“Bir insanı diğer insandan ayıran şey ne giydiği, ne içtiği, nerede oturduğu değil; dünyaya nereden baktığı, dünyanın hangi noktasında gezdiği, dünyayı hangi kelimelerle gördüğü, kelimelerle bir başkasını nasıl bir dünyaya doğru götürdüğüydü.”
“Cahilin cahil olmasının sebebi bilgisizliği değildi; tamamen kendi düşüncesiyle yapayalnız bırakılmış olmasıydı. Birbirine kutuplaşmış toplumlarda düşüncelerin alışverişi zor, sadece malların alışverişi kolaydı.”
“Bazı insanlar sevdiklerini bile aslında sevmiyorlardı. Sevdiklerine dair tek hoşlarına giden şey; sevdiklerinin, onların öfkelerinin nesneleri olmalarıydı. Öfkelenmeleri için orada duruyor, bekliyor olmalarıydı.”
“Bazı insanlar için, kendilerinin ne kadar kötü durumda olduklarını görmekten kaçınmanın reçetesi, daha kötü olanların durumuna bakmaktı: “İnsanlar ekmek bulamıyor, halimize şükür.””
“Ne garipti insanın, inanmak istemediği şeylere inanıyormuş gibi yaparak yaşaması… Ve yalanlara inanmanın, insanı gerçeğin ağırlığından kurtarmaya yaraması…”
“- Allah’ı bu dünyada görmek ister misin Ruhi Bey?
- Kim istemez?
- Bir yetim çocuğun başını okşa. O zaman, onun gözlerinde Allah’ı görürsün. Bir fakire yardım et. Onun gözlerinde Allah’ı görürsün. Bir kediye yiyecek ve su ver. Onun gözlerinde Allah’ı görürsün.”