“Ellerinizdeki, sözlerinizdeki, seslerinizdeki, gözlerinizdeki kanlara; birbirinizin arasındaki iyiliğe bulandırılmış kötücül bağlara bakın! ‘Din,’ diyerek, ‘Gelenek,’ diyerek, ‘Değerlerimiz,’ diyerek, ‘İdeoloji,’ diyerek, ‘Sağ,’ diyerek, ‘Sol,’ diyerek, ‘Liberalizm,’ diyerek, ‘Komünizm,’ diyerek, ‘Kapitalizm,’ diyerek, ‘Sosyalizm,’ diyerek, ‘Aile,’ diyerek, ‘Toplum,’ diyerek, ‘Ahlak,’ diyerek, ‘Sapkın,’ diyerek, ‘Hasta,’ diyerek, ‘Suçlu,’ diyerek, ‘Günahkar,’ diyerek, ‘Normal,’ diyerek, ‘Anormal,’ diyerek, ‘Eğitim,’ diyerek, ‘İnsan doğası,’ diyerek, ‘Sağlık,’ diyerek, ‘Ama,’ diyerek, ‘Fakat,’ diyerek, ‘Bence,’ diyerek! Bunları sürekli ağızlarınızda değiş tokuş edip bahane ederek yaptığınız zulümlere, zorbalıklara, duygusal katliamlarınıza bakın! Ağızlarınızda taşıdığınız bombalara bakın! Tarihten beri süregelen ezme, ezilme ilişkilerinde hayatınızla nerede, hangi tarafta durduğunuza bakın! İnsanlara yaptıklarınıza bakın, hiç utanmadan onları ezerken yarattığınız tahribatlara bakın! Elbirliğiyle yaptığınız, insanların yaşamlarına attığınız ahlakçı bombalarınıza, ahlakınızın suistimal edip sömürdüğü yaşamlara bakın!”