Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu ölsen bile asla açamazsın...
Kitap, Leonardo'nun Son Akşam Yemeği(Santa Maria delle Grazie-Milano) eserinde Yahuda'yı resmederken kullanacağı kişiyi aramasını hikayeleştiriyor. Leonardo bu kişiyi bulmak için şehirdeki en kötü insanların peşine düşer; kiralık katiller dolandırıclar.. bunların hiçbiri Yahuda için yeterli değildir. Leonardo aradığını, Behaim adında Milano'ya ticaret için gelmiş bir adamda bulur. Bu adam ne hırsızdır ne katil ne de dolandırıcı, onu Leonardo'nun aradığı kişi yapan kibri,hırsı ve şehirde aşık olduğu Niccola'ya para hırsı uğruna ihanet etmesiydi yani kendi sevgisine ihanet edecek kadar kibirli olmasıydı aslında.
Behaim alacağı için Niccola'nın babasını ararken bir mum tacirine denk gelir ve ona alacaklı olduğu kişiyi sorar. Mum taciri Behaim'e o kişinin yaşayıp yaşamadığını sorar ve yaşadığını öğrenen mum taciri "Üzgünüm, ben ölüm törenleri için mum satarım ancak insanlar öldüğü zaman onlar hakkında bilgi sahibi olurum. Yaşarken nasıl biri oldukları, insanların onu nasıl bildikleri ancak o zaman ortaya çıkıyor." der.
Biri hakkında ne düşündüğümüzü ancak o insandan korkmadığımız, ondan hiçbir çıkarımız kalmadığı zaman söylüyoruz.
Bitişi de kitabın başlangıcı ile yapalım."Bazen mutluluğun bir dirhemi bile on okka bilgelikten daha kıymetlidir."
Leonardo'nun Yahuda'sıLeo Perutz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,365 okunma
------------(spoiler)-----------
Kitap "Bakabiliyorsan, gör. Görebiliyorsan, fark et." diyerek başlıyor. Dünyadaki bir kişi haricinde herkesin beyaz körlüğe kapıldığı kitabın bu sözle başlaması. Aslında kitabı bitirince anlam kazanıyor bu söz.
Bütün insanların statü, eğitim, inançları fark etmeksizin körlüğe yakalanması ve insanların ruhunun olduğunun belki de tek delili olan gözlere birer beyaz perde inmesi. Aslında tüm kitabı özetleyen bir konuşma var Doktor ile Koyu Renk Gözlük Takan Kız arasında geçen. " ....her şey gerçek haline körler dünyasında kavuşuyor"; " Peki ya insanlar."; "İnsanlarda artık onları kimse görmeyecek." işte bunlar her şeyin özeti belki de. Hiç kimseyi görmediğin ve hiç kimse tarafından görülmediğin bir dünyada insanların adalet duygularının ve etik değerlerinin nasıl değişeceği; yaşam tarzımızı belirleyen, inandığımız değerler mi yoksa çevremizdeki insanlara nasıl görünmek istediğimiz mi sorusunun cevabıdır belki bu kitap.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
