Uzun süre dikkat çekici ismi için okumak istiyordum. Nihayet okuma fırsatı buldum. İspanyol iç savaşından kısa bir kesiti ele alan kitabımızda baş rolde faşistlere karşı direniş gösteren komünist cumhuriyetçilere yardıma gelen Amerikalı patlayıcı uzmanı Robert Jordan var. Robert gönüllü olarak ihtiyaç duyulan yerlerde cumhuriyetçi gerillalarla faşistlere karşı bombalı eylemlerde bulunuyor. Kitabımızın ele aldığı olayda Robert yine böyle bir görevde faşistlere karşı direniş gösteren yerel direnişçilerle kendisine verilen bir görevi icra etmek için uğraşmakta. Kitabı okurken o dönemde yaşananları, savaşın iç yüzünü ve acımasızlığını derinlemesine kavrıyorsunuz. Bu kitabı okuduktan sonra İspanyol iç savaşını daha derinlemesine araştırma ve öğrenme ihtiyacı hissettim. Bu manada ciddi katkısı oldu.
Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabında olduğu gibi Saatleri Ayarlama Enstitüsü de en çok ismi ile dikkatimi çeken bir kitaptı. Kitap ilginç bir başlangıçla dikkati celp ediyor ve okutturuyor kendisini. Ancak kitapta mevcut olan karamsar hava ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kimi zaman kullandığı ağdalı dil okumayı zorlaştırıyor. Birçok yerde ne denildiğini anlamak için tekrar tekrar okuduğum oldu. Çok sayıda günümüzde kullanılmayan ve ilk kez denk geldiğim kelime mevcut. Kitap tatmin edici bir sonla bitmiyor. Zaten kitabın sonunda ne olacağı yazar tarafından başında çokça kez dile getiriliyor. Ancak Osmanlı son dönemi ve Cumhuriyet ilk dönemi hayatını gözlemlemek ve bir kanaate varmak için ideal bir kitap. Bu konuda yeterli malzeme sunmakta.
Açıkçası kitaba başlarken Livaneli'ye karşı ön yargılıydım. Hem müzisyen hem siyasetçi hem de iyi bir edebiyatçı olacağını düşünmüyordum. Ancak Serenad'ı daha okumaya başlar başlamaz kitabın sürükleyici tarafı sizi ele geçiriyor. İki günde aralıksız olarak okuyup bitirdim. Hem yakın tarihe dair verdiği doyurucu bilgiler hem de insana hissettirdiği yoğun aşk teması gerçekten başarılı.