Kitaptaki ana karakter en çok kendiyle konuşuyordu yani kendi aklını ikiye bölmüş ve iki tarafta da başka düşüncelere sahip oluyordu.
samimi, içten ve en çokta sokak diliyle bizimle muhabbet eder gibi konuşuyordu
Eşyalarla konuşuyor onların olmayan dili oluyordu. Başka bi hikaye yazmaya çalışırken aslında kendi hikayesini kitaba dönüştürdü.
Ben en çok olaylar karşısında şarkı sözleriyle durumu anlatmasını sevdim "daha dün annemizin kollarında yaşarken", "Avaramu"... ve müzeyyene olan aşkı...
Değişik ve güzel bi kitaptı bence okuyun