Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gizem Güven Aydın

Kabullenmenin yaşadığımız deneyime her zaman minettar olacağımız anlamına gelmediğini unutmayın. Bu, deneyimin gerçekleşme şekliyle barıştığımız anlamına gelir.
Reklam
Umut bize nefes almamızı ve yaşamı sürdüren şey olan hayata doğru devam etmemizi hatırlatır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Meğer Ben Feministmişim
Meğer Ben FeministmişimElif Doğan
8.9/10 · 132 okunma
Bir kadının iş dünyasında var olabilmesinin bir numaralı kuralı kadınsı özelliklerini geride bırakmasıydı. Bu özelliklerin başında da annelik yapmak geliyordu. Annelik, kariyerin dışında bırakılması gereken bir şeydi.
Reklam
Bütün anneler melektir deniliyor ama anneler sadece insandır, kusurlu da üstelik.
Siz hiç bir baba adayına "Bebek doğduktan sonra çalışmaya devam edecek misin?" diye sorulduğunu duydunuz mu? Ben duymadım. Çünkü çocuğu olmasının, bir adamın hayatını etkilediği düşünülmez. Oysa birçok insan anne adayına doğumdan sonra ne yapacağını, ne kadar izin kullanacağını, çalışıp çalışmayacağını sorabilir, çünkü kadının hayatının altının üstüne geleceğinizi bilir.
Annelik serüvenimin kısa özeti: İyi ki varlar, nerden de doğurdum, olsun yine de iyi ki varlar, sanırım delirdim yoksa neden bi insan kendine bunu yapar, iyi ki varlar, eğitimin sisteminin bu kadar b.ktan olduğunu bilsem asla doğurmazdım, iyi ki varlar, ne kadar yetersiz ve kötü bi anneyim hiç anneliği haketmiyorum, yine de iyi ki anne olmuşum. İstiklal marşı ve kapanış.
Bir gün, Google'a "Feminizm nedir?" diye sordum. "Feministler, kendilerine bok gibi davranılmasına izin vermeyen kadınlardır" dedi bana. Bak bu ilginçti, çünkü ben de kendine bok gibi davranılmasını istemeyen bir kadındım.
Bir çocuğun, annesine en çok ihtiyaç duyduğu dönem; kendi çocuğu olduktan sonradır!
Reklam
Sanki bitki yetiştiriyormuşsun gibi "çocuk yetiştirme" denilerek basite indirgenen ama içine girildiğinde bir kara delik gibi hissettiren bu yolculukta kendimi tek başıma hissediyordum. Dünya üzerinde herkes annelik ve kadınlık becerilerini kusursuz yerine getiriyormuş ve sadece ben altından kalkamıyormuş gibi bir yalnızlık hissinin altında eziliyordum.
Hiç denediniz mi bilmem; bu dünyaya ilişkin ilk izlenimin resmini bulmaya çalışmak, uçsuz bucaksız imgeler denizinde balık avlamaya benziyor.
Bana ve kardeşime, daha sağlıklarında iki dedemizin isimleri verilmiştir. Yıllar sonra Zülfikar Dedem benim doğum gü­nüm olan 20 Haziran' da, Asım Dedem de Asım'ın doğum gü­nü olan 2 Temmuz'da öldü. Sanki bu dünyayı, isimlerini taşı­yan torunlarına devredip gittiler. Bu nedenle onların ölüm ve bizim doğum tarihlerimiz, bir çeşit devir teslim anlamı taşı­makta bizler için.
Ben, denizi derin derin yaşayan, daima gülen, söyleyen, dinleyen, darılan bir şey gibi tanır ve severdim. Halbuki bu gece sular bana çaresi, tesellisi olmayan büyük bir yalnızlık gibi göründü.
461 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.