Bu kitap yazarın zihnine açılan bir pencere mi yoksa başka bir maske halini mi almıştır? Persona bireyin diğer insanlarla ilişki içerisinde olabilmek için benimsediği maskedir. Gölge ise kendimizden ve başkalarından gizlemeye çalıştığımız özellikleri temsil eder. Bu iki kavram Jung' un kişilik için tanımladığı arketiplerdir. Karakterimiz Yozo " ciddi olduğumda görmezden geliniyordum ve sadece ... soytarılık, üçkağıtçılık yaptığımda kelimelerim doğruluk hissi taşıyor gibi görünüyordu " diyor. Onun personası kitap boyunca kendisinin de sıklıkla dile getirdiği soytarılık. Yozo sürekli intihar girişiminde bulunan ama bir türlü bunu başaramayan bir karakter. Yozo' nun intihar teşebbüsleri bana anlamanın ve anlaşılmanın imkansızlığını derinden hissettirdi. Hayatta anlaşılmak için verdiğimiz çabanın işe yaramazlığını, taktığımız maskelerin bir süre sonra üzerimize yapıştığını, artık gölgemize bile yabancı olduğumuzda ondan kurtulmanın mümkün olmadığını fark ettim. Bu kitabın yazarın itirafları üzerine kurulu olan, yazarın hayatından parçalar taşıyan bir eser olduğunu anladığımda ise bu gerçeklik ve acı benim için dayanılmaz oldu.
Yeryüzünde her şey yok olsa da yalnız o kalsa, ben var olmakta devam ederim; başka her şey yerinde dursa da yalnız o yok olsa, evren bana tümüyle yabancılaşır.
"İnsan, kendisinin eşrefi mahlukat olduğunu sanıyor da temelde hepimiz aynıyız. Ancak bir şey var ki insanı hayvandan ayıran, o da sır tutmaktır, değil mi?"