"Neden her biriniz bir ofisi almıyorsunuz?" diye sordum.
"Çünkü o zaman," dedi şampanyasını yudumlarken. "Hepimiz dünyanın diğer ucunda birbirimizden uzakta yapayalnız yaşıyor olurduk. Bu şekilde hem aynı işi yapıyoruz, hem sorumlulukları paylaşıyoruz, hem de birbirimizi görüp her zaman konuşma fırsatı buluyoruz."
"Kardeşlerinle yakın mısınız?"
"Evet." Bu garip bir soruymuş gibi kaşlarını çattı. "Onlar en iyi arkadaşlarım. Çok uzun zamandır birlikte yalnızdık."