Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ays

147 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ağır Roman a inceleme yazmak için ağır ağır bekleyemedim. Kapağı kapatıp buraya geldim diyebiliriz. Kıpkısa bir kitap ama anlattığı dünya derya deniz. Metin Kaçan İstanbul'un arka sokaklarında, yani o kadar arka ki getto tabiri az kalır, bol karakterli bol aksiyonlu bir hayatı kusuyor okurlarına. Kendine ait bir jargonu, günlük konuşma dili var o mahallenin. Bitirimler, kevaşeler, covinolar ve daha niceleri.. Hafif erotik, biraz dramatik, bol küfürlü bambaşka bir dünya sanki. Filmi izleyip kitabı bu kadar geç okumak ayıpmış inanın, ayağına kara sular inen bir can olmasa hangi sahafta kim bilir kaç sene sonra bulurdum bu baskısı olmayan şahane kitabı bilinmez. Dil ve jargon olarak biraz "otomatik portakal" a benzettim, okudukça bir dile aşinalık kazanıyormuşsunuz hissi veriyor. Filmi izleyenlerin de dikkatini çekmiştir filmin çekim tekniği; hafif kopuk ama son derece tiyatral hah işte o kitabın uyarlanması hasebiyleymis okuyunca anladım. O kadar acı ya da mide bulandırıcı sahneleri öyle bam bam yazmış ki yazar realizme çaktığı selam okuru sersem ediyor. Yetişkin okurlar için mutlaka okunmalı diyorum, hele filmi izlemediyseniz onu da mutlaka izlemelisiniz. Bu arada film kitaba göre çok saha soft kalıyor ama onu bile yetişkin izleyiciye tavsiye ederim. Daha detaylı bir inceleme okumak isterseniz blogumda bulabilirsiniz; aysunkaplankara.com/2021/06/27/agir... .
Ağır Roman
Ağır RomanMetin Kaçan · Can Yayınları · 01,692 okunma
Reklam
504 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Osman. Osman'a ne yazılır ki? Öyle hem sempatik hem acınası çok değişik bir karakterdi. Yeşil Peri Gecesi'nde adı hiç anılmayan bir hatuna Osman'la birlikte düşmüştüm. Öyle bir hatundu ki, Osman'ın da hakkını teslim etmişti, delikanlı kadınlardan çünkü! Ama işte zengin, lümpen, kibar Osman delikanlı adamlardan değil. Güçlü bir kadına aşık olup, bu işi beceremeyip; kendi hayatının da ilişkisinin de ipini çekenlerden. Pek çok bitiş ibaresini, işaretleri bir türlü okuyamayanlardan. Fazla kendisiyle meşgul. Hakikî bir albenisi ve de hakiki çocukluk travmaları var. Günlükleri vesilesiyle onunla tanıştıktan sonra da onun hakkındaki fikrim pek değişmedi sadece daha çok hoş görür oldum onu. Bazıları böyledir. Ayfer ise tokatlayan yazarlardan, canını yakarak yüzlestirenlerden.. En sevdiğim.
Osman
OsmanAyfer Tunç · Can Yayınları · 20204,737 okunma
124 syf.
7/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Orhan Pamuk büyük adam! Büyük yazar! Ondaki yazarlık heyecanı, o çocuksu tutku hem eserlerine yansımış, hem de onlara duyduğu güvene. Ben yazarın altyazı geçmesini, açıklama yapmasını sevmem normalde "flash tv oyunculuğu" gibi kitapları. Okuyucu olarak kitap bitince dahi düşünmek, okuyan insanlarla kitabı tartışmak hoşuma gider. Masumiyet Müzesi öyle içime işlemişti son cümlesinde öyle bir yutkunmuştum ki onunla ilgili diğer eserlerini okumak -fazla konuştuğu halde yazar- hoşuma gitti. Şeylerin Masumiyeti de var sırada, onunla beraber bu müze kitap projesi kapsamında dört ürün meydana getirmiş Pamuk. Masumiyet Müzesi değil de projenin nasıl belirdiğini ve bu proje hakkindaki bir belgeselin nasil tasarlandığını anlattığı detaylı bir sahne arkası okumak gibiydi. Belgesel dış sesi için ihtiyaç duydukları karakteri de gene romandaki bir karakteri seçerek hayata geçirmişler. Evet romanı okumuş olmak bence şart. Bu tip kitaplara şöyle bakmak lazım; bir romanı çok sevdiniz ve roman hakkındaki incelemeleri okumak için 1000kitap'a bakıyorsunuz ya hani işte direkt birinci ağızdan bir inceleme gibi ilk bölüm. Belgeselci ile yapılan röportajın bulunduğu son bölüm biraz ağır okunuyor ama gene de önceki bölümlerin hatırına okunur.
Hatıraların Masumiyeti
Hatıraların MasumiyetiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 2016450 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
9/10 puan verdi
Yeraltı edebiyatının önemli bir örneği olan kitaptaki anlatım dilinin yalınlığı çok dikkatimi çekmişti. Yani yalınlıktan kastım o realizm tıpkı Otomatik Portakal`daki gibi çarpıcı, fütursuz bir dil. Yeri geliyor okuru rahatsız edecek biçimde şiddet ve pornografik öge barındırıyor. Bu noktada yeraltı edebiyatına yabancı okur için bu yazarın neredeyse tüm kitapları rahatsız edici olacaktır belirtmekte fayda var. Kitap sağlam bir sistem eleştirisi; yeri geliyor metaforlarla (sabun/çift kişilik/kadın karakter Marla hatta) yapıyor bunu, yeri geliyor anlatıcının ağzından dinliyoruz. Kitabin pek çok yerinde mekanize olmuş mavi/beyaz yakalılardan bahsederken yazarın “fordist” yaklaşıma da şık bir selam gönderdiğini belirtmekte fayda var. Ne kadar da tanıdık değil mi pek çoğumuz için? Maaş karşılığı huzur bulmadığımız, kendimizi ait hissetmediğimiz iş yerlerinde 8-5 mesai/ömrümüzü tüketiyoruz. Bir dövüş kulübü kursak da rahatlasak diyoruz :) Aynı isimli filmde -ki bence kitap uyarlaması filmler içinde en iyilerindendir- sistem eleştirisi etkisi bir tık daha az hissediliyor. kitap & film karşılaştırması da sitemde, okumak ve yorumlamak isterseniz buradan; aysunkaplankara.com/2020/12/20/figh...
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209,6bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
güzel bir incelemeyi hak ediyor "ayrılık", öyle altını çizdim öyle evirdim çevirdim ki o mükemmel saman yapraklar ilgimden aşındı. çok kıymetli biri hediye etti bana. dedi ki "sen oku altını çizersin sevdiğin yerlerin, bende daha dikkatli okurum oraları". bilmiyordu ki benim güzelim bu kitap bu işe müsait değil! çizilmedik, ellenmedik yeri kalmadı samanımın (canım saman). tüm yazarlar ve tüm çizerler kadın. ve satış gelirlerinin tamamı şiddet mağduru kadın ve çocuklara aktarılıyor. buket uzuner`le başladı ilk hikaye özlemişim onun ters köşeli sonlarını, kimi doğum izni sonrası bebeğinden ilk ayrı kaldığı günü yazmış, kimi ayrılıkların şahı ölümü; hepsi birbirinden güzeldi hikayelerin ve yazarlarının kadın olmasından başka diğer ortak özellikleri de "ayrılık" hakkında kaleme alınmış olmalarıydı. tavrını, tarzını, tüm çizimleri her şeyini çok beğendim. ellerine sağlık hepsinin.
Rağmen
RağmenKolektif · Kara Karga Yayınları · 202013 okunma
Reklam
286 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
o kadar duygulandım ki; sabaha karşı kitabı bitirince kapatıp hıçkıra hıçkıra ağladım. eline sağlık kadın! eline sağlık! üç farklı hikaye var kitapta, yorumlarda gerçeklik meselesine takılanlar olmuş. bence zaten gerçek olmasın yaşananlar hatta umarım kurgudur, insanlar bu deneyimleri yaşamamışlardır! psikolojik anlamda tahlil ya da analiz ilginize hitap etmiyor, tatminkar çözümlemeler yok ama insanların abuk-subuk görünen takıntılarının altında nasıl yaraların yatabileceğinin ipuçları var. insanın görünün kabuğunun altında yatan yaranın derinliğini bilmeden peşin hükümlü olmamak gerektiğini çıkardım kendi adıma. bolca yüreğe dokunan duygusal ve güzel bir kitaptı. madalyonun içi kitabında daha fazla hasta hikayesi okumuştuk ama onlar daha genel kabul görür hastalıklardı. bu kitaptaki üç hasta da gerçekten marjinal! sayı 3e düşmüş ama hakkını vermiş yazar!
Günahın Üç Rengi
Günahın Üç RengiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201314bin okunma
144 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
yazarın okuduğum ilk kitabı. değişik bir tarz okumamı isteyen kıymetli bir arkadaşımın hediyesi olduğu için tanıştık yazarla. sevdim mi? ne evet, ne hayır. okuması çok rahat, iki saatlik bir yolculukta rahatlıkla bitirilebilir bir kitap. konu ilgi çekici değil ama enteresan bir şekilde içime dokunan yerleri oldu kitabın. güzel bir aşk hikayesi ama hikayede pek çok boşluk var belki bir devam hikayesi yazmalı yazar bilemiyorum. sonuç olarak yüksek beklenti içine girmeden; ağır, akademik okumalar arasına biraz kafa dağıtmak için okunabilecek bir kitap. ve tabi genç yaştaki okurlar için rahat okunabilirliği ve kısa olması da bir avantaj.
Mutlu Olmak İstiyorum
Mutlu Olmak İstiyorumZeus Kabadayı · Hayy kitap · 2019518 okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
o kadar etkili, duygulu bir kitap ki önyargılarınızı soyunup okumanızı öneririm. hikayeler duygusal, yüreğe dokunan cinsten. kısa ve öz. burada kitap siyasi değil diyenlere cevap vermek istiyorum; siyaset zaten bu! parasızlıktan, sefaletten onun gibilerin haklarını savunduğu, ona adaletli davranılmasını -sadece- istediği için düşeceği hapishanelerin inşaatında çalışan işçiler. töre cinayetine kurban giden, giderken ama hala ailenin kalan erkeklerini düşünen genç kızlar vb. kendi halkına yaptığı çok ince bir eleştiri var bence Demirtaş`ın. evet adam bir yazar değil ama minicik hikayelerde öyle içime dokundu ki nasıl kitleleri peşinden sürüklediği, neden bu hareketin en sempatik bulunan lideri olduğunu da anlattı bana. tanımıyordum kendisini iyi bir tanışma oldu. velhasıl tavsiyedir, yol kitabı da olur, kanepe kitabı da okunuşu rahat, duygular yüksek :)
Seher
SeherSelahattin Demirtaş · Dipnot Yayınları · 201711,2bin okunma
249 syf.
7/10 puan verdi
·
49 günde okudu
adem güneş in sosyal medya üzerinden yaptığı her paylaşımın altına "keşke ne yapılacağını da söyleseniz" diye serzenişte bulunan, bir türlü ne yapması gerektiğini anlayamayan milyonlara sesleniyorum: reçete bu kitapta :) pek çok pedagog olması gerekenlerle ilgili çok güzel bilgiler veriyorlar, lakin ebeveynler mutlaka bir "ne yapılmalı, örnek metod vb." hap öneriler arıyor. işte bu kitabın son bölümü nokta atışı bu konuya hizmet ediyor. yaş grubu--örnek sıkıntı--yapılacak şey gibi. örneklerle anlatması pek çok insan için uygulama kolaylığı sağlayacaktır diye düşünüyorum. ilk bölümlerde ise şu muazzam insan beyninin nasıl çalıştığıyla ilgili güzel bilgiler veriyor. o kısımlar daha çok hoşuma gitti tabi ki çünkü her çocuk ve her anne biriciktir, ikisinin arasındaki deneyim de öyle. gene de son kısımdaki ufak hatırlatmalar, hap öneriler çocuklar krize girdiğinde ya da tutturduğunda ne yapacağını bilemeyenler için faydalı olacaktır.
Bütün - Beyinli Çocuk
Bütün - Beyinli ÇocukDaniel J. Siegel · Koridor Yayıncılık · 20152,809 okunma
328 syf.
5/10 puan verdi
çok çok enderdir bir kitabı bitiremediğim. bu da onlardan oldu, kendimi çok da zorladım oysa. neden bitiremediğime gelince sanıyorum yazarın durduğu yer beni zorladı. dersim meselesi de biraz "tabu" konu kabul. yazar bir katliam olmadığını kanıtlamaya çalışıyor; orada yaşananlar her isyan edenin karşılaşacağı şeylerdir diyor. peki tamam diyelim ama katliam olmadığını kanıtlarken daha bilimsel daha akademik dipnotlara ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. onunla aynı görüşte olmayan yazarlar için kullandığı bir tabir var; "bölücü koro"! nedir bunlar, kimdir? dersim katliamı olmuştur diyenler. bir de meselenin biraz insani tarafından bakılabilmesini isterdim bu tür konularda. yani evet isyanı bitirme amacındasın ama dağda, taşta saklanan çoluğa çocuğa ne oldu abi? dersimin kayıp kızları nerede? hayır kitapta bahsi bile geçmiyor. (280 sayfa boyunca en azından) sonra Atatürk ün katliamdan haberi olduğunu kanıtlama çabası.. olması veya olmaması değil burada beni rahatsız eden, sanki onun haberdar olması konuyu masum kılacakmışçasına yazarın verdiği çaba beni rahatsız etti. talimatı vermiş dahi olabilir, bu operasyonun verdiği zararları/kayıpları temize çıkarmaz!
Dersim Yalanları ve Gerçekler
Dersim Yalanları ve GerçeklerÖzgür Erdem · İleri Yayınları · 201615 okunma
Reklam
315 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
sevmiyorum kişisel gelişim! konu aslında güzel; sınırlar dediğimiz şeyin sadece hayır demekle ilgisi olmadığını anlatıyor. ama öyle bir anlatıyor ki bilal oğlana anlatır gibi! beni bu tarz kitaplarda sıkan şey o. aynı şeyleri tekrar, tekrar anlatmaları. gelgelelim, eğer insanlara hayır derken zorlanıyorsanız, arkadaşınız borç istediğinde ille de veriyorsanız, eşiniz/partneriniz sevişmek istediğinde istemeseniz bile birlikte oluyorsanız, iş veya şehir değiştirirken ailenizin onayı olmadan bunu yapamıyorsanız, bu dediklerimi yapmadığınızda terk edilmekten ya da sevilmemekten korkuyorsanız vb. durumlar yaşayanlar için okumakta fayda var diye düşünüyorum. bir de çok altını çizdiği bir konu var ki yazarların; destek grupları! ülkemizde çok yaygın bir tedavi metodu değil gibi, diğer yandan Amerikan toplumunda bireysellik/bireyselleşme bu kadar yüceltilen bir olgu iken bunun yanında psikolojik sıkıntılar bu kadar kişiselken, grup terapilerin önemi hakkında bu kadar yazmaları bile bana cesurca geldi.
Sınırlar
SınırlarHenry Cloud · Koridor Yayıncılık · 20092,483 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
bu kitabın üzerine 10 tane kitap okudum bir inceleme yapabilecek kıvama yeni geldim, yeni soğudum diyeyim. okunması öyle zordu ki, okuduklarını hazmetmesi. zorluk nedir? dil ağırlığı ya da kitabın ağır ilerlemesi mi? bu kitaptaki zorluk öyle bir zorluk değil; gözünü kapadığın şeylerin ruhundaki ağırlığını hissetmek, nehrin bir de karşı kıyısına
Bildiğin Gibi Değil
Bildiğin Gibi DeğilRojin Canan Akın · Metis Yayınevi · 2011230 okunma
353 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Biyografi/otobiyografi çok aramın iyi olduğu türler degildir. Hatta daha gençken bu kitabi oneren birisine otobiyografi okuyup bir kadının hayatini ögreneceğime şu çılgın türkler' i olur kurtuluş tarihini öğrenirim diye burun kıvırmıstım. Gençliğin özgüveni kendinden eminligi başka tabi :) Bu noktada bu sitenin bana kazandırdığı bir kitap ve bu türü okuma isteği oldu onun için hepinize teşekkürler. Kitap hakkında çok iyi eleştiriler okudum, ben şaşkınlığımı yazmak istedim. Bu nasıl bir çevre arkadaş!! Bunlar nasıl tanıdıklar, bunlar nasıl tanıklıklar!! Bu ne şanslı bir kadın ne şanslı bir nesilmiş arkadaş! Düşünsene annen Falih Rıfkı ile evli ya da sen Halide Edip e on sene asistanlık yapıyorsun,Azîz Nesin kankiton.. düşünemedim bile. Nasıl bilgi birikimleri onlar! O entellektuel birikimin altından o dönemin aydınlarına hoş bir fener tutmuş yazar. Akademisyen kadronun güzelliğine naifligine bakın. Ya şimdiki üniversitelerin durumu, hak etmedikleri koltuklarda oturan hocalar!! Valla imrendim. Lan nasıl bir ülkede yaşıyorsak insanı 50 sene öncesine imrendiriyorlar. Kitaba geri dönersem eğer kadın "tanıdıklarım" diye bolum yapmış düşünsenize kendi hayatınızı kimi tanıyoruz ki abi biz? Şöyle beyin takimi ya da iyi bir sanatcı vb yok yani :) Ben hafif dedikodu konseptindeki detaylardan da hoşlandım açıkçası. Nostaljik dedikodu :) yaşanmaya değer bir hayatın okunmaya değer bir özeti olmuş, okuyun derim.
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,2bin okunma
398 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yerli Dan Brown demişlerdi evet doğru bir benzetme olmuş. Hanı Dan Brown kitaplarında da süregelen bir algoritma vardır ya; kitabı sürükleyici kılan, yazar o algoritmayı çözmüş kesinlikle. Çok heyecanlı ve sürükleyici bir kitaptı. Tabi ki bazı aksiyon öğelerini abartılı buldum ama gene de merakım hiç geçmedi. Aksiyon uzerine de bolca tarih sosu! Bal gibi okunur. Macera severlere tavsiye ederim su gibi akıyor kitap.
Piri Reis'in Sırrı
Piri Reis'in SırrıCenk Kayakuş · Altın Bilek Yayınları · 2014129 okunma
158 syf.
3/10 puan verdi
·
4 günde okudu
bu okuduğum neydi =)
Osman Pamukoglu sevdiğim bir karakterdir. ama bu, kitabını da sevebileceğimi bana neden düşündürdü bilmiyorum! o kadar edebilikten, bilimsellikten uzak şeyler ki yazdıkları, kırıcı olmadan nasıl bir yorum yapılır onu da bilmiyorum. arka kapakta yazılanlarla alakası yok kitabın içinde yazanların, bölük bölük denemeler şeklinde yazılar mevcut ama onların da bir zaman sıralaması yok! tarihte olan pek çok savaş vb. olaylara değiniyor ama bir tane atıf, bir tane dipnot yok. bu nasıl editör onu da anlamadım! okur neye göre gerçeklik terazisini çalıştıracak dememişler. bu sitedeki incelemelerden değil de, alıntılardan kitap hakkında fikir sahibi olabilirsiniz; çünkü alıntıların büyük çoğunluğu kitapta bulunan başkalarının sözleri =) yalnız Muzaffer İzgü`nün bir hikayesine yer vermiş, o kadar güldüm ki o güzel hikayeyi tekrar hatırlattığı için Osman Bey`e teşekkürler.
Ey Vatan
Ey VatanOsman Pamukoğlu · İnkılap Kitabevi · 2010850 okunma
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.