Çocukluğumuz saf duygularımızla dolu gerçekten. Boş bir levhayız. Ailemiz, çevremiz, yaşadığımız cografya bizi kalıplara sokuyor. Ayrımı, ötekileştirmeyi, hırsı öğretiyor. Hatırlıyorum ilkokulda en yakın iki arkadaşım benimle farklı kültüre, coğrafyaya aitti. Çok sonradan öğrendik bunu üçümüzde ama hiçbir şey değişmedi. Çünkü çok seviyorduk birbirimizi. Bizim için renk, bayrak, dil önemli değildi. Bruno ve Shmuel için de öyle oldu. Daha güzel bir son dilerdim. Minik beden koca kalplerin büyüklere daha güzel ders vermesini... Öyle olmadı ama dünyamızda da böyle değil mi zaten? Filler tepisirken karıncalar eziliyor. Böyle bir şey bir daha asla olmaz diyor yazar, bu çağda, bu zamanda. İnanabilseydim keşke. Çünkü filler hep savaş halinde ve olan karıncalara oluyor. Adını bilmediğimiz binlerce Shmuel var...