Yusuf Berkay (@Kutuphanemdekiler) 1000Kitap'ta

Fahrenheit 451, Ray Bradbury'nin 1951'de ilk defa basılan ünlü bilimkurgu romanıdır. Öncelikle bu kitabın isminin neden Fahrenheit 451 olduğunu açıklayalım. Kitabımız ismini kitap kağıdının tutuşma sıcaklığı olan 451 Fahrenheit' den almaktadır. Distopik dünyaların tüm ürkünçlüğünün tıpkı diğer benzer romanlara yansıdığı gibi Fahrenheit 451'e de yansımış vaziyette. İçeriği hakkında bahsedecek olursak kitapların yok edilip, insanların düşünmekten alıkonulmaya çalışıldığı uzak bir gelecekte geçen güzel betimlemelere sahip distopik sayılabilecek bilimkurgu romanıdır Fahrenheit 451. Eğer kitabın olduğu bir evde yaşıyorsanız itfaiyecilerin gelip evinizi yakması an meselesi; çünkü bu kitapta itfaiyecilerin asıl görevi binaları söndürmek değil binaları, içindeki o kitaplarla beraber yakmak... Bir itfaiye erinin başrolde olduğu kitabımızda Montag isimli karakter, uzun yıllardır süregelen acımasız, tekdüze dünyayı başlarda tıpkı diğerleri gibi yakmaktan zevk alırken zaman içinde elinden geldiğince karşı koymaya çalışan, sorgulayan bir karakter haline gelmektedir. Eğer karşı koyarsanız 1984'te olduğu gibi sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız. Uzak bir geleceği anlatan bu kitabımız aslında bu geleceğin pek de uzak olmadığını bizlere anlatmaktadır. Ray Bradbury, kitabında sansürü ve hükümeti eleştirmekten ziyade teknolojik ilerlemelerin okur kitlesine ve edebiyata zarar vereceğinden dem vurmuştur. Distopya türündeki kitapları seviyorsanız okumanızı tavsiye edebilirim. Dipnot: YAKMAK BİR ZEVKTİ!

Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,4bin okunma

Reklam

Yusuf Berkay tekrar paylaştı.

Yusuf Berkay

@Kutuphanemdekiler·

12 Mayıs 2020 23:40

331 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

KÖRLÜK-Ütopik Bir Eser

Elleriniz ile gözlerinizi birkaç dakikalığına kapatın ve bir şeyler yapmaya çalışın. Eminim ki yürümek bile bize dünyadaki zor işlerden biri gibi gelecektir. İşte "Körlük" adlı yapıt bir ülkedeki neredeyse tüm insanların kör olmasını konu ediniyor. Ama bu körlük hepimizin bildiği gibi her şeyi siyah görmek değil aksine beyaz görmek... Körlerin içinde siz de körken ne kadar süre boyunca "insanca" yaşayabilirsiniz, insanlığınızı ne kadar koruyabilirsiniz? Temel ihtiyaçlarınızı karşılayamadan, zevk alarak yaptığınız uğraşları yapamadan... İnsana bunları hayal etmesi bile korkunç geliyor. Böyle bir körler dünyasında kariyeriniz, hayatınız boyunca elde ettiğiniz başarıların dolayısıyla da isminizin hiçbir önemi kalmıyor. İsterseniz herkes gibi yapıp sürü psikolojisi gereği zaten hiç kimse beni görmüyor deyip normalde yapmayacağınız davranışları göstererek insanlığınızı kaybedip hayvanlaşabilir ya da yazarın da bahsettiği gibi tam anlamıyla hayvanlaşmamak için elinizden geleni yaparsınız. Yazar böyle bir toplumdan bahsederken hiçbir konuyu atlamamaya özen göstermiş. Kör bir toplumun nasıl olabileceğine dair tüm gerçekleri çıplaklığıyla biz okurlara sunmuştur. İnsanlık kavramının anlaşılması adına mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm ütopik bir eser. Dipnot: BAKABİLİYORSAN GÖR, GÖREBİLİYORSAN FARK ET!

KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,9bin okunma

Yusuf Berkay

@Kutuphanemdekiler·

13 Mayıs 2020 02:55

Bu insanlar başkalarının dertleriyle alay ederek, kendi dertlerinden kaçabileceklerini sanacak kadar bilinçsizdirler.

Kitabı okudu

Körlük José Saramago

Yusuf Berkay isimli okurun 3 yeni kitabını göster

Yusuf Berkay

@Kutuphanemdekiler·

12 Mayıs 2020 22:37

288 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

Hayvan Çiftliği-Totalitarizm

George Orwell'ın yazdığı yapıtlar arasında 1984'ten sonra okuduğum ikinci kitabı Hayvan Çiftliği. Hayvan Çiftliği, adından da anlaşılacağı üzere bir çiftlikte geçiyor. Yazar, Stalin dönemindeki totalitar rejimi fabl şeklinde yeriyor. Kitabın dili oldukça sade ve akıcı. Dolayısıyla her insanın okuyup anlayabileceği aralıkta. Domuzların diğer hayvanları yönettiği bu eserde domuzlar en tepede yönetici, yöneten konumundayken diğer hayvanlar ise özelliklerine sırayla alt basamaklarda yer alıyor. Her ne kadar eser günümüzden 75 yıl önce yayımlansa da güncelliğini hâlâ korumakta. Politikacıların verdiği vaatler, hepimizin bildiği gibi zamanla kaybolup gitmiyor mu? Günümüz toplumlarında bir sınıf ayrımından söz etmek mümkün değil mi? Kesinlikle mümkün. Yöneten kesim bolluk ve şıklık içinde yaşamaktayken; yönetilen kesimdeki çoğu insanın aç kalması, daha hayatını güzelce ve hayal ettiği yaşayamadan ölüp gitmesi... Toplumlarda alt kesimdeki insanlara uygulanan bu acımasız ve duyarsız, politikalar çoğumuzun canını yakıyor. İşte Hayvan Çiftliği'nde de yazarımız 1984'te olduğu gibi yapılan bu eziyetleri okurların önüne seriyor ve nasıl yönetildiğinin farkında olmayan düşünemeyen insanların düşünmelerini sorgulamalarını amaçlıyor. Beğenerek okuduğum ve mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm kitaplar arasında yer alıyor. Dipnot: ÇOK GEÇ OLMADAN SORGULA, FARKINA VAR, BOYUN EĞME!

Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,7bin okunma

Yusuf Berkay

@Kutuphanemdekiler·

12 Mayıs 2020 22:01

184 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

Şeker Portakalı

Kitabımızın başrolünde Zêzê adında bir erkek çocuk yer alıyor. Kitabı ilk okuduğumda diyaloglardan anladığım üzere cinsiyetinin erkek olduğunu öğrendim. Evet, ilk başlarda okurken Zêzê'yi zihnimde bir kız çocuğu olarak hayal etmiştim nedense. Zêzê, kitapta daha ilkokul çağlarını yaşayan minicik bir oğlumuz. Yaşının minik olduğu gibi onun yüreği de minicik. O hem hayallerinde hem de gerçek hayatın da mutluluğu arayan birisi. Başrolümüz küçük yaşta diye bu kitabın sadece çocuklara okutulacak bir kitap olması gerektiği anlaşılmasın sakın... Biz yetişkinler bazen küçük çocukların hayal alemini, beklentilerini anlayamıyoruz. Yazar güzel bir anlatımla bizlere, onların hayata bakış açılarını yansıtmayı başarabilmiş. Dolayısıyla onların özünde sevgiye ve ilgiye ne kadar aç olduklarını daha iyi anlayacaksınız. Zêzê'nin daha küçükken çektiği hem maddi hem de manevi sıkıntıları okudukça gözleriniz dolacak; yaşadığı onca şeye rağmen özündeki mutluluğunu gördükçe içiniz umut dolacak; yaptığı akıl dolu işleri gördükçe amma da zekiymiş diyecek; yaramazlıklarını da gördükçe güleceksiniz. Bu yapıt size çoğu duyguyu aynı anda hissettirecek. Benim de ilerde bir çocuğum olursa ona mutlaka okutacağım kitaplar arasında olacak. O da Zêzê gibi hayata umut dolu bakabilmenin, yüreğinde sevgiyle yaşayabilmenin ne kadar da önemli olduğunu daha iyi görebilsin diye... Dipnot: SADECE ÇOCUKLARA ÖZEL BİR KİTAP DEĞİLDİR!