Ortalama bir aşk kitabı okuyacağınızı düşünüyorsunuz ama kitabın ortalarına doğru işler öyle bir hal alıyor ki sayfa çevirmeden duramıyorsunuz.
Güzel başladı. 2 yıldır nişanlısının yasını tutan bir kadın arabasının tepe camından içeri giren bir köpek ve o köpeğin sahibi sebebiyle mabedinden çıktı. Bolca eğlendi ve yeniden yaşama tutundu.
Ancak... (SPOILER)
Müzik sektörünün karanlık dünyasının içine düşmüş, sömürülmeye hazır Minnesotta'lı bir genç olan Jason'ın turneye, durağan kadın Sloan'u da sürüklemesi bencillikti. Sloan da zaten birini kaybetmişken yeniden bulacak kadar şanslı olduğu aşkı yine kaybetmek istemediği için turnede kendini yıprattı. Bu sahneleri okumak ve kendimi Sloan'un yerine koymamak imkansızdı. Aşkta yapılabilecek fedakarlık kendini harcamaya başladığında son bulmalı.
Lola'nın başına gelen her şey korkunçtu, bu yüzden Nikki olarak geri dönmesini sevdim. Yazdığı şarkılar sayesinde Jason'ın o lanet şirketten kurtulması da çok anlamlıydı. Yine de Sloan'un yollara alışma detayı hoşuma gitmedi çünkü yine kişiliğinden ödün veren o oldu. Uzak mesafe ilişkisine dayanabilmelerinin onlarca yolu varken Sloan'un her seferinde parça pinçik edilmesini izlemek korkunçtu açıkçası.
Ayrıca Jason'ın anlayışı ve dehşet düzeyde empati yapma yeteneğine aşık oldum sanırım. Tam bir romantik kitap erkeğiydi. Gerçek hayata yansıtılamayacak olması beni her aklıma gelişinde üzecek.