün önerilerini, bu romanı yazıp yazmayacağını,
Meraklı Adamın On Günü
Meraklı Adamın On GünüMehmet Eroğlu · İletişim Yayınları · 2021136 okunma
256 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
İhtiyaçlarımı açığa çıkarıyor mu
Kitabı hızlı okuma ile gözden geçirdim. Bana fazla ders verir gibi geldi. İyi yanı örnekler ve danışanların deneyimleri konuya açıklık getiriyor. Kaynakça var, ancak metin içinde hiç bir gönderme yok. Elbette Türkiyede genellikle olduğu gibi dizin de yok. Bu kitaba dizin indeks de gereksiz aslında, çünkü Prof. Dr. Daş Kaynakçalardan edindiği ve özetlediği düşüncelerini yazıyor. Ne diğer bilim insanlarına gönderme var ne de bu alandaki teorilere. Geştalt açısından ihtiyaçların belirlenmesi, engellemeler yüzeysel okarak anlatılıyor. Konu ilgimi çekiyor ancak kitap bu alandaki düşüncelerime bir başka bakış açısı getirmedi.
Neye İhtiyacım Var?
Neye İhtiyacım Var?Ceylan Daş · Mundi Yayınları · 202269 okunma
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.