Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Volkan Türker

Volkan Türker
@Lapsiss_Angeluss
Lazer Mühendisi
Yüksek Lisans
Ankara- İstanbul
21 Temmuz
5 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Elindeki Çakıl Taşıyla Ufuklara Bakıp Hayal Kuran Birer Çocuktu Onlar
Bilim ve bilimsel düşünce, insan toplumunu da içeren evrenin yapısını ve evrimini yöneten yasaların, ortaya atılacak cesur varsayımların gözlemle sınanması ile bulunabileceği esasına dayanır. Hem bu cesur varsayımlar hem de onları sınayacak gözlemler ise yaratıcılık olmadan yapılamaz. "İnsan yaratıcılığı, doğanın sırlarını insan düşüncesinde baştan yaratmak demektir; hatta bunun da ötesinde, doğada olmayanları yaratabilmek, kurgulayabilmek anlamına gelir." İşte bu yüzden ATATÜRK, doğru/yanlış bilgilerle eli-kolu bağlanmamış, hayal gücü "büyüklerinkinin" kat kat üstünde olan çocuklarda bütün evreni ve hatta daha da fazlasını baştan yaratabilecek tanrıları görüyor, geleceğimiz olan bu tanrılara en büyük saygı ve en içten özenin gösterilmesini istiyordu. Bu tanrıları körleştirecek her türlü eğitim engelini ortadan kaldırmayı kendisinin ve kuracağı yeni Türk devletinin en önemli görevi olarak kabul ediyordu: "Türk çocuklarının yüksek kabiliyetine inancım tamdır. Bunun binlerce delili görülebilir." diye yazmamış mıydı 2 Kasım 1993' te? İşte bu delillerden biri ve belki de en anlamlısı, ulusunu geçmişin otoriter baskısından kurtardığı 23 Nisan tarihini küçük tanrılarına adamış olmasıdır.
Sayfa 97 - Ka Yayınları
Reklam
Drow Ranger
"Nasıl bir yer burası," diye sordu kediye sessizce, " yurt dediğim bu yer? Özellikleriyle, derilerinin rengiyle, bunlar benim halkım, ama onlarla bir bağım yok. Kayıplar ve her zaman öyle kalacaklar. "Benim gibi başka kaç kişi var, merak ediyorum," diye fısıldadı Drizzt, son bir kez bakarak. "Feci bir kadere mahkum edilmiş ruhlar, tıpkı zaknafein gibi, zavallı Zaknafein. Bunu onun için yapıyorum, Guenhwyvar"; o gidemediği için ben gidiyorum. Onun yaşamı bana ders oldu; Saygıdeğer Malice'in uğursuz vaatleriyle belirlenmiş, ağır bir bedelle yazılmış kara bir kitap."
Sayfa 314 - Arka Bahçe Yayınevi
Drow Ranger
Zak sessiz bir ıslık çaldı. Bu manevrayı on sikkeyle başarmak, onun, evin silah ustasının, bir düzine deneme yapmasını gerektirmişti. Saygıdeğer Malice' e doğru yürüdü. "Çift,el" dedi üçüncü kez. "O bir savaşçı ve benim hiçbir sikkem kalmadı"
Sayfa 70 - Arka Bahçe Yayınevi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
The Master of Past and Present
Bir şey dokundu... bir el. Bu el onu nazikçe sarsarken oda ele sıkı sıkı tutundu. Bir ses geldi, " Raist, uyan! sadece bir rüyaydı. Korkma. Onların seni incitmeleri ne izin vermem! Bak, seyret... Seni güldüreceğim." Ejderhanın onu saran kıvrımları gerginleşerek nefesini kesti. Parlak siyah dişler canlı organlarını yedi, kalbini yuttu. Bedenini parçalayarak ruhunu aradılar. Güçlü bir kol sarılıp, onu sıkı sıkı tuttu. Bir el kalktı gümüş bir ışıkla parlayan ve gece içinde çocuksu resimler yaptı ve belli belirsiz duyulan ses fısıldadı. " Bak Raist, tavşancıklar..." Raistlin gülümsedi, artık korkmuyordu.
Sayfa 268 - Arka Bahçe Yayınevi
The Master of Past and Present
"Şimdi, Raistlin," Dedi Antimodes," sana bir sorum var. Neden büyücü olmak istiyorsun?" Raistlin'in mavi gözleri parıldadı."Büyünün içimde uyandırdığı hissi seviyorum. Ve," - köşede işleriyle meşgul olan Otik'e göz attı; Raistlin'in dudakları soluk bir gülümsemeyle birbirinden ayrıldı-"bir gün şişko hancılar önümde eğilecek."
Sayfa 42 - Ankira
Reklam
The Master of Past and Present
"Bir büyücünün ruhu, büyünün potası içinde eritilip şekillendirilir," diyerek devam etti Animodes. "Ateşin içine gönüllü olarak girersin. Ateş seni kolayca yok edebilir, ancak eğer kurtulursan, çekici her vuruşu kendini şekillendirmene yardım eder. Senden süzülen her damla su, ruhunu sertleştirip düzeltir. Anlıyor musun?" "Anlıyorum." dedi oğlan
Sayfa 41 - Ankira
The Master of Past and Present
İnce omuzlarını, daha güçlü olan ikizinin hareketlerine benzer şekilde silkerek "Hiç bu konu üzerinde düşünmemiştim" diye cevap verdi Raistlin. "Okula gitmek konusunda yani. Büyü öğrenmek için okulların olduğunu bile bilmiyordum. Ben düşünmüştüm ki büyü__" cümlesini tamamlamak için gerekli sözcükleri aradı, "__insanın bir parçasıdır. Gözler ya da tırnaklar gibi."
Sayfa 37 - Ankira