Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Jaehaerys Targaryen
Jaehaerys Targaryen
@Jaehaerys
Her zaman umut vardır.
Erzurum
17 Temmuz
25 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Okuduğum diğer cilde göre (Rorschach-Komedyen) bu cildin etkisi bende daha sönük kaldı. Gece Kuşu hikayesi ortalamanın biraz üzerinde bir hikayeydi bence, karakterin çocukluk travmalarının kişiliğindeki yansımalarını bize iyi gösteriyordu diyebilirim ancak çok da üzerinde durulabilecek bir hikaye olmadağını düşündüğüm için bu hikayeyi geçiyorum.
Dr. Manhattan hikayesi bu cildi almak için tek neden bile olabilir bence. Çizimler ve hikaye çok uyumlu, okuduktan sonra "Evet işte Dr. Manhattan gibi bir karaktere böyle harika bir hikaye yakışırdı" dedirtiyor insana. Bu hikaye için kelimeler kifayetsiz kalıyor desem abartmış olmam, tek diyebileceğim hemen okuyun bu hikayeyi!
Ciltte kapakta görünmemesine rağmen Moloch karakterinin de hikayesi bulunuyor. Moloch hem Minutemen'i hem de Watchmen'i zamanında çok uğraştırmış bir karakter. Bu karakterin de bu ciltteki diğer karakterler gibi çocukluğuna iniliyor ve bunun üzerine hikaye inşa ediliyor. Moloch için yazılmış olmasına rağmen hikayede Ozymandias'ı ve planlarını çokça görüyoruz. Çizimler basit ve hikayenin akıcılığına katkıda bulunan, sizi çok yormayan çizimler olmuş bu yüzden beğendim.
Bu çizgi romanı Watchmen'i bir kez bile olsa okumuş olan herkese öneririm, hele ki Dr. Manhattan'ı seviyorsanız ya da en ufak bir sempati duyuyorsanız hemen okuyun derim.
Puan: 78
Watchmen Başlangıç: Gece Kuşu - Dr. ManhattanJ. Michael Straczynski · İthaki Yayınları · 202071 okunma
Çok büyük bir Watchmen hayranı olarak bu seriyi uzun zamandır okumak istiyordum ve seriye en sevdiğim iki karakterin yer aldığı bu ciltle başlamak istedim. Seri her ciltte iki karakter olmak üzere (bazı ciltlerde üçüncü bir karakter de olabiliyor ama genel olarak iki karakter üzerinden ciltler oluşturulmuş) bu karakterlerin hikayeleri birbirinden
Çok sevdiğim Conan karakterinin ne yazık ki bu baskısını pek beğenemedim. Fazla sayıda imla ve çeviri hatası barındıran bu baskıyı sırf cildini sevdiğim için almıştım -bu arada muhteşem bir ciltli baskı- ancak hikayeleri okuyunca bu hatalara göz yumamadım ne yazık ki. Neyse içeriğe gelelim, bu ciltte Conan karakterinin maceraları kronolojik olarak bize sunuluyor (ki bu bence hoş bir durum) ve açıkçası günde 3-4 hikaye üst üste okuyunca biraz aynıymış hissi veriyor. Eğer çapraz okuma yapıp bu kitabı da 2-3 günde bir hikaye okuyacak şekilde ayarlarsanız çok daha iyi olur bence. Hem hikayelerden sıkılmazsınız hem de okuduğunuz diğer kitapları daha hevesli bir şekilde okumaya devam edersiniz. Yazarın dili ağdalı bir dil değil diyemeyeceğim ama okuması da zor değil açıkçası, o yönden korkunuz olmasın. Hikayelere gelecek olursak, savaş -ya da dövüş- kısımları inanılmaz iyi bir betimlemeyle okuyucuya aktarılmış. O sahneleri okurken sanki siz de Conan ile birlikte yaralanıyor onunla birlikte kılıç sallıyorsunuz. Kitabın geçtiği evren zaten çok güzel ayrıca bu güzel evrendeki güzel mekanlar da bir o kadar iyi tasvir edilmiş. Kısacası her hikayede siz de Conan ile birlikte yağmalar yapıyor, denizde yelken açıyor ve günün sonunda tatlı şaraptan içiyorsunuz.
Puan: 82
Okur Takip Önerileri
Çizgi roman oldukça sade çizimlere ve hikayeye sahipti ve kısa sürede de tükettim. Öncelikle hikaye ayda azalan nüfusla birlikte suçun da azaldığı bir kolonide görev yapan bir polisi ele alıyor. Böyle basit -ya da kulağa basit gelen- bir hikayeyi Tom Gauld çok iyi bir şekilde anlatmayı başarmış ve bunda en büyük pay sahibi de çizgi romanın sade çizimleri bence. Ben Tom Gauld'un anlatım tarzını biraz Guy Delisle' a benzetiyorum o yüzden bu çizgi romanın anlatımı ve dili hikayeye cuk oturmuş diyebilirim. Çizgi romanı okurken polisle birlikte o yalnızlığı ve tekdüzeliği yaşıyorsunuz gerçekten. İnanılmaz iyi bir çizgi roman değil ama çoğu kişinin tabiriyle "çerezlik" bir çizgi roman olmuş ve bence yılda 1 kez (zaten okuması 20 dakika sürüyor ) okunacak hoş bir çizgi roman.
Puan: 77
Bu çizgi roman Dostoyevski'nin çok ünlü olan kitabı Suç ve Ceza'nın modernize edilmiş hali, kitabı okuyunca gözüme bir mantık hatası takıldı bunu belirtmek isterim. Eserin orijinalinde ana karakterimiz Raskolnikov motel tarzı bir yerde en üst katta(adeta dolap gibi bir yerde) sadece tahtadan oluşan uzun bir oturakta uyuyordu (anlayacağınız beş parasız bir öğrenciydi) burada ise Raskolnikov'un odasında tablolar var, tamam tablolar hikayeyle alakalı ancak eserin orijinaline aykırı bir durum oluşturuyor. Bence tabloları farklı yerlerde gösterebilirlerdi. Bunun dışında hikayenin işlenişi çok aceleye getirilmiş gibiydi, çizimler ve renklendirme hikayeye çok uygun olmuştu. Bu çizgi roman piyasada sadece ikinci el olarak bulunuyor bu yüzden denk gelirseniz alın okuyun derim ancak eğer elinizde yoksa sahaf sahaf dolaşmaya değecek bir kitap olduğunu düşünmüyorum.
Puan: 70
Guy Delisle'dan yine harika bir gezi hikayesi. Yazar bu sefer Shenzen'de olduğu için diğer kitaplara göre daha az espri barındırıyor bu çizgi roman. Bilmeyenler için, Shenzen Çin'in belki de en büyük sanayi şehri hatta şu anda da çoğu Çin elektronik malzemeleri orada üretiliyor. Bu çizgi roman da Çin'de bir sanayi şehrinin ne kadar eğlenceli(!) olabileceğini bizlere gösteriyor. Kitabı okudukça sadece esprilere gülmekle kalmayacak Guy Delisle'ın kaldığı zor durumlarda yaşadığı duygusal bunalımları de deneyimleyeceksiniz. Bu çizgi romanı diğer Guy Delisle çizgi romanları gibi herkese öneririm.
Puan: 84
Gerek mizahi yönüyle gerek öğretici tarafıyla harika bir çizgi roman. Zaten Guy Delisle'ın esprili dilini çok beğeniyorum ve bu kitapta konu Pyongyang (Kuzey Kore'de bir şehir) olunca üzerine yapılacak espri de bol oluyor. Çizimler de sadeliğiyle ve esprilere katkıda bulunacak detaylarıyla benim çok hoşuma gitti. Ayrıca kitap Kuzey Kore ile ilgili bilgiler de elde etmemize yarıyor. Zaten Guy Delisle'ın bu seyehatname denebilecek çizgi romanları (Pyongyang-Shenzen-Kudüs-Burma) benim çok hoşuma gidiyor bu yüzden hiç çizgi roman okumamış kişilere de tavsiye edebilirim bu kitapları.
Puan: 91
Yarım saattir Güngezgini hakkında ne yazabileceğimi düşünüyorum, sonuç olarak bu çizgi romana diğer çizgi romanlara bakış açımla bakamayacağımı fark ettim. Yani bu çizgi romanda hikaye mi çizgi romanı iyi yapan şey yoksa diyaloglar mı -bu liste uzar gider kısa keselim- diye düşünürken aslında bu çizgi romanda iyi olan şeyin her şeyden çok bize hissettirdiği duygular olduğunu fark ettim. Bu çizgi romanda 'bakın şu çok iyi olmuş' diyemem çünkü bu öyle bir çizgi roman ki size hissettirdikleri her okuyuşunuzda çok değişiyor. Bu çizgi romanı 1 sene önce okumuştum ve şimdi okuduğumda bana hissettirdiklerini düşününce aslında o bir yılda ne çok (ve önemli) şey yaşadığımı fark ettim. Sevigli Burç Üner'in de dediği gibi bu çizgi romanı okurken hissettikleriniz aslında yaşanmışlıklarınıza bağlı (aşağı yukarı böyle bir şey demişti ). Bana göre bu çizgi roman 10/10 olabilir ancak sizin için olmayabilir ve eğer değilse ne mutlu size çünkü daha deneyimleyecek çok şeyiniz var (tabii benim de yok demiyorum). Son olarak 6.ve 8. bölümlerin hastası olduğumu ve açıp açıp okuduğumu belirtmek isterim, bu çizgi romanı herkese öneririm.
Puan: 100
Kesinlikle muhteşem bir çizgi roman, nereden başlayacağımı bilemiyorum (zaten girişten belli oluyordur). Panel kullanımları -ki ben hayatımda böyle güzel ve hikayeyle uyumlu panel kullanımı görmedim- renklendirmesi, çizimler tamamıyla bir şaheser. Zaten hikayenin ne kadar harika olduğunu anlatmaya gerek yok ne de olsa Alan Moore yazdı. Yani bir çizgi roman her ögesiyle okuyucuyu ne kadar içine çekebilir bunun kanıtı resmen bu çizgi roman. Hikayeyi merak edenler için kısaca özetleyeyim, Alec Holland adında bir bilim adamı bir gün laboratuvarda yaşanan bir patlamada dışarıdaki bataklığa düşüyor ve her şeyi bataklıkta adeta tuzla buz oluyor ancak hikaye zaten buradan sonra ilginçleşip derinleşiyor. Sıradan bir süper kahraman orijini gibi durduğuna bakmayın çünkü bu kesinlikle bildiğiniz o klasik süper kahraman hikayelerinden biri değil (zaten Swamp Thing de bir süper kahraman değil). Her ilerleyen fasikülde kendi kendinize bu hikaye daha ne kadar mükemmelleşebilir diye düşünürken her zaman daha da mükemmelleşiyor kesinlikle. Bu çizgi romanı belli bir çizgi roman deneyimi olanlara öneririm eğer yeni bir çizgi roman okuyucusuysanız bu farklılıkları fark edemeyebilirsiniz.
Puan: 96
Öncelikle bu kitabı 2. kez okuduğumu söylemem inceleme açısından daha iyi olacaktır. İlk okuyuşumda kusursuz olduğunu düşünüyordum hala öyle düşünüyorum :). Hikayeyi kısaca özetlemem gerekirse, ana karakterimiz geçirdiği bir sarsıntıdan ötürü hayatındaki 2 günden 1'ini hatırlayamıyor ve bu günlerde ikinci bir kişiliğinin ortaya çıktığını fark ediyor. (durum hikaye ilerledikçe daha da kötüleşiyor) . Yazar ana karakterin(Lubin) bu sorununu okuyucuya çok iyi aktarmış ve çizimler de hikayenin önüne geçmeyerek bu hikaye anlatıcılığının akıcı kalmasında iyi bir rol oynamışlar. Hikayede yazar Lubin'in kaybolan günlerini ve çaresizliğini bize o kadar iyi aktarıyor ki o günler benden gitmiş gibi hissediyorum adeta. Bu çizgi romanı herkese (daha önce hiç çizgi roman okumamışlara bile) öneririm, hatta Baobab yayınlarının her çizgi romanını okumanızı öneririm bence şu ana kadar kötü bir çizgi roman çıkarmadılar.
Puan: 98
Çok sevdiğim Annihilation serisinin son ve en sevdiğim kitabı. Bu ciltteki olaylar okuru inanılmaz derecede tatmin ediyor(şahsen beni etti). Galactus'un o kurtulma sahnesi ve sonra olanlar, Super Skrull'un geri gelmesi(hem de Super Skrull'a yakışan çizimlerle geri gelmesi) ve daha sayamadığım onlarca olayı okurken inanılmaz derecede geriliyor ve heyecanlanıyorsunuz. Bu ciltte kritik zamanlarda karakterlerin yaptıkları da karakterleri tanımanızda çok yardımcı oluyor. Çizimlerde yine çok bir değişiklik olmadığı için değinmeyi düşünmüyorum. Eğer ilk 2 cildi okuduysanız bu cildi kesinlikle okuyun.
Puan: 95
Bu cilt diğer iki cilde göre daha az hoşuma gitti nedeni ise sanırım Super Skrull kısmı idi. Ronan ve Silver Surfer kısımları çok iyi ilerlese de Super Skrull kısmında gerek çizimler gerek hikaye çok aceleyle hazırlanmış gibiydi. Super Skrull kısmı dışında yine çok iyi bir çizgi romandı bence, hele ki (bir Silver Surfer hayranı olarak) Silver Surfer kısmı çok akıcı ve güzeldi. Aynı şekilde Ronan'ın Kree'den ayrılışını ve iç çatışmalarını bunun yanında hikayeye dahil olan bazı farklı karakterlerle ilişkisini çok iyi işlemişlerdi. İlk cildi okuduysanız bunu da okuyun derim.
Puan: 84
Neredeyse sıfır beklentiyle başlayıp çok beğendiğim bir çizgi roman oldu Annihilation. İnanılmaz derecede akıcı bir kitap ve çizimlerin sade olması da bu akıcılığa çok büyük etki ediyor. Sonraki ciltlerde gerçekleşecek olan asıl olaya harika bir zemin hazırlıyor bu cilt bence. Harika bir karakter gelişimi görüyoruz bu ciltte. Çizimler ortlama çizimler ancak önemli olan çizimlerin hikayenin akıcılığına katkıda bulınacak biçimde sade olması, bu yüzden çizimler çok şahane görünmese de çizer burada iyi bir iş çıkarmış. Sonuç olarak bu çizgi romanı tüm çizgi roman severlere öneririm hatta bana 'ben sadece bir çizgi roman serisi alacağım ne alayım? ' diye sorulsa bu seriyi önerirdim.
Puan: 91
Çizgi roman gayet güzel hatta Infinity Abyss'den çok daha güzel bence. Renklendirmede yine o her yeri parlatma saçmalığı devam ediyor ancak bu sefer fazla gözüme batmadı. Hikaye gayet ilgi çekiciydi, Mısır mitolojisine girilmesi de çok hoşuma gitti. Zaten Infinity Abyss e kadar seriyi okuduysanız bu çizgi romanı da kesin okuyun derim.
Puan: 74
İncelemeye geçmeden önce şunu söylemem lazım, bu kitap Infinity üçlemesinden (Infinity Gauntlet, Infinity War, Infinity Crusade) yanlış bilmiyorsam 9 sene sonra yazıldı. Üçlemeden en göze batan farklılığı renklendirme olmuş ki bence renklendirme bir REZALET. Evet kuşe kağıtta o eski renklendirme pek iyi durmazdı kabul ediyorum ancak böylesine önemli bir serinin 9 yıl sonra yazılacak bir devam hikayesinde seçilebilecek en kötü renklendirmeni seçmişler. Karakterlerin her tarafını parlatmış resmen adam ve bu parlamanın ışıkla hiçbir bütünlüğü ve alakası yok. Tüm karakterler cilalı gibi dolaşıyor çizgi romanda ve bu durum beni hikayeden çok uzaklaştırdı. Çizimler ortalama denebilecek seviyede ve hikaye de ortalamanın biraz üzerinde bence. Infinity üçlemesini ve Thanos'u sevenlere tavsiye ederim.
Puan: 64
Bu ciltle birlikte Infinity üçlemesi (bence) harika bir şekilde son buluyor. Bu kitapta ilk cildin incelemesinde yazdığım gibi asıl savaşa giriş yapıyoruz ancak benim bu ciltte en sevidiğim şey verdiği mesajlar oldu (zaten çok belirgin mesajlar bunlar) ancak bu mesajları burada açık açık yazarsam bu sitede neredeyse kimsenin tanımadığı ben bile linç yiyebilirim o yüzden en iyisi okuyun ve siz görün.
Puan: 82
Infinity üçlemesinin son kitabında (Infinity Crusade i tek cilt olarak düşünürsek) bu sefer Adam Warlock'un içindeki iyilikle (Goddes) olan mücadelesini görüyoruz. Olayların çok detayına girmeden anlatmam gerekirse Goddes denen karakter aynı Magus(Warlock'un kötü tarafı) gibi kahramanlarımıza karşı bir savaşa girişiyor ve bu savaşta tanıdığımız bazı kahramanları (sadece inançlı olanları) kendi tarafına çekmeyi başarıyor ve bu ciltte genel olarak savaş hazırlıkları ve bazı yan olaylar oluyor. Bu çizgi romanda çok aptalca bir olay da canımı sıktı açıkçası, o da Goddes'ın inançlıları kendi tarafına çekmişken kahramanlarımızın-yanlış hatırlamıyorsam- avengers karargahında toplandığı sırada sanki başka dertleri yokmuşçasına Pip'in kötü kokusundan rahatsız olup yıkamaya girişmeleri. O kadar saçma bir kısım ki okurken resmen Jim Starlinden soğudum, önceki kitaplarda böyle esprili kısımlara yer vermiş olsa yine biraz normal karşılayabilirdim ama böyle bir şeyi ilk bu kitapta gördüm ve çok gereksizdi. Onun dışında çizimler ve renklendirme yine çok iyiydi, hikaye de bu bahsettiğim olay dışında iyiydi. Zaten Infinity Crusade hikayesinin 2. ciltteki olaylara hazırlık ve temel olması amaçlanan bir kısmını okuyoruz bu ilk ciltte o yüzden bu ciltte çok aksiyon beklememek sizin açınızdan iyi olur. Bu kitabı ilk iki Infinity hikayesini okuduysanız kesinlikle okuyun derim.
Puan: 68
Infinity serisinde Infinity gauntlet ten hemen sonra okumanız gereken kitap. Infinity gaunlet te Adam Warlock'un eldiveni ve güç taşlarını ele geçirmesiyle içindeki iyilik ve kötülük Adam Warlock'u terk ediyor ve bu kitapta Adam Warlock'un içindeki kötülüğün (Magus) gücü elde etme hikayesini okuyoruz. Kısaca anlatmam gerekirse Magus bu evrendeki neredeyse her şeyin kopyasını üretiyor ve bu kopyaların asıllarının yerine geçmesiyle evrenin hakimi olmayı planlıyor. Hikaye ve çizimler önceki kitaptaki gibi gayet güzel ancak bence Magus'un orijinine biraz daha değinilebilirdi, o kısım çok hızlı geçilmiş gibi geldi bana. Çizgi romanda kurgu gayet iyiydi farklı ana karakterlerin neredeyse hepsinin bir iç çatışma içerisinde olması benim çok hoşuma gitti. Bunun dışında Gamora ile ilgili olan fasikülü çok beğendim, karakteri tanımak isteyenlerin sadece bu fasikülü okuması bile yeterli olacaktır. Bu çizgi romanı Infinity gauntlet çizgi romanını beğenenlere ve bu hikayedeki karakterleri daha yakından tanımak, bazılarının (tüm ana karakterlerin orijinlerine değimilmiyor) da orijinlerini öğrenmek isteyenlere öneririm.
Puan: 81/100
Meşhur Infinity serisinin ilk ve bence en iyi kitabı. Hikayesi ve çizimleri harika ancak hikayede beğenemediğim bazı kısımlar oldu. İlk olarak çizgi romanda uzun aksiyon sahneleri görmeyi sevmeyen biri olarak o büyük savaş sahnesi bana gereksiz uzun geldi ancak bu durum çok aşırı değildi. İkinci şey ise Thanos'un bütün bu yaptıklarını Ölüm Hanım'a aşkı sebebiyle yapması idi. Bu çizgi romanın incelemeleri arasında birisi film daha güzeldi gibi bir şey demişti, ben buna kısmen kaıtılıyorum. Thanos'un bu yaptıklarının sebebi Ölüm Hanım'a olan aşkı değil de filmdeki gibi evrendeki aşırı nufüs artışı(biz bu artışın dünya kısmını görebiliyoruz ) ve bunun sonuçları olsaydı(başta sefalet olmak üzere sınıflar arasındaki büyük dengesizlikler) daha iyi olabilirdi (bu durum dışında filmin çizgi romandan daha iyi olduğuna katılmıyorum). Bu iki durum dışında hikayede beğenmediğim kısım olmadı, çizimler zaten harika ve renklendirme şahane. Son olarak baskı kalitesi harika, Gerekli şeyler bu güzel çizimlerin ve renklendirmenin en iyi duracağı kağıdı(Ivory 90 gram idi sanırım) seçmiş. Ne yazık ki serinin devamında bu kağıttan vazgeçip ya da vazgeçmek zorunda kalıp(ekonomik sebeplerden dolayı) daha ince bir kağıda geçiş yapmışlar. Sonuçta bu seriyi kesinlikle okumanızı öneririm, Türkçe'ye çevrilmiş en iyi Marvel serilerinden biri kesinlikle.
Puan: 93/100
Fena bir çizgi roman değil. Bir nevi Thanos orijin kitabı ve Thanos'un orijinini 5 fasikülde yeterince iyi anlatmış bence. Kitapta bazı kırılma anları çok önemli ve bu kırılma anlarının Thanos üzerindeki etkilerini çok iyi görüyoruz bu hikayede, Infinity külliyatını okuyacaklara ve Thanos'u biraz bile merak edenlere kesinlikle önerebilirim. Piyasadaki en iyi Thanos odaklı çizgi romanlardan biri. Zaten yazar Jason Aaron ise çok düşünmeden atın sepete.
Puan: 83/100
