Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeliz Salman

Yeliz Salman
@Lizzz·Bir kitabı okumaya başladı
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo
8.2/10 · 120,3bin okunma
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
1984
1984George Orwell
8.6/10 · 165,7bin okunma
Tek başına acı her zaman yetmeyebilir. İnsanoğlu, kimi zaman, acıya dayanabilir, en ölümcül acıya bile. Ama herkesin asla dayanamayacağı, aklından geçirmek bile istemeyeceği bir şey mutlaka vardır.
Sayfa 306Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
sır...
Hayatında ilk kez, bir şeyi gizli tutmak istiyorsan onu kendinden de gizlemen gerektiğini anlıyordu. Gizlediğin şeyin orada olduğunu bilmeli, ama gerekmedikçe adını koymamalı, belirli bir biçime bürünüp bilincine yansımasına asla izin vermemeliydin.
Sayfa 303Kitabı okudu
Teslimiyet ...
Her şey o kadar basitti ki! Bir kez teslim olmaya gör, gerisi kendiliğinden geliyordu. Hani, çok güçlü bir akıntıya karşı yüzmeye çalışırken birden vazgeçip kendini akıntıya bırakırsın ya, öyle bir şeydi işte.
Sayfa 299Kitabı okudu
Reklam
Tırnaklarını kesince ölüyor musun?
Yüzümün yaşlı ve yorgun olduğu geçiyor aklından. İktidardan dem vurmama karşın, kendi bedenimin çürümesini bile önleyemediğimi düşünüyorsun. Bireyin yalnızca bir hücre olduğunu anlayamıyor musun, Winston? Hücrenin yorgunluğu, organizmanın canlılığını gösterir. Tırnaklarını kesince ölüyor musun?
Sayfa 285Kitabı okudu
Kimse devrimi korumak için diktatörlük kurmaz; diktatörlük kurmak için devrim yapar. Zulmün amacı zulümdür. İşkencenin amacı işkencedir. İktidarın amacı iktidardır.
Sayfa 284Kitabı okudu
Parti, iktidarı neden istiyor?
Parti, iktidarı, kendi çıkarları için değil, çoğunun iyiliği için istiyordu. Parti iktidarda olmak istiyordu, çünkü halk kitleleri özgürlüğü kaldıramayan ya da gerçekle yüzleşemeyen, dolayısıyla kendilerinden güçlü birileri tarafından yönetilmesi ve sistemli bir biçimde aldatılması gereken zayıf, korkak yaratıklardı. İnsanlar özgürlük ile mutluluk arasında seçim yapmak zorundaydı ve büyük çoğunluk mutluluğu seçiyordu.
Sayfa 283Kitabı okudu
Parti gözle görülür eylemlerle ilgilenmez; bizi ilgilendiren tek şey düşüncedir. Biz düşmanlarımızı yok etmek için uğraşmayız, onları değiştiririz.
Sayfa 273Kitabı okudu
anlaşılmak...
O'Brien'ın dost mu, yoksa düşman mı olduğu önemli değildi. Konuşulabilecek biriydi O'Brien. İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de.
Sayfa 272Kitabı okudu
Reklam
Aklı başında olmak?
"Bak, Winston. Bazen iki kere iki beş eder. Hatta bazen üç eder. Bazen aynı anda hem 5 hem 3 ettiği de olur. Daha fazla çaba göstermelisin. Aklı başında olmak kolay değildir."
Sayfa 271 - O'Brien söylüyor...Kitabı okudu
"Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez"
İnsanın azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olması bile, deli olduğu anlamına gelmiyordu. Bir doğru vardı, bir de doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyordun.
Sayfa 235Kitabı okudu
Bu ne çelişki...
Bizleri yönetmekte olan dört Bakanlığın adları bile, gerçeklerin kasıtlı olarak ters yüz edilmesindeki saygısızlığın yansımasıdır. Barış bakanlığı savaşın, gerçek bakanlığı yalanların, Sevgi bakanlığı işkencenin, varlık bakanlığı yokluğun bakanlığıdır. Bu çelişkiler rastlantısal olmadığı gibi, sıradan bir ikiyüzlülükten de kaynaklanmaz; bunlar, çiftdüşün'ün bilinçli uygulamalarıdır. Çünkü iktidar ancak çelişkilerin uzlaştırılmasıyla sonsuza kadar korunabilir.
Sayfa 234Kitabı okudu
Aklakara...
Pek çok yeni söylem sözcüğü gibi bu sözcüğün de birbiriyle çelişen iki anlamı vardır. Düşman söz konusu olduğunda, apaçık gerçeğin karşısına dikilerek küstahça aka kara, karaya ak demektir. Bir parti üyesi söz konusu olduğunda ise, parti disiplini öyle gerektirdiğinde gönülden bir sadakatle aka kara karaya ak demektir. Ama aynı zamanda, Akın kara olduğuna inanmak, dahası akın kara olduğunu bilmek ve o güne kadar bunun tam tersine inandığını unutmak anlamına gelir.
Sayfa 230Kitabı okudu
Suç durdurum
Sözün kısası, suçdurdurum, koruyucu aptallık demektir. Ne ki, aptallık yeterli değildir. Tam tersine, gerçek anlamda bağnazlık, zihnin işleyişine, bir akrobatın bedenine hükmettiği kadar hükmedebilmeyi gerektirir.
Sayfa 229Kitabı okudu
184 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.