Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem Güven Aydın

İnsan, ayrılık saatinde durmadan konuşmalı, nesi varsa söyleyip bitirmeli değil mi?
Reklam
Ben her şeye rağmen seninle mesut olabilirdim. Evet, her şeye rağmen seviliyordum, sevildiğimi de bilmiyor değildim; fakat bu bana kâfi gelmedi, istedim ki çok, pek çok sevileyim, kendi sevdiğim kadar değilse bile -çünkü buna imkân yok- ona yakın sevileyim.
Saklamaya çalışma, nafile. Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seninle artık iki düşman bile değiliz; birbirini hiç ama hiç görmeyecek iki yabancıyız.
O vakit sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor.
Reklam
Mektepte bize şiir ezberletmişlerdi. İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış.
544 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin
9/10 · 102bin okunma
Eskiden ölümü ben başka türlü düşünürdüm: İnsan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer, koşar, eğlenir Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş birkaç kuş... İşte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı. Şimdi, onun acı lezzetini, toprak, öd ağacı ve servi kokuları içinde dilimle tadıyor, ciğerlerimle kokluyor gibiyim!
Kızlarım, ümitsiz hastalıkların, mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır: Tahammül ve tevekkül. Elemlerde bir gizli şefkat var gibidir. Şikâyet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara karşı daha az zalim olurlar.
Zeyni Babacığım, dedim. Ben, küçük, cahil bir Çalıkuşu'ndan başka bir şey değilim. Sana nasıl yalvarmak lazım geldiğini bilmiyorum. Kusuruma bakma. Senin hoşuna gidecek şeylerden hiçbirini bana öğretmediler. İşittim ki, sen yedi sene güneş görmeden, burada çile doldurmuşsun. Sakın sen de, insanlığın zalimliğinden, vefasızlığından kaçmış olmayasın? Babacığım, senden büyük bir şey isteyeceğim. Bu yedi sene içinde elbette güneşlerin, rüzgârların hasretini çektiğin zamanlar olmuştur. Seni o dakikaların acısına katlandıran o melek sabrından bana da ver. İnlemeden, ağlamadan çilemi doldurayım!..
Reklam
Bereket versin benim düşünce saatlerim pek nadirdir. Çünkü o takdirde hayatım -masallardaki meşhur çarşamba karısı ve ocak anasının hayatı gibi karmakarışık bir saç kümesi içinde geçecekti.
Biraz düşünün, siyah beyaz algılayıp üzerime etiketler yapıştırarak birtakım çekmecelere kilitlemeyin beni.
O çocuk bir gün tanınacağını hiç düşünmüyordu. Gençli­ğinde de düşünmemişti. Adının duyulması, yaşadığı olaylar sonucunda ortaya çıkacak bir yan ürün olacak ve ona sürekli sıkıntı verecekti. Bazen uyku ile uyanıklık arasından ürpererek sıyrılacak, şu anda kimbilir kaç kişi benden söz ediyor diye derin kuş­kulara kapılacaktı.
Bu "dünya korkusu" ve heyecan, derece derece bana ve bü­tün kardeşlerime geçti; başka biçimlerde kendini gösterse bile bizim ailedeki kişiliklerin önemli bir bölümünü oluşturdu.
232 syf.
·
Puan vermedi
Kalbin Temizse Hikayen Mutlu Biter
Kalbin Temizse Hikayen Mutlu BiterHakan Mengüç
8.5/10 · 6,1bin okunma
461 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.