Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşe Nur Çelik

Ayşe Nur Çelik
@Kudusunkizi
Bizim ölümden korkumuz yok şehadet aşkımızı ateşler.
Sabitlenmiş gönderi
Halbuki asıl yiğitlik, yaşamak uğruna bin bir gerekçe varken şehadete yürüyebilmekti.
Reklam
Kuran'ın manasını sen yine Kuran'dan sor!.. Öyle ki; kendisiyle konuşabileceğin Kurân canını kurban etmiştir Kitaba. Onun ruhu, Kuran'ın kendisi olmuştur gayrı. Düşün hele!.. Yağını sıksalar gülün, kokladığın yağ mıdır; yoksa gül mü?
Evet!.. Vesile hiçbir zaman asıl olanın önüne geçirilemezdi. Keza vesileye hürmetin gerekçesi dahi bizatihi Allah'a duyulan sevgi, edep ve haşyetti. Allah'ı unutarak veya Allah'a rağmen bir vesileye hürmet ediliyorsa o vesile isterse en mukaddes değer veya kişi olsun artık başlı başına bir put hâline getirilmiş demekti. Ayrıca vesilenin kul ile olan hukuku, kulun Allah ile olan ilişkisinin arasına girecek olursa orada kesinlikle şirk ortaya çıkardı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir de benim gibi olanlar var tabii... Küçük dertleri büyük olanların önüne alan, hizmet gailesiyle koşturan ama dava güderken manayı unutan, kendi elinin dilinin meyvesi olan işleri bir yerden sonra nazlı bebekler gibi aklından ve vicdanından sakınıp sorgulatmayanlar var. Vatan, millet, devlet, din, diyanet uğruna koşturup mücadele ederken dava güdüyor olmanın cezbesine kapılıp Allah'ı unutanlar veya taraftarı oldukları mukaddes davaları bile Allah ile aralarında başlı başına perde edinenler var. Maazallah, içine düştüğü o çukuru fark edemeyip bu hâlde kalan bir insan, gözü varken yıldızların battığını görmez. Aklı vardır ama gün ortasında yıldızlara bakıp yön tayin etmeye kalkar.
Başkalarının günahlarıyla ilgilenmek kişileri kendilerinden uzaklaştırıyor, hakikat ile aralarına yeni perdeler geriyor, bu perdenin kumaşıysa kibirden dokunuyordu. İsa Mesihin defaten zikrettiği yedi büyük günahın en tehlikelisi olan kibirden...
Reklam
"Gül bahçesinden gelseydim, ya elimde gül demetim olurdu ya da gül kokardım baştan ayağa... Aradığın bahçıvan ise bil ki; ben, o değilim. Ama toprak da sensin, tohum da sen... Bahçıvanın huzuruna çıkarsan, onun elinde ister diken olursun, ister gonca."
"Sakın şu itidalini yitirme! O her daim güzeldir. Binicisini menziline ulaştırır. İtidal atından inenler türlü hadsizliklere kapılırlar. Sonra yarı yolda kalırlar. Bazen yolda kalmakla da yetinmeyip büsbütün yoldan çıkarlar."
Ateşlerden aldığın İbrahim Halilullah'ın (as) dilince yalvarıyorum Sana. Onun "Rabbim bana doğru yolu göstermezse doğru yoldan sapıtan topluluktan olurum" ikrarı hürmetine Senin o tertemiz yolunda yürüyen insanlarla yolumu birleştir! Rabbim, bana indireceğin her hayra öylesine muhtacım ki!..' diyerek, Senin yüceliğin karşısında acziyetini ifade eden Musa-yı Kelimullah (as) hürmetine hayrını buluştur şu aciz kulunla! Hazreti Davud'un (as) 'Senin sevgini, Seni sevenlerin sevgisini ve Seni hatırlatacak her şeyin sevgisini lütfet!... niyazıyla Senin, sevdiklerinin ve zikrinin sevgisine talibim. Allah'ım! Ålemlere Rahmet olarak gönderdiğin Habibullah'ın aşkına; Ona indirdiğin Kitabın daha ilk sayfasında öğrettiğin 'Bizi nimet verdiklerinin dosdoğru yoluna ilet!..' niyazı hürmetine, kendilerine nimetler verdiğin kullarının dosdoğru yolunda yürüyebilenlerden eyle beni!" "Şüphesiz ki; Allah dilediğine dileğince lütfedebilendir,"
Nitekim Hazreti Hamza'yı veya Hazreti Hüseyin'i -Allah sırlarını aziz eylesin- Şehitler Efendisi kılan sebep, yaşamayı beceremeyip kahramanca can vermeleri değildi. Onlar nasıl yaşanacağını insanlara gösterip ondan sonra bu yaşama uygun şekilde canlarını Hakk'a sundukları için Seyyidü'l-Şühedaydılar.
Koca Yunus'un ifade ettiği üzere yaşarken köşk ve huri cennetine talip olanlar, şehit düşerlerse gittikleri yerde -bu yaşamlarının gerektirdiği lütuflarla karşılaşıp- hayal kırıklığına uğramayacaklardı. Haliyle köşk-huri cennetine talip olmaksızın "Bana Seni gerek, seni" diyerek Rabbinden gayrısıyla yetinemeyeceğinin farkında olan azimet dolu gönüller de böylesi cennet içre cennetin inşasına henüz bu dünyadayken başlamalıydılar.
Reklam
Evet!.. Eğer pervanelerin muradı yanıp kül olmaksa araya giren cam başlı başına bir külfetti. Aksine pervanelerin arzusu başlarına bir iş gelene değin ateşi tavaf etmekse bu durumda arada fanus olması büyük bir rahmetti. Gördüklerinden kendisine ayna tuttuğu için, ışıl ışıl parlayıp etrafı aydınlatan ateşi şehadete benzetmişti. Kendisiyse pervane misaliydi. Peki, kâh rahmet kâh zahmet olabilen şu cam fanus neyin işaretiydi? Aşık gönüller ya gördüklerine meftun oluyorlardı veya yakin olabildiklerine... Pervanelerin şu anki hâline nispetle tavaf edip ateşi gözlemek isteyenler açısından rahmet olan cam fanus, tavaftan sonra yakine erip közlenmek isteyenler için aradaki son perde hâline gelmişti. Aradıklarına dair bir iz bulduğu için hemen onaylayıverdi. Fanus perdelerden bir perdeydi. Ateş misal şehadet ile pervanenin arasındaki son engeldi. Sanki pervane hazır olana değin onu erken gelecek bir şehadetten koruyordu. Bu engeli aşabilen pervanenin yakini ise cennetti.
Tasavvuf kalb evinden mâsivâullahı gidermekdir Tasavvuf kalb-i mü’min arş-ı Rahmân olmağa derler Tasavvuf, Hakk'dan gayrı ne varsa gönülden çıkarmak ve kalbini tecelliyât-ı ilâhiye lâyık hâle getirmekdir.
Bu âb u kil libâsından tasavvuf âri olmaktır Tasavvuf cism-i sâfî nûr-i Yezdân olmağa derler
Hakikatten haberdar olan dillerin sözü birdi o gün. Sadece sözleri mi, canları da tekti.
Zira söz, duyabilene söylenirdi. Ne sağırlar pazarında davul çalınırdı, ne de körler mahallesinde güzellik anlatılabilirdi.
Kendi kendini yakalamışçasına "Bilmeye değil anlama ya talibim" demişti...Bilmek için yegâne malzeme bilgiydi; ama anlayabilmek için bilgi yetmiyordu. Yanına duygu ve sezgi de lazımdı. Bu eşlenik uçmak için iki kanadı aynı anda, aynı istikamete çırpmaya benziyordu. Nitekim Kudüs'e tek kanatlı olarak gelmişken, aradığı ikinci kanadı bulabilirse muradına bir adım daha yaklaşacağına inancı tamdı. Yeter ki temiz ve doğru bilgileri dengeli ve samimi duygularla buluşturabilsin, böylece isabetli sezgilere yol verebilsindi.
651 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.