Şöyle dedi bana: “ Beni sevmeni istiyorum,günlerimin sonuna kadar beni sevmeni istiyorum.Şairin acılı düşüncelerini sevdiği gibi beni sevmeni istiyorum.Bir gezginin,suya kanamadan önce yüzeyinde kendi yansısını gördüğü o temiz su kaynağını hatırlaması gibi; bir annenin gün ışığını görmeden rahminde ölen çocuğunu hatırlaması gibi ,beni hatırlamanı istiyorum!Bağışlandığı haberini almadan önce ölen bir mahkûmu düşünen iyi kalpli bir kral gibi beni düşünmeni istiyorum...
20.yüzyılın başlarında yayımlanan bir Halil cibran eseriyle daha karşınızdayım
.
Eşsiz bir aşkın ve sevginin doğunun yozlaşmış toplumuna kurban gitmesine gözlerinizle şahit olacaksınız
.
Kitapta erkek karakterin bir ismi olmamasına karşın bu ismin cibranın kendi olduğu söylenir aşık olduğu ve binbir duygunun,sevincin,üzüntünün ardından sema’sını kavuşup evlenemeden kaybeden adam mezarı başında ağlamaktan başka birşey yapamıyor:(
.
Kesinlikle bir solukta okuyacağınız bir başka kitap daha şimdiden herkese iyi okumalar dilerim ,, :)
Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189,5bin okunma
Hayatta tiyatro oyununa benzer bir şeydir, maskesi düşene kadar herkes bu oyunu sürdürür. Hayattır nitekim insanları olduklarından farklı roller biçen: az önce morlar kuşanmış bir kral olan bir bakarsınız paçavralar içinde bir köle oluvermiş.
Kendinden nefret eden biri bir başkasını sevebilir mi? Böyle biri kendiyle kavgalı olan başka biriyle uyum içinde olabilir mi? Kendine eziyet çektirip yine kendi kendine çokbilmişlik taslayan böyle bir insan başka birine huzur verebilir mi ?
Her varlığın anası olan doğanın insanı da yarattığı gözlerden kaçmamalıdır.Doğa ki temkinli olduğundan budalalığın tuzunu sağ olsun yeryüzünün hiçbir köşesinden esirgememiş.