Paşam ben şimdi bir devlet memuruyum siz ise devlet başkanısınız. fakat müsaade edin de sizinle eskisi gibi bir dost olarak konuşayım. İstanbul'dan geliyorum orada görüp işittiklerimden çok üzgünüm. Hükümete ve hatta size, sizin şahsınıza karşı adeta husumet derecesine varmış bir muhalefet cereyanı alıp yürümektedir. Sakın memleketi harp felaketinden kurtardığınız için halkın size minnettar olduğu hayaline kapılarak, bu cereyanı mühim sevemezlik etmeyin bunun sebeplerini bizzat araştırmaya bakın, bizzat diyorum. Çünkü etrafınızdakilerin memleket realitelerini sizden gizlediklerini ve size her tarafı güllük gülistanlık gösterdiklerini biliyorum. Zira size gelmeden önce bazı eski meclis arkadaşlarımla bu bahis üzerinde konuşmak isteyince sözümü ağzıma tıkadılar: "aman! bize söylediklerinizi gidip paşaya da tekrar etmeye kalkışmayın, üzülür." Dediler.