Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bariş Tekin

Bariş Tekin
@Kaybolmusyolsuz
Lisans
İstanbul
52 okur puanı
Aralık 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Olur ya belki okursun diye yazıyorum bu satırları Çünkü sana söyleyemediğim Çok şey bıraktım yüreğimde O kadar yarım kalmıştım ki sana Ne pahasına olursa olsun Seni kaybetmek geçmiyordu içimden Özlemek diye bir şeyin varolduğunu Yokluğunun sabahında anladım Öyle Bir bakışın Öyle bir gülüşün Ve Öyle bir ses tonun vardı ki Unutmak için çok çabaladım Ama malesef başaramadım Biliyorum her yara iyileşmek zorunda değil Bazı yolların da sonu olmaz kimi zaman Bizimde bir sonumuz yoktu ve yüreğimdeki yara kabuk bağlamaz oldu Ne zaman her şeyi bir kenara bırakıp Sana sarılmak istesem Bakışlarındaki dikenli tellere takıldı kollarım Oysa o kadar dökmüştüm ki sana içimi Maalesef sen bana hep sağır kaldın Ve hiç bir zaman yüreğimin feryadını duymadın Sana anlatacak Bir şeyim kalmadı artık Bu defa beni anlaman için değil Bundan sonra anlaman gereken bir şey Olmadığını bil diye yazıyorum Bir zamanlar beni gerçekten seveceğini Umut ederdim Bunun içinde allaha çok dua ettim Her gece uyumadan önce Hatta uykumun en ücra yerinde Fakat farkındamısın bilmem kadın Sen bu hayatta benim kabul olmayan en masum duamsın Dilerim bana yaşattıklarını Gün gelir sende yaşamazsın Biliyormusun Bu hayatta herşey Kader kısmet ve nasipten ibarettir Şimdilerde bir tek duam var artık Diyorum ki Seni yüreğime koyup Kaderime yazan allahım Aynı şekilde aklımdanda silip atsın....
Reklam
Herkesin sallanmasi icin kurdugum salıncakta birgün asılı bulacaksiniz beni...
Yolumun üstüne bir tuzak kurdun, Bir de diyorsun ki; Yürü iznim var! Cihanda kudretin her şeye hâkim, Beni yürüten sen, adım günahkar...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bariş Tekin tekrar paylaştı.
Peki sizce de böyle mi?
Bu dünyaya ne için geldiğimi ne için yaşadığımı düşünüyorum ve verebileceğim tek bir cevap var: Tüketmek! Televizyonda izlediğim reklamlar, filmler, bana hep çılgınca tüketmemi söylüyor, ürettiğim şeyin işe yarayıp yaramadığının, verdiğim emeğin hiçbir önemi yok, gözlerim kapalı bir şekilde tüketmemi istiyorlar benden. Ve harcayacak param olmadığında, tüketecek bir şey bulamadığımda kendimi tüketiyorum, ilişkilerimi tüketiyorum. İnsanlığımdan azalıyorum, tükettikçe azalıyorum ve bunun farkında değilim. "
Sayfa 241 - PanamaKitabı okuyor
"Beni astığı iple başkasına salıncak kurmuş."
Reklam
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. Hep böyle mi bu? Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer... Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına? "Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
Ardımızda bıraktığımız bir durumu, yaşantıyı veya kişiyi özlemek demek o bana çok iyi geliyordu demek değil. Siyah ve beyaz hep yanyana, hep içiçe, hep kardeş. Vakti zamanında ardında bıraktıysan, vardı bir bildiğin. Kötü geleni, içindeki aydınlıklardan dolayı özlemek de doğal. Bırakmak zor, ayrışmak zor evet. Her neyden ayrılıyorsan, ona atfettiğin anlam da yitiyor onunla. Hayat anlamsızlaşıyor, temeller sarsılıyor. Hiç geçmeyecek gibi hissetmek normal, canının kanaması normal. Üzüntüye izin vermediğinde sadece uzayacak, tekrarlayacak; üzülmek normal.
Bu yaşamak degil ! Uzun ölüm...
Yıllar sonra kalkıp bir insana güveniyorsun, her şeyini paylaşıyorsun. Evin, odan, ailen, arkadaşın, hayatını paylaşıyorsun. Bilmediği hiç bir şey yok, sen o oluyorsun. İçini biliyor çünkü için onunla dolu, sevginin en saf halini ona yansıtıyorsun. Değil saçının teline zararı eline iğne batsa acısı sen de çıkıyor. Gelecek hayalinden öte, geçmişini bile kapatıyorsun onunla. Sanki onunla yeniden doğmuş gibi. Tanıdığın, gördüğün zamanı aklına kazıyorsun. Çıkartmak istemiyorsun, ilk heyecan dediklerini iliklerine kadar yaşıyorsun. Her sözünün başında onun adını, hafızana ise yüzünü getiriyorsun. Güzelmiş çirkinmiş farketmiyor, yüreğinle seviyorsan eğer senin hayatında ondan ötesi yok. Olmasını da istemiyorsun, göze alabileceklerin hayal dünyanın ötesine geçiyor. Her şey güzel gidiyor ki hayat sana oyunlar oynayana kadar. Bu kadar güzel giden şeylerin üzerine bozulmazsa bütün düzenin zaten yanlış giden şeyler var demek ki. Sevginin önüne nefret geçiyor, bozuluyor bütün düzenin. Dile kolay gelen günleri ayları yılları tek celsede çöpe atacak kadar soğutuyor hayat seni. Aynısını yaşayan bir çok insan var, sıkmaya değmiyor bu canı ama emeğini çöpe atan insanların rahatlığını görmek seni yıkıyor. Benim hikayem bundan farksız ve bu hikayeye eşlik eden onlarca insan buralarda toplanıyor. Herkesin gönlüne göre versin allah, kim ne yaşattıysa yaşayacak. Belki görürsün okursun, elimden geleni yaptım. Tutamadım ellerimde. Kusura bakmayın, ben bir gönüle sığamadım.
Camı kırılan herkese koştun. Evin yandı kimse yoktu!
Reklam
"Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu hep ölmek için yaratılmış."
Bundan ötesi var mı bilmiyorum ama ben senin sesini unuttum, nasıl gülerdin, nasıl bakardın hatırlamıyorum. Sen beni önce yorup sonra gücün yok diye bıraktığın yol ayrımıyla hatırla. Peki seçtiğin adam seçtiğin hayat beni mahvettiğine değdi mi? Aramızdaki mesafeler değil aramıza aldığın insanlar bitirdi bizi... Dön demiyorum ama keşke hiç gitmemiş olsaydın. Ben bu dertle hiç tanışmamış olsaydım, çünkü merhem ne kadar güçlü olursa olsun, yarayı hiç açılmamış yapamaz. Velhasıl kiminle nerede mutluysan onunla orada yaşa, hayalinde ne varsa yanındakiyle başar. Ben sana içimde ölme diye çok ağladım be. "Bu evi başıma sen yıktın, çıkıp gittim diye ben suçlu oldum.." vedaların da bir adabı vardır sen ikimizi parçalayıp attın...
1k
hiç kimse bilmez kimsenin hikayesini, acı tek kişilik sofradır.
İnsanın duyguları sanat eserine benzer. Sahteleri yapılabilir. Tıpkı gerçek gibi görünebilirler ama sahtedirler... Her şeyin sahtesi yapılabilir. Sevincin, acının, nefretin, hastalığın, iyileşmenin. Aşkın bile..."
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.