Yol boyu cesetlerle karşılaştık, kan kusmuş insanlar, süngülerle karnı deşilmiş kadınlar ve memeleri kızgın toprağın üstünde çörümüş genç kızlar. İnançlarından dolayı kırımdan geçirilen Ezidilerin ölüm çığlıkları toroslardan sincar dağlarına yankılanıyordu, fırat kan olup ninovaya akıyordu. Coğrafya Ezidilere ölüm yatağı olmuş. Yeniden dirilmek için, yüzlerini sabahın şafağına dönüp Dewrêşlerin gelmesine dualar okuyorlar..
İnsanlığın mahkemesinde ölüm cezasına çarptırılmış mahkumun, hücresine gelen papazdan tanrı elçiliği yapmasını beklemezdi. İnsan adaleti ve tanrının varlığından daha gerçek olan; giyotin altına yatmış olan bedenin, o kısa süre içinde yaşamı anlamlandıran hissleri yaşamasıdır.
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,8bin okunma